Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 25.04.2022 tarihli istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin kararı ve kararın gerekçesi son derece yerinde olup davalılar vekilinin haksız ve mesnetsiz istinaf başvurusunun reddi gerektiğini, dava muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olup dava dilekçemizden de açıkça anlaşılacağı üzere davada TBK m.19 ve iik 277 vd maddelerine dayanıldığını, muvazaa hukuksal nedenine (TBK 19 uyarınca) dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında borçlunun aciz hali ile aciz vesikası sunulmasının dava şartı olarak aranmadığını, öte yandan alacağa dayanak icra dosyaları incelendiğinde de görüleceği üzere borçlu adına kayıtlı aktif mal varlığı bulunmayıp, 3.kişilere yazılan haciz müzekkereleri cevapları da olumsuz olduğunu, davalı borçlu T8 hakkında pek çok icra takibi bulunup davalının aciz halinde olduğunun da icra dosyalarından net olarak anlaşıldığını, bu hususların yanısıra, Trabzon BAM 3....
Taraflar arasındaki muvazaa sebebiyle iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı iflas idaresi ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekili, davalı .........nin müvekkili bankaya olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile aralarında organik bağ olduğunu iddia ettiği davalı ......AŞ.ye 4/8 hissesine sahip olduğu taşınmazını 1997 yılında devrettiğini belirterek, BK.nın 18. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ile, taşınmazın haczine ve satışına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, yapılan işlemlerde muvazaa bulunmadığını, gerçek bedel üzerinde bir bedel ödenerek taşınmazın devredildiğini, tasarrufun alacaktan önce olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır....
İcra Müdürlüğünün 2018/5038 esas sayılı icra takibinin ve takip konusu senedin muvazaa nedeniyle davalı karşı davacı müvekkili açısından geçersiz sayılmasına, 210.000,00 TL'lik senedin gerçek borç ihtiva etmediğinin tespiti ile muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamı itibariyle incelendiğinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde işçilik alacağının ödenmemesi nedeniyle yapılan tasarruf işleminin iptali talep edilmiş, mahkemece muvazaa hukuki sebebine dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, davacının dava sebebinin açıklanmasından sonra hukuki nitelendirmenin mahkemece yapılacağı hususu bilinmekte olup, tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilmesi halinde borçlu aleyhine girişilmiş herhangi bir icra takibi bulunmadığından ve dolayısıyla dava şartı olan "aciz vesikası" ya da "geçici aciz vesikası yerine geçecek belge" bulunamayacağından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekecektir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir. İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğü’nce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. Maddeye göre haciz sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi gerekir. Bu madde uyarınca düzenlenen bir sıra cetvelinde, hacizlere ilişkin takip dosyası (takip tarihi, haciz tarihi, alacak miktarı gibi) bilgilerine, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihlere ve dayanak bilgilerine yer verilmesi gerekir. Somut olayda, icra dosyasına intikal etmiş bir para bulunmamaktadır. İİK'nın 83/2. madde hükmüne göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunlar İcra Müdürlüğü’nce sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez....
a ödemeleri yaparak tapudaki 17/240 ve 15/240 hisseleri satın aldığı anlaşıldığından, muvazaa iddiasının da ispatlanamadığına kanaat getirilerek, muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu tasarrufların tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi gerekçesi ile tasarrufun iptali talebinin reddine, muvazaanın da davacı tarafından ispatlanamaması gerekçesi ile muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı dava dilekçesinde İİK 284'e göre hak düşürücü süre olan “5 yıllık” sürenin geçtiğinin mahkemece kabulü halinde BK 19'a göre davanın değerlendirilmesi talep edilmiştir. Bu ileri sürülüşe göre dava BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olduğu kabul edilmelidir....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre;davacının davalı ... hakkında tazminat davası açmasının tasarrufun iptali davası açması için yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı iptal istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir.(HMK'nun madde 33) Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaaya nedeniyle iptal istemine ilişkindir.Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir....
Mahkemece, davacı vekilinin hem tasarrufun iptalini hem de B.K.nun 19 md.ye dayalı muvazaa nedeniyle işlemin iptalini istediğini bildirdiğinden, işlemin yapıldığı tarih itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğunu dosyadaki belgelerle kanıtlayamadığı için B.K.nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle işlemin iptalini isteme hakkının bulunmadığı, yine İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin de davalılar arasındaki tasarrufun borçtan önce yapılmış olması nedeniyle istenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
sebebi ile ikame edilen davalarda devir işlemi kesin hükümsüz olduğundan tasarrufun ne zaman yapıldığının öneminin olmadığını, TBK m.19 muvazaa hukuksal nedenine bağlı açılan tasarrufun iptali davalarında, tasarruf işleminin zamanının değil, tasarruf işleminin gerçek olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, davalarının TBK m.19'a dayalı muvazaalı tasarruf işleminin iptali davası olduğunu ileri sürerek 05.10.2022 tarihli kararın kaldırılarak davaya konu taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz tesis edilmesine, kararın infazı için dava konusu İstanbul 18....
İcra Müdürlüğünün 2020/3430 sayılı takip dosyası kapsamında; a- Davalılar T3 ile T4 arasındaki İzmir İli, Torbalı İlçesi, Türkmen Mahallesi, 1095 parsel de kayıtlı tarla nitelikli taşınmazın 1/8 hissesinin 23/08/2016 tarih 15300 yevmiye nolu satış ve devir niteliğindeki işlemin / tasarrufun İİK 277. vd. Maddeleri ve TBK 19. Maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle iptaline, b- Davalılar T3 ile T4 arasındaki İzmir İli, Torbalı İlçesi, Türkmen Mahallesi, 1186 parsel de kayıtlı tarla nitelikli taşınmazın 1/8 hissesinin 23/08/2016 tarih 15300 yevmiye nolu satış ve devir niteliğindeki işlemin / tasarrufun İİK 277 vd.maddeleri ile TBK 19. Maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle iptaline, C- Dava konusu taşınmazlardaki payların dava dışı 3. Kişilere satılmış olduğu tapu kayıtlarından anlaşılmakla davacının bedele dönüştürme talebine ilişkin davasının kabulüyle; İzmir 15....