ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/109 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK'nın 19. maddesine dayalı) KARAR : İzmir 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/11/2022 tarihli 2022/109 Esas sayılı ara kararına karşı, davalı vekili tarafınca İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı Savaş Özen'in 2010 yılında evlendiklerini, aralarında boşanma davası olduğunu, açılan bu boşanma davasının henüz sonuçlanmadığını, davacı tarafından davalı Savaş hakkında Karşıyaka 4....
DAVA TÜRÜ :Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *İcra İflas Kanununun 278. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *15. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay *15. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.12.2006...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin davalı T4'ın vekili olarak Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/1907 Esas sayılı dosyasını takip ederken davalı T4 tarafından 01/12/2015 tarihinde azledildiğini, azil ile birlikte davacının vekalet ücretinin muaccel olmasına rağmen davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine davacının davalı aleyhine Adana 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2017/172 Esas ve 2017/2557 Karar sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacının lehine sonuçlanması üzerine ilamın Adana 2. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11530 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davacının alacaklısı olduğu icra dosyası bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma sonucunda T4'ın Adana 12....
İİK.nun 281/II. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararı ile ilgili tasarrufun iptali davası kabulle sonuçlandığı taktirde, alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan tasarrufun iptali davasının açılmasından önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararı İİK. 257 vd. maddelerinde yer ... ihtiyati haciz kararlarından farklıdır. İİK.nun 257 vd. maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararları sonrası dava alacaklı lehine sonuçlandığı taktirde, İİK.nun 264/III. maddesine göre alacaklının 1 ay içerisinde takip talebinde bulunma zorunluluğu vardır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2022 NUMARASI : 2020/764 E-2022/156 K DAVA KONUSU : TBK'nun 19. Maddesine dayalı Tasarrufun İptali KARAR : Kemalpaşa 2....
Mahkemece, mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu vborçlu elinde bulunma nedeninin izah edilemediğinden ve borçlu kooperatifin lbaşkanının kardeşi olan davacının ,aracın gerçek bedelinin çok altında bir fiyatla satın aldığının anlaşıldığından bahisli istihkak davasının reddine karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş hüküm davacı -karşılık davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277-280,maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 2010/7727 2010/11396 Dosyadaki bilgi ve belgelerden yargılama devam ederken 14.04.2010 tarihinde alacaklı takip konusu alacağı tahsil ettiğini ve dava konusu ara üzerindeki haczin kaldırılmısını istemiş ve belirtilen tarihte haciz kalkmıştır....
Davacı tarafın İİK 277 ve devamı maddeleri doğrultusunda tasarrufun iptali istemi ile Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesine dayalı iptal isteminde bulunduğu sabit olmakla muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına dahi gerek olmadığı, muvazaa nedenine dayalı talepte bulunulması nedeniyle hak düşürücü ve zaman aşımı süresinin söz konusu olmadığı, davacının alacağının icra takibine konu edilen kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğmasının davanın ön koşulu olduğu, Yargıtay 17....
belirterek tasarrufun iptali ile cebri satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davanın İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, aciz belgesinin sunulmadığı ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, aşamalarda davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda bulunulmamıştır. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde ve İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda 818 sayılı BK 18.(6098 sayılı T.B.K 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 18. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde özellikle vurgulanmış, bunun nedeni olarak da İİK 277 vd maddelerine dayalı iptal için hak düşürücü sürenin geçmiş olması gösterilmiştir....
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İİK'nun 282.maddesine göre ise tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bu kişiler zorunlu dava arkadaşıdır. Somut olayda, mevcut noter satış sözleşmelerinden dava konusu araç 24.07.2012 tarihinde dava dışı ...a onun tarafından da 25.07.2012 tarihinde davalı ...’e mülkiyeti muhafaza kaydıyla satılmıştır. Buna göre, borçlu tarafından satış yapılan ...’ın davaya dahil edilerek taraf teşekkülü sağlandıktan ve taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....