WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalılardan ... ve ...'ın ... mirasçıları olarak müvekkilerine tazminat davasından kaynaklanan borçları nedeniyle yaptıkları icra takibinin semeresiz kalması için diğer davalı ...'a muvazaalı olarak borçlandıklarını ve bu borç nedeniyle icra takibi yaptırdıklarını öne sürerek icra takibinin muvazaa nedeniyle iptalini talep etmiştir. Davalılar yapılan icra takibinin gerçek bir borca dayandığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne davalı ...'...

    nun 30. ve TBK'nun 19.madde hükmü kapsamında açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse 6183 sayılı kanun kapsamında açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında, davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir....

    Dava dilekçesinde alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu T6 aleyhine başlatılan Büyükçekmece 1'inci İcra Dairesinin 2019/29174 (E) sayılı ilamsız takibine borçlunun itiraz ettiğini belirten davacı vekili cevap dilekçesinde davalı takip borçlusuna karşı Büyükçekmece 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/418 (E) sırasına kayıtlı itirazın iptali davası ikame edildiğini beyan etmiştir. İİK'nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davaları, aynı Kanunun 281/1'inci maddesi uyarınca basit yargılama usulüne göre, muvazaa hukuki nedenine dayanan tasarrufun iptali davaları ise HMK'nin 118 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı yargılama usulüne göre görülür....

    (Küpeli), muvazaa iddiasının gerçek dışı olduğunu iddia ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., gayrimenkul satışında muvazaa olmadığını, tasarrufun iptali davanın dayanağını oluşturan ödemeye çağrı mektubu ile ödeme emrinin iptali için idari yargıda dava açtığını, her iki işlemin de iptal edildiğini iddia ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer ../... olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

      nin borcu nedeniyle davalılar aleyhinde eldeki davanın yürütülemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilinin istinaf istemi üzerine istinaf mahkemesi tarafından, davalı borçlunun 50.000,00 TL'lik bonoda kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, 250.000,00 TL'lik bono yönünden bonoda herhangi bir sıfatla imzasının bulunmaması nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı, 50.000,00 TL'lik bonodan kaynaklanan borç nedeniyle davalı borçlunun tasarrufun iptaline konu edilen taşınmazına haciz konulduğu, nitekim haczin kaldırılması için sonraki maliklerin dosya borcunu ödedikleri, bu itibarla 50.000,00 TL'lik bono nedeniyle yapılan takip yönünden tasarrufun iptali davası açılamayacağı, 250.000,00 TL'lik bono yönünden ise yukarıda izah edildiği şekilde davalı borçlunun sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından bu bono nedeniyle de tasarrufun iptali davasının açılamayacağı anlaşılmakla, bu gerekçelerle istinaf isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından...

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce tarafların tacir olduğu ve işin de ticari işletmelerini ilgilendirdiği gerekçesiyle mahkememize görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, davacı ile davalı arasında hukuki bir ilişki yoktur. Yerleşik uygulamada kabul edildiği üzere muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali taleplerinin dayanağı haksız fiil hükümleridir. Bu sebeple tarafların sıfatına bakılmaksızın bu davada genel mahkemeler görevlidir. (aynı yönde Antalya Bam karar) Bu sebeple ticari dava niteliğinde olmayan uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, Antalya ... Asliye Hukuk Mahkemesine karşı karşı görevsizlik kararı verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava; davalılar arasında yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufların iptali istemine ilişkin olup; dava dilekçesinde hem TBK'nun 19. maddesine, hem de İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayanıldığı açıklanmıştır. Yüzeysel bakıldığında İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBKnun 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

          Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır.'' Yargıtay . Hukuk Dairesi'nin ... ... K. sayılı ilamı; ''Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemlerin iptali isteğine ilişkindir....

            Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde tasarrufun iptali talep edildiğine göre, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava değildir....

            Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre; davada davalı eş tarafından diğer davalıya yapılan satışın muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve açılan boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davasındaki alacakları tahsil istemiyle satış yetkisi vermeyi istemektedir. Muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarının amacı, elden çıkartılan taşınmazın (malların) kayıt maliki eş'e döndürülmesi ve mal rejimi davalarında alınacak karar ile hüküm altına alınacak alacağın tahsilatını kolayca sağlamaya yönelik bulunduğundan davacının bu tür davaları açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Muvazaa nedeniyle açılmış bulunan temyize konu davanın kanuni dayanağı TBK 19.m) olduğuna, davalılar arasında gerçekleştirildiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde bulunduğuna göre, tapu iptali ve tescile yönelik istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri genel muvazaa kapsamında HMK'nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemelerdir....

            UYAP Entegrasyonu