Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir....
Aziz Nesin Blv. 53- 56 Karşıyaka/İZMİR'' adresinin geçerli tebligat adresi olarak bildirildiğini, sözleşme uyarınca adreste yapılacak değişikliğin bankaya bildirilmesi gerektiğini, davacının takibi öğrendiğini iddia ettiği tarihte borca itiraz etmeyerek sadece tebligatın usulsüz yapıldığını ve yetki itirazında bulunduğunu, bunun dürüstlük ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, yeniden yargılama yapılarak şikayetin ve yetki itirazının reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti ve İİK'nın 62. maddesi uyarınca yetki itirazına ilişkindir. İzmir 5....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. ( Teb. K. md.10) Davalı kadına duruşma günü ve dava dilekçesi “Aralık sokak 9/3 Yıldırım/...” adresinde tebliğ edilmiş, davalı kadında 05.05.2010 tarihli dilekçesinde aynı adresi bildirmiştir. Mahkeme kararı ve davacının temyiz dilekçesinin bu adreste tebliği yerine, başka bir adreste tebligat yapılması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurur. Mahkeme kararı ve davacının temyiz dilekçesinin davalıya 05.05.2010 tarihli dilekçede bildirilen adreste usulüne uygun olarak tebliği için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 17.05.2011 (Salı)...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık İİK'nın 89/1 ve 89/2. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerine dair tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., 89/1, 89/2., 89/3., TK md. 32. 3. Değerlendirme İİK'nın 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; şikayet dilekçesinde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/797 Esas, 2022/310 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; harç yatırılmadan dosyada yenileme yapılarak İzmir 14.İcra Müdürlüğünün 2014/5572 E. sayılı icra dosyasının 2021/6981 E. sayılı dosyası ile yeni numara aldığını, ilamsız icra takibinde müvekkillerine usulüne uygun olmayan şekilde ve mernis adresleri haricindeki ilgisiz adreslere ödeme emri tebliğ edildiğini ve icra takibinin de usul ve yasaya aykırı olarak kesinleştirildiğini, müvekkillerinin kesinleşen icra takibinden 03/12/2021 tarihinde e-devletten sorgulama yapan M.Kemal Metin'in derdest olan icra dosyasını görmesi nedeni ile haberdar olduğunu ve dosyaya itiraz dilekçesi sunulduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 03/12/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, usulsüz...
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra dosyası borcunun 26/11/2019 tarihinde ödendiğini, bu tarihte avukatı bulunmayan müvekkili nazarında konunun kapandığını, daha sonra usulsüz tebliğ şikayetine konu icra dosyasına dayalı olarak Ortaca İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/197 esas sayılı dosyasında tahliye davası açıldığını, bu davanın dava dilekçesinin de usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihi olarak belirtilen 05/11/2019 tarihinde ortada bir tahliye davası olmaması ve 26/11/2019 da dosya borcunun ödenmesi nedeniyle müvekkili açısından tebliğ usulsüzlüğü yönünden şikayeti gerektirir bir hukuki yararın bulunmadığını, tahliye davasının açıldığını öğrendikleri 08/01/2020 tarihinde hukuki yararın doğduğunu, şikayetlerinin süresinde olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir....
Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin, yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlıdır. Somut olayda borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgelerinin incelenmesinde; "adres kapalı olduğundan komşusu muhatabın işte olduğunu ve akşam döneceğini beyan etmesi üzerine tebligat muhtara tebliğ edildi. İsim ve imzadan imtina eden komşuya haber verildi. 21.12.2009" açıklamasına yer verilmiştir. Tebligatta bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, yukarıdaki yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekir....
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir....
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f bendi gereğince; tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir....
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir....