Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Değişen içtihatlarımıza göre kat ihtarının tebligatın usulsüzlüğü şikayeti süreye bağlı değil ise de, somut olayda şikayet edilen hususun takip tarihinde kat ihtarının sunulmaması iddiasına ilişkin olup sonradan usulüne uygun kat ihtarının ibraz edildiği görülmekle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370...
Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur....
Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte ödeme emrinin ve takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/197133 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 Ltd. Şti hakkında sözleşmeye istinaden 450.000,00 TL asıl alacağa ilişkin olarak 12/08/2020 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, ödeme emrinin 14/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra müdürlüğüne 04/05/2021 tarihinde yapmış olduğu itirazında tebligatın usulsüz yapıldığı iddiasının yanı sıra yetkiye, borca ve ferilerine de itirazda bulunulması üzerine icra müdürlüğünün 06/05/2021 tarihli karar tensip tutanağı ile itirazın İİK'nun 62 maddesi gereğince 7 günlük yasal sürede olmadığı, usulsüz tebligat iddiasının ise yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmüştür....
T4 DAVA : TEBLİĞ USULSÜZLÜĞÜ ŞİKAYETİ KARAR TARİHİ : 08/02/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILMA TARİHİ : 08/02/2021 TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline karşı başlatılan icra takibinde müvekkilinin takipten 17/10/2019 tarihinde tesadüfen haberdar olduğunu, icra dosyasında ödeme emrinin daha önce yapılmış olduğu görülmesine karşın tebligatın usulsüz olduğunu, T.K.'nun 12- 13 ve Tüzüğün 17 ve 18.maddelerinde tebligatın yetkili temsilciye o yoksa görev itibari ile temsilciden sonra gelen kimseye yapılması gerektiğini, ancak yapılan tebligatın buna aykırı olarak T.K. 20.maddesine göre yapıldığı, gerekli araştırmanın tebligat memurunca yapılmadığını, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin 17/10/2019 tarihi olarak düzeltilmesini istemiştir....
Daha sonra tebligat kanunu 21/2 göre tebliğ yapılması istenmiş, mernis adresi olduğu belirtilerek, Tebligat Kanunu 21/2 ye göre mahalle muhtarlığına tebliğ edilmiştir. Mahkeme tebligat usulsüzlüğü şikayetinin ara karar ile incelemiş, aynı celsede de esas yönünden hüküm kurarak davanın reddine karar vermiştir. Kararda da tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin gerekçesinde açıklama yapmıştır. Davalı tarafından istinafında davacı tarafın tebligatın usulsüzlüğünden bahsetmediğini, taleple bağlılık ilkesi gereğince talep edilmeyen bir husus hakkında ara kararla hükme bağlanmasının hukuka aykırı olduğunu, muvafakatlarının bulunmadığını belirtmiş ise de; Davacı vekili dava dilekçesinde tebligattan haberi olmadığını belirtmiş, duruşmadaki beyanında da müvekkilinin tır şoförü olması sebebiyle evde yokken muhtara tebligat yapıldığını, tebligatın usulsüzlüğünü dile getirdiği gözetildiğinde davacının usulsüz tebliğ şikayeti söz konusudur....
Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması sonuca etkili değildir. Somut olayda vekile yapılan tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmemiştir. Bu sebeple borçlu asile yapılan tebligatın takibin kesinleşmesi ve devamıyla bir ilgisi bulunmayıp, sadece İİK'da düzenlenen ceza hükümlerinin uygulanabilmesi yönüyle geçerliliği vardır. Borçlu vekiline tebligat yapıldığına ve bu tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmediğine göre, borçlu asile yapılan tebligatın usulsüzlüğünün ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitinin istenmesinde bu aşamada hukuki yarar bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle Mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/736 KARAR NO : 2022/1447 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2022/11 ESAS, 2022/39 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-ŞİKAYET KARAR : Fethiye İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/11 Esas, 2022/39 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Fethiye İcra Müdürlüğünün 2021/10818 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip yapıldığını, TK 10/1....
GEREKÇE; Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti ile ödeme emrinin usulsüzlüğü nedeniyle iptali şikayetine ilişkindir. Mersin 5.İcra Dairesinin 2019/7091 esas sayılı dosyası incelendiğinde, alacaklı T3 tarafından borçlu T1 aleyhine 19.01.2019 tarihli genel kurul kararına dayalı olarak toplam 24.336,67 TL alacağın tahsili istemiyle 10.06.2019 tarihli takip talepnamesi ile genel haciz yolu ile icra takibine geçilerek borçluya örnek 7 ödeme emrinin "muhatabın gösterilen adresine gidildi, adreste tebliğe haiz kimse bulunmadığından muhatabın geçici olarak çarşıya gittiğini, komşusu Hasan Kelle tarafından beyan edilmesi üzerine tebliğ evrakı bağlı bulunduğu mahalle muhtarına teslim edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı, komşusu Hasan Kelleye haber verildi, komşusu imzadan imtina etmiştir." açıklaması ile 12.06.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatası üzerinde 'ödeme emri ile dayanak belge sureti vardır' meşruhatının yazılı olduğu anlaşılmıştır....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda, 89/3 haciz ihbarnamesinin şikayetçinin adresine 26.08.2015 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
D:... ... .../..." adresine çıkartılan 89/3 haciz ihbarnamesi tebligatının 19.11.2014 tarihinde muhatabın taşındığı gerekçesi ile iade edildiği, bunun üzerine 89/3 haciz ihbarnamesinin aynı adrese 09.02.2015 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....