Ancak, davacı eş ayrı yaşamakta haklı olduğunu ileri sürerek kendisi ve ergin olmayan çocuğu için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle (TMK. nun 197. mad.) istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu “iştirak nafakası” olarak hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir. Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “...ve iştirak…” ifadesinin çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 29.10.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.4.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı erkek vekilinin; müşterek çocuk Osman için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır ( TMK m. 169). Boşanma ve ayrılık gerçekleşmesi halinde velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlüdür. Hakim, bu hususu boşanmaya karar verirken, talep olup olmadığına bakmaksızın re'sen gözetmek zorundadır. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir (TMK m. 330/1)....
karada kadının nafaka talebinin reddine yönelik hüküm kurulmuş, hükmün gerekçesinde de kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verildiği belirtilmiştir....
Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 250,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı kadının tedbir nafakası ve maddi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur tespitine, erkeğin reddedilen boşanma davasına, kadının davasının kabulüne yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının reddedilen tedbir nafakası ve maddi tazminat taleplerine, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Taraf vekilleri, 28.01.2021 tarihli dilekçeleri ile istinaf taleplerinden feragat etmişlerdir....
(TMKm. 197.) Dosya incelendiğinde; tarafların 01/04/2015 tarihinde evlendikleri, yaklaşık 2- 3 yıldır ayrı yaşadıkları, davacının eşinin hakaret ve fiziksel şiddetine maruz kaldığının tanık beyanlarıyla sabit olduğu, bu sebeple davacının ayrı yaşamada haklı olduğu ve TMK 197. maddesi gereğince tedbir nafakasının şartlarının oluştuğu anlaşılmakla mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesinin yerinde olduğu, davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla, davalının müşterek çocuk yönünden istinaf dilekçesinin kararın kesin olması nedeniyle reddine, davalının davacı kadın yönünden istinaf talebinin ise karar usul ve yasaya uygun olduğundan esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminata, tarafların fazlaya ilişkin ve başkaca taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Davacı kadının istinaf başvurusunun incelenmesinde; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, davalı erkeğin, başka bir kadın ile birlikte İstanbul da yaşaması dikkate alındığında; İlk Derece Mahkemesince kadın lehine TMK.'nun 197 maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası miktarının toplanan tüm delillere, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, hakkaniyet ilkesine TMK.'nun 197, 4 maddelerine uygun olduğu anlaşıldığından, davacı kadının; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; takdir edilen tedbir nafakası miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı kadın vekilinin, İskenderun 1....
Velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK. md.182/2). Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir (TMK md.330/1). Somut olayda; velayeti anneye bırakılan müşterek çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi yerindedir. Ancak, davacı-karşı davalının hükmedilen iştirak nafakasının ileriki yıllarda artış oranının belirlenmesine dair bir talebi olmadığı halde talep aşılarak iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca, iştirak nafakası yönünden, kararın hüküm bölümünün “B-3.” bendi yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Boşanma davası açılmakla kadın ve çocuklar lehine tedbir nafakası verilmesinin TMK 169. maddesine uygun olması dikkate alınarak davalının davacıya ve çocuklara tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, hükme bağlanmıştır....