Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, nafaka davası yönünden; davacı-davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla boşanma talebinin reddi ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1....
Bu beyan yoksulluk nafakası ile, maddi ve manevi tazminat talebinden feragat niteliğinde olup bu nedenle davacı kadına yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat verilmesi mümkün değildir. Ne var ki, bu husus ilk incelemede gözden kaçmıştır. Bu nedenle davalı kocanın yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile ilgili karar düzeltme isteğinin kabulü ile, dairemizin 11.9.2013 gün 2012/20479 esas, 2013/20556 karar sayılı onama kararının yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kaldırılarak hükmün bu yönlerden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
itirazları yersizdir. b-Boşanmanın eki niteliğinde olan yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar talep edilebilir....
Somut olayda; davacılardan ... dava dilekçesinde iştirak nafakası talebinde bulunmuş ise de davacı 18 yaşını doldurmuş olup talep ettiği nafakanın niteliği ‘’yardım nafakası’’dır. Mahkemece hükümde davacılardan ... yönünden kabul edilen nafakanın iştirak olarak nitelendirilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
Davalı erkek eş 200 TL. iştirak nafakası ödeyecek ekonomik güce sahiptir....
Bu nedenle davacı kadın eşin yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Eşlerin birbirlerine ve çocuklarına karşı olan bakım, barınma, koruma ve gözetme yükümlükleri sürekli yinelenen yükümlülüklerden olup, önceden feragat edilmiş olsa bile tedbir nafakası sonradan istenebilir. Davacı kadın eş, ön incelemede tedbir nafakası istemediğini beyan etmiş, daha sonra 22.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile tedbir nafakası talep etmiştir. Bu durumda mahkemece 22.05.2014 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava tarihinden itibaren hükmedilmesi de doğru olmamıştır....
Aile Mahkemesi'nin 10/11/2020 tarih, 2019/454 Esas ve 2020/511 Karar sayılı kararında" kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası artış miktarının yetersiz olduğu" yönlerinden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, boşanma nedeniyle manevi tazminat ve evlilik sırasında edinilen taşınmazların tapusunun iptali istemli olarak açılmıştır. Mahkemece yoksulluk nafakası ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş. Hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, tazminat taleplerinin reddi ve birleşen tedbir nafakası davası hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükmü temyiz eden davalı-karşı davacı kadın adli yardım talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi-Manevi Tazminat ve Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen tazminatlar yönünden; davalılar tarafından ise yardım nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalıların temyiz itirazlarına yönelik yapılan incelemeye gelince: a)Davalı annenin tespit edilen sosyal ve ekonomik durumununa göre çalışmadığı, her hangi bir geliri ve mal varlığı bulunmadığı, bu suretle yardım nafakası ödeme gücü bulunmadığı anlaşılmakla anneye yönelik yardım nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. b)Kabule...