"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, TBK 19. maddesine göre muvazaa sebebine dayalı kömür sahasının işletilmesinin devrine ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı İş Bölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 17. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/04/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İş bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın Hukuk İş bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 08/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Davacı tarafın İİK 277 ve devamı maddeleri doğrultusunda tasarrufun iptali istemi ile Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesine dayalı iptal isteminde bulunduğu sabit olmakla muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına dahi gerek olmadığı, muvazaa nedenine dayalı talepte bulunulması nedeniyle hak düşürücü ve zaman aşımı süresinin söz konusu olmadığı, davacının alacağının icra takibine konu edilen kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğmasının davanın ön koşulu olduğu, Yargıtay 17....
Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın, davalı şirketin tüzel kişilik perdesinin aralanmasına ilişkin olduğunda bahisle mutlak ticari dava söz konusu olduğunu ve Ticaret Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir. Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi; talebin tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğu ve hisse devri ile ilgisi bulunmadığından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını butlan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Muvazaa davası, borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Bu sebeple kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili " davanın tapu iptali ve tescili davası olup mahkemenin ise senet ve taşınmaz satış sözleşmesine göre değerlendirme yapıp 04.08.2011 tarihli devrin borcun doğumundan önce gerçekleştiğinden bahisle muvazaanın ileri sürülemeyeceği gerekçesine dayandığını, mahkemenin hatalı nitelendirerek tasarrufun iptali ve TBK m. 19 gereğince muvazaa iddiasının ileri sürülemeyeceğine hükmettiğini, mahkemenin tapu iptal ve tescil davası ile tasarrufun iptali davasını birbiri ile karıştırdığını, dilekçesinde tarih ve sayısını bildirdiği emsal Yargıtay kararında haklılıklarının ortaya konulduğunu, davanın temelinin, muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil olup bonoya dayalı bir takibe dayandığını, mahkemenin zaten tüketici mahkemesinde dava var düşüncesiyle davanın reddi yoluna gittiğini, her iki davada müvekkilin haklarının korunması ve davalıların ileri sürebileceği hususların birbiri ile farklı olduğunu, üzerine kayıtlı bir malvarlığı bulunmayan ,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı .... vekili, davalı borçlu ...aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu takiplerde muvazaalı olarak borçlanmasına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı Kooperatif vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı borçlu ...usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK 19. maddesinde izah edilen muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir....
E dosyasıyla "muvazaa nedeniyle iptali" istemli dava açılmış olduğu, 01.07.2015 tarihli Protokol hakkında ise mahkememizde iş bu davanın açılmış olduğu dava dilekçesinde açıklanmıştır. Davada gerçek kişi olan tarafların tacir sıfatının bulunmadığı, dava konusu talebin her iki tarafın (davacının-davalının) ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan doğmadığı, bu nedenle davanın TTK md 4 kapsamında "her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanan" nispi ticari dava niteliği taşımadığı açıktır....
TBK'nın 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde davacının tasarruf üzerinde haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/20390 E, 2017/7012 K016/11791 E, 2017/7010 K ve benzer yöndeki içtihatları gibi) TBK 19'a dayalı davalarda muvazaa her türlü delil ile ispat edilebilir. Gerek TBK'nun 19. maddesine gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için davacının borçludan bir alacağının olması ve bu alacağın iptali istenilen işlemden önce doğmuş olması gerekir....
Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, dava dilekçesinde taraflar arasındaki muvazaanın vurgulanıp talep kısmında önceki malikleri adına tescil talebinde bulunulmuş olmasına, 17/12/2009 tarihli dilekçe ile davanın, muvazaa hukuksal nedenine dayalı olduğunun açıklanmasına, aynı tarihli duruşmada da davacı vekilinin ellerinde aciz belgesi bulunmadığını ve muvazaa nedeniyle tapuların iptali istemini yinelemesine nihayet davacı tarafça temyiz dilekçesinde dahi alacağın doğum tarihinden dolayı tasarrufun iptali davası açmadıkları beyan edilmesine göre İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olmayıp BK. 18. maddesine dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil işlemine ilişkin olmakla; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06/06/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali (TBK 19. maddesine dayalı) davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ...'dan, ... Aile Mahkemesinin ... E. 2012/349 K. sayılı ilamı ile boşandığını, davacı müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmolunduğunu, ilamın kesinleştiğini, davalı ...'ın muvazaalı şekilde davranarak adına kayıtlı bulunan gayrımenkullerinin tamamını kardeşleri olan diğer iki davalı ... ve ...'...
Ancak İİK 283 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması durumu TBK.nun 19. maddesine dayanılarak, muvaza nedeniyle açılan davanın niteliğini değiştirmez. Yani bu davayı tasarrufun iptali davasına dönüştürmez. Bu durumda mahkemece yapılması gereken İİK’nun 277 ve devamı maddeleri kapsamında tasarrufun iptali şartlarının eldeki dava bakımından oluşup oluşmadığını belirlemek, oluşmadığının anlaşılması halinde ise davacının aynı zamanda BK'nun 19. maddesine dayanarak da tasarrufun iptaline yönelik talebinin olması nedeniyle BK'nun 19. maddesi kapsamında delilleri toplayarak dosya kapsamına uygun bir karar vermekten ibarettir. Anlatılanlar ışığında, mahkemece yapılan araştırma ve değerlendirmenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı görülmekle, HMK.nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....