"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemi sırasında... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı olan 55 parsel sayılı 20.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 24.456,85 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı Hazine, düzeltme işleminin hatalı yapıldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine göre re'sen yapılan düzeltme işlemi sonucu verilen kararla Cumhuriyet Köyü çalışma alanında ve Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 66 parsel sayılı 85500 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 56784.74 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı Hazine, yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğu iddiası ile yasal süresi içinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacının talebi muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davasıdır. 8. Hukuk Dairesinin iş bölümünün 3.bendi " TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklinde olup genel muvazaa nedeniyle açılan davalar sonucu verilen kararların istinaf incelemesi görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. 9. ve 40. Hukuk Dairelerine ait olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince; 1- Dairemiz ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 11/04/2023 Osman KİPER Başkan34250 e-imza Zeynep Hülya TANAÇAR Üye33918 e-imza Çiğdem TÜRKASLAN Üye36068 e-imza Ayşe ERÇOKLU Katip152570 e-imza...
Mahkemece, gerekçenin bir bölümünde isabetli olarak davanın TBK 19. maddesine dayalı, genel muvazaa nedeniyle iptal davası olarak tavsif edilmesine rağmen, bu gerekçenin devamında SGK tarafından hak ediş üzerindeki hacizler ile ilgili sıralamanın İİK'nın 140. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu ve davacının gerçek amacının İİK'nın 142/1. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası niteliğinde olduğu kabul edilerek, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra "Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır." hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamakta olup; uyuşmazlık, TBK' nın 19. maddesine göre muvazaa sebebine dayalı temlik işleminin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....
Sayılı dosyası ile açılan alacak davasının halen devam ettiğini, davanın niteliği itibari ile T.B.K'nın 19'uncu maddesine göre açılan muvazaa davası olduğunu, T.B.K'nun 19'uncu maddesine göre açılan iptal davalarında İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde arandığı gibi icra takibi başlatılmış olması ve aciz vesikası koşulunun aranmayacağını ve yine o maddelerle belirlenen hak düşürücü sürelerinde uygulanmayacağını, ilk derece mahkemesinin davayı red gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 17.07.2018 tarihli 2016/772 E. ve 2018/7256 K. sayılı içtihadının da aynı yönde olduğunu ileri sürerek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali (TBK'nın 19. maddesi) istemine ilişkindir....
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde, iddianın alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İcra İflas Kanunu' nun 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak hüküm kurulması gerekecektir. TBK' nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa iddiasına dayalı davalarda ise yazılı yargılama usulü uygulanır. Somut olayda, davacının davalılardan T5'ten İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2018/284 esas sayılı dosyasından taraflar arasındaki boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasından dolayı alacaklı bulunduğu ve takibin kesinleştiği davalı borçlu T5'in dava konusu taşınmazdaki 1/2 hissesinin diğer davalı kardeşi T3'a tapuda devretmesi nedeniyle TBK'nın 19.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle yapılan satış işleminin iptali ile haciz ve satış talep etme yetkisi verilmesi talepli davanın açıldığı anlaşılmıştır....
nun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
Davalılar ...... ve ......ın yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....