TBK' nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa iddiasına dayalı davalarda ise yazılı yargılama usulü uygulanır....
Genel muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davalarında, davanın kabulüne karar verilmesi durumunda 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 283/1'inci maddesi hükmünün kıyas yolu ile uygulanması, davacı vekilinin asıl dava ve birleşen davanın dava dilekçelerinde dava konusu taşınmazlar üzerinde haciz ve satış isteme yetkisi verilmesini talep etmesi karşısında davalı T11 vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü talep ile bağlılık ilkesine aykırı davranıldığına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekilinin, davalılar arasında yapılan tasarrufun muvazaalı yapıldığı iddiasıyle iptalini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; muvazaalı olduğu iddia edilen takibin kasım 2015 tarihinde başlatıldığı, davanın 5 yıl içinde açıldığı, ön koşulların oluştuğu, davalı tarafından iptali istenen tabibe dayanak kambiyo senedinin dayanağının ispatlandığı, banka havalesinin açıklamasında borç ve ödünç yazdığı anlaşıldığından davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. ** Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....
Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi doğru değildir. Mahkemece, menfi tespit davasının tefrik edildikten ve ayrı esasa kaydı yapıldıktan sonra, tasarrufun iptali davasının diğer ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması halinde, gerçek bir borç ilişkisinin varlığı tasarrufun iptali davasını etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle re’sen hükmün BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı birleşen dosya davacısı ...'a ve davalı ...'a geri verilmesine 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TBK' nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa iddiasına dayalı davalarda ise yazılı yargılama usulü uygulanır. Somut olayda, davacının davalılardan T5'ten İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2018/284 esas sayılı dosyasından taraflar arasındaki boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasından dolayı alacaklı bulunduğu ve takibin kesinleştiği davalı borçlu T5'in dava konusu taşınmazdaki 1/2 hissesinin diğer davalı kardeşi T3'a tapuda devretmesi nedeniyle TBK'nın 19.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle yapılan satış işleminin iptali ile haciz ve satış talep etme yetkisi verilmesi talepli davanın açıldığı anlaşılmıştır....
taşınmazların 1/2 paylarının iptali ile davalı Cumhur adına tesciline; mümkün olmadığı taktirde dava konusu taşınmazların muvazaalı olarak devredilmesi, bağışlanması işlemlerinin muvazaa nedeniyle, İzmir 8....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, taşınmazın aile konutu olup uyuşmazlığın katkı payı alacağına ilişkin olduğu ve aile hukukundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın katkı payı alacağı davası olmayıp BK.nin 18. maddesine dayalı tasarrufun iptali davası niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacının, müvekkilinin eşi olan davalı ile birlikte evlilik birliği içinde satın aldıkları taşınmazı muvazaa yoluyla diğer davalıya sattığı iddiasıyla BK.nin 18. maddesi uyarınca açılan tasarrufun iptali davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....
Dava muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı boşanma ve mal tasfiyesi davasında elde edebileceği alacak haklarının tahsilinin önüne geçmek için davalı eşinin, dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak davalı üçüncü kişiye devrettiğini ileri sürerek muvazaalı işlemin iptalini talep etmektedir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/08/2021 tarihli ara karar NUMARASI : 2021/408 (E) DAVA KONUSU : Tasarrufun iptali KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kredi kartından kaynaklanan borcunu ödemeyen ve hakkında İstanbul 13'üncü İcra Müdürlüğünün 2019/12202 (E) sayılı dosyası ile takibe başlanan davalı borçlu T3 tapu sicilinin İstanbul ili Silivri ilçesi Alipaşa mahallesi 1 parsel sırasında kayıtlı 5 numaralı bağımsız bölümün 1/4 hissesinin 04/03/2010 günü aynı zamanda kardeşi olan davalı üçüncü kişi T5 muvazaalı biçimde devrettiğini ileri sürerek tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar vekilleri cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuşlardır....
İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı vekili dilekçesinde özetle;öncelikle İİK 277 uyarınca tasarrufun iptali terditli olarak da BK 19.madde gereğince muvazaa iddiası olduğunu,mahkemenin tasarrufun iptali talebini değerlendirmeden davayı reddettiğini,başlattıkları icra takibinden sonra davalı borçlunun alacağını kardeşine devrettiğini,tarafların kardeş olduğunu,geçici aciz vesikasının olduğunu,davalının sunduğu faturalar ile yaptığı işin alakası olmadığını,davanın kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava ,davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali olmadığı takdirde TBK 19 maddesi gereği muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali talebidir. Mahkemece davanın reddine karar verildiği ,kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır....