adreste ----------sayılı dosyası üzerinden delil tespiti talebinde bulunulduğunu ve tespit sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu ile oluşan zararın 57.372,35-TL+KDV olduğu tespit edildiğini, belirlenen miktarın KDV'si ile birlikte----------sayılı ilamsız icra takibine konu edilerek, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz etmesi nedeniyle de takip durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini telep etmiştir.Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından, davacı aleyhinde ----------- sayılı dosyası ile "Müvekkil Şirket adına tescil edilmiş tasarımlara yönelik davalının sebebiyet verdiği vaki olan tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile haksız eylemlerden dolayı Müvekkil Şirket'in uğradığı...
Bozma Kararı Dairemizin 25.09.2019 tarih, 2018/477 E. ve 2019/5779 K. sayılı kararıyla davalı markasının tescilli haliyle kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı dikkate alınarak bir karar vermek gerekirken marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve men'ine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur. C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 24.09.2020 tarih, 2020/1 E. ve 2020/141 K. sayılı kararı ile tescilli marka hükümsüz kılınmadığı sürece, markanın tescilli haliyle kullanılmasının yasal kullanım niteliğinde olduğu, bu nedenle her ne kadar davalı markasının davacı markası ile benzer olduğu tespit edilmişse de, davalının markasının tescilli haliyle kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A....
rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, 1 numaralı davalıya ait "İndi" ibareli markanın hükümsüzlüğüne, 2 numaralı davalının eylemlerinin davacının “Bim Toptan Fiyatına Perakende Satış” ibareli markalarına tecavüz ve bu surette haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile tecavüzün men ve ref'ine, haksız rekabetin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili, müvekkilinin turuncu konseptini hayata geçirdiği ve 2006/40354 nolu "Turuncu 24 Kredisi" markasının tescil edildiği tarihte davacı ...’ın Türkiye'de faaliyet göstermediğini, ING Bank'ın söz konusu eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini savunarak menfî tespit davasının reddini ve haksız rekabetin önlenmesi, tecavüzün men’i yönündeki davasının kabulünü talep etmişlerdir. Mahkemece, asıl davada davanın kısmen kabulü ile davacının 2010/04217 tescil nolu “Turuncu Hesap” markasının davalı markalarına tecavüz teşkil etmediğinin tespitine, davacının hukuki yollara başvurmasının muaraza oluşturmaması nedeniyle sair taleplerinin reddine, karşı davada davacı ... AŞ. tarafından davalı ...Ş. aleyhine açılan marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, haksız rekabetin tespiti ve men'i talepli davanın reddine dair verilen kararın davalı-karşı davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır....
DAVA TARİHİ : HÜKÜM : Kısmen kabul KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili Taraflar arasındaki markaya ve ticaret unvanına tecavüzün tespiti ve önlenmesi, ticaret ünvanının silinmesi, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/104 Esas KARAR NO : 2022/222 DAVA : Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Tespiti & Tasarımın hükümsüzlüğü DAVA TARİHİ : 31/03/2021 KARAR TARİHİ : 20/12/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Tespiti &tasarımın hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından üretilen “...” ürünlerinin, tasarımların müvekkili şirkete ait ... ve ... sayılı tasarım tescil belgelerinden kaynaklanan tasarımlarıyla birebir aynı ve/veya karıştırılmaya yol açacak derecede benzer olması bu suretle açık biçimde karıştırılma ve ilişkilendirilme ihtimali doğurması sebebiyle: Davalının davacının tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin tespiti, durdurulması ve önlenmesi, Davaya konu söz konusu ... ürünlerinin her türlü kullanım, üretim ve satışının, ithalat ve ihracatının durdurulması ve engellenmesi...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; reklam nedeniyle davacı firmanın markasına tecavüz ve haksız rekabetin söz konusu olmadığını, davacıya ait markanın reklam esnasında önden ve arkadan hiçbir şekilde görünmediğini, söz konusu reklamın hukuka uygun olduğunu, tecavüzün bulunmadığını, haksız rekabet kapsamında değerlendirilecek bir rekabet alanlarının bulunmadığını, müvekkili firmanın araba üreticisi, servisi, otomotiv firması olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III....
tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne, davalının davacı müvekkiline ait markayı haksız ve kötüniyetli kullanması sebebiyle tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine, durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan taraflar adına tescilli markaların sicil kayıtları celp olunmuştur. Dava, davalı adına kayıtlı markanın hükümsüzlüğü ve davalının, davacı markasından doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, önlenmesi, durdurulması talebine yöneliktir. Davacı vekili 28/03/2022 tarih ve 06/04/2022 tarihli dilekçeleri ile, açmış oldukları davanın, davalı tarafından kabul edildiğini, davalının, dava konusu markayı müvekkiline devrettiğini, hükümsüzlük ve tecavüz dahil tüm talepleri yönünden davanın konusuz kaldığını beyan etmesi karşısında, davacının beyan ve talebi doğrultusunda konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/06/2013 gün ve 2012/291-2013/123 sayılı kararı onayan Daire’nin 14/05/2014 gün ve 2013/18138-2014/9236 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ... markası ve ürün kompozisyonu ve ambalajıyla benzer ambalajın davalı tarafından piyasaya çıkarılan deodorant ürününde kullanıldığını, bu durumun markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini,yine davalının “...” ibareli markası ile müvekkilinin “...” markası arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunduğunu ileri sürerek, marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ve davalı adına tescilli...
nın belirtildiği şekilde unvan olarak kullanımına engel olunamayacağı ve marka ile benzerliği gerekçesi ile unvanının terkinine karar verilemeyeceği, ancak, unvanı aşan markasal kullanımı 556 sayılı KHK uyarınca önlemenin mümkün olduğu, taraflara ait ticari unvanların farklı olduğu, taraflar arasında düzenlenen 07.01.2016 tarihli protokolle, davalının, davacı markalarıyla iltibasa sebep olabilecek faaliyetlerde bulunmayacağını taahhüd ettiği, belirtilen nedenlerle davalının haksız rekabet oluşturacak şekilde ticaret unvanını kullanması mümkün olmadığından, bilirkişi raporundaki, "..." ibaresinin, davalı yanca market tabelasında ve tanıtım evraklarında kullanılması halinde haksız rekabet oluşabileceği ve bu nedenle sicilden terkin talebinin uygun olduğu şeklindeki görüşe itibar edilmediği gerekçesiyle, bozma konusu yapılamış ve bu suretle kesinleşmiş olan, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile men’i, tecavüz teşkil eden ürünlerin imhası ve hükmün ilanına ilişkin...