Yukarıdaki yasal düzenleme dikkate alındığında mahkemce, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmak suretiyle davalı kadın için dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken, boşanma kararının kesinleştiği gerekçesiyle tedbir nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulüne karar verilerek, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmak suretiyle davalı kadın için dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL tedbir nafakası takdiri ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....
TMK'nun 169.maddesinde ön görülen tedbir nafakası boşanma ve ayrılık davaları için getirilmiş bir düzenleme olup, eldeki davanın bağımsız tedbir nafakası davası (TMK.m.195- 197) olduğu dikkate alındığında, mahkemece, bu konuda verilen nafaka usul ve yasaya aykırı olmuştur. 2- Kabule göre de, davacı kadının dava dilekçesinde kendisi ve müşterek çocuk için aylık 1.000'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ettiği halde yerel mahkemece (2) nolu hüküm fıkrasında çocuk için aylık 700 TL, kadın için 1.200 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, bu haliyle kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının HMK'nun 26.maddesinde öngörülen taleple bağlılık kuralına aykırı olduğu anlaşılmıştır. 3- Öte yandan, eldeki nafaka davasının kadın tarafından 07/01/2021 tarihinde açıldığı, dosya içindeki bilgiler ve Uyap kayıtlarına göre koca tarafından aynı mahkemenin 2021/38 esas sayılı dosyasında 18/01/2021 tarihinde geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açıldığı, nafaka davasında karar verildiği tarihte...
ispatladığı ve kadın yararına aylık 900,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmasa da belirtildiği üzere söz konusu nafakanın erkek yararına oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde karar tarihi itibariyle miktarının arttırılmasına karar verilmesinin ... olmadığı belirtilerek; davalı erkek vekilinin istinaf itirazının, birleşen tedbir nafakası davası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının birleşen tedbir nafakası davası yönünden kaldırılmasına, kadın yararına dava tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek üzere aylık 900,00 TL tedbir nafakasına, kadının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davalı erkek vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir....
Çocuklar için verilen tedbir-iştirak-yardım nafakası açısından: Çocuk Ayşegül'ün dava devam ederken karardan önce reşit olduğu anlaşıldığından söz konusu çocuk için tedbir nafakasının reşit olduğu tarih itibariyle kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken ve çocuk Ayşegül tarafından yardım nafakası için açılmış bir dava bulunmadığından kararın kesinleşmesi halinde yardım nafakası olarak devamına şeklinde karar verilmesi hatalı olmakla, erkeğin bu çocuk yönünden istinaf talebinin kısmen kabulü ile yardım nafakası için çocuk tarafından açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Çocuk Muhammed Emin lehine tedbir ve iştirak nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu anlaşılmakla, kadın yararına aylık 1.000TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş olup, kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ... 9....
Tedbir-iştirak nafakası açısından: Çocuk Berra Uyar için tedbir nafakası hükmedilmesinin hatalı olduğu, zira 09/09/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporu ile çocuğun babasının davacı erkek olmadığı anlaşılmasına rağmen bu çocuk için tedbir nafakası takdir edilmesi hatalı olmakla, davacı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Müşterek çocuklar Buğlem ve Busemin velayetlerinin babaya verilmesi gerektiğinden bu çocuklar için anne lehine iştirak nafakası verilmesinin hatalı olduğu, İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığının 09/09/2019 tarihli raporu ile çocuk Berra'nın babasının davacı olmadığı anlaşılmasına rağmen söz konusu çocuk Berra için davalı kadın lehine iştirak nafakası verilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından davacı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1331 KARAR NO : 2020/1347 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERZİNCAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2018 NUMARASI : 2016/381 ESAS- 2018/97 KARAR DAVA KONUSU : Tedbir Nafakası, Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki tedbir nafakası, şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma ve ferileri davalarının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde taraf vekillerince istinaf edilmekle dosya incelendi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesiyle düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası; karşı dava ise tedbir nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince; asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmasına, davalı-davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile davacı-davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, davalı-davacı kadın lehine 20.000 TL maddi, 8.000 TL manevi tazminata; tedbir nafakası davasında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/466 Esas sayılı dava dosyası ile kesinleştiği, bu dava dosyasının İlk Derece Mahkemesince incelenmediği, hatalı kusur belirlemesine dayanarak erkek yararına maddî tazminat ve manevî tazminata hükmedilmesinin, kadının tazminat taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğu, kadının düzenli geliri bulunmadığı, lehine tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası takdir edilmemesinin de hatalı olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası miktarının az olduğu, erkek tarafından açılan boşanma davasının reddi gerektiği belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir. V....