Mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile aylık 500,00 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Aynı yasanın, 176/4. Maddesine göre de; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma -Tedbir Nafakasının Kaldırılması - Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, ortak çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarı ve tedbir nafakasının kaldırılması ve azaltılması talebinin reddi yönünden, davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25/03/2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
(HUMK. md. 438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6. bendindeki "hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına" sözcüklerin hüküm fıkrasından çıkarılması yerine "hükümedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devamına" sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04.07.2022 (Pzt.)...
(HUMK.md.438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendindeki "hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına" sözcüklerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine "hükmedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devamına" sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.11.2013(Pzt.)...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/280 Esas, 09.03.2007 tarihli ara kararı ile “müşterek çocuğun anne yanında olması nazara alınarak dava tarihinden itibaren çocuk için 300 TL, davacı eş için 300 TL olmak üzere aylık 600 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verildiği, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 20.03.2007 tarihinde 01.11.2006-20.03.2007 tarihleri arası birikmiş aylık tedbir nafakası ve işlemiş faizi için ilamlı icra takibi başlatıldığı icra takibi devam ederken, .........
İştirak nafakasının miktarı tayin edilirken müşterek çocuğun ihtiyaçları yanında nafaka yükümlüsünün gelir durumununda dikkata alınması gerekir. Durumun değişmesi halinde nafaka miktarı yeniden belirleneceği gibi, kaldırılabilir de. Somut olayda, ... 2.Aile Mahkemesinin 2006/465 Esas-2007/301 sayılı kararı ile tarafların müşterek çocukları ... Loran'ın velayetinin anneye verildiği ve çocuk için dava tarihi 19.04.2006 tarihinden başlamak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.10.2008 tarihli kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Davacı baba, açtığı bu dava ile ekonomik güçlük içinde olduğu ve işsiz olduğunu ileri sürerek 500,00 TL tedbir nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Önceki nafakanın hükmedildiği tarih ile bu dava tarihi arasında geçen sürede çocuğun yaşı ve ihtiyaçları arttığı gibi, paranın değeri de değişmiştir....
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle, I-Davalı T3 vekilinin; erkeğin kabul edilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Antalya 10. Aile Mahkemesinin 04.11.2022 tarih, 2022/30 Esas ve 2022/473 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine. 1- Davacı T1 yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Davacı T1 yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KABULÜ ile; Antalya 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; " Dava dilekçesinde her ne kadar müşterek çocuklar lehine hükmedilen 250,00 TL tedbir nafakasının 750,00'şer TL arttırılarak ayrı ayrı 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesi talep edilmiş ise de; bu talep çocukların lehine Denizli 4. Aile Mahkemesinde hüküm altına alınan iştirak nafakasının arttırılması talebi olup mahkememizce yapılan incelemede tarafların nafakanın hüküm altına alındığı tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasındaki geçen sürede sosyal, ekonomik ve ihtiyaç durumlarında nafakanın arttırılmasını gerektirir önemli bir değişikliğin bulunmadığı ve ayrıca Denizli 4....
Davada, davacının işsiz kaldığı ileri sürülerek aylık 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir. Davalı karşı dava ile yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığından bahisle aylık 300 TL'ye çıkarılmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karşı davanın (artış) reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176.maddesine göre yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde, iradın arttırılması ya da azaltılmasına da karar verilebilir. Somut olayda davalı-karşı davacı ev hanımıdır. Davacı-karşı davalı koca şizofren (kronik) hastası olup, çalışarak hayatını kazanamıyacak durumda ise de, babasından kalan dairelerden kira geliri elde ettiği dosyadan anlaşılmaktadır....
TMK.nun 176/4.maddesine göre de tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası veya iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebinin reddine karar verilmeli böylece nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....