Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
Kat No:7 mesken nitelikli taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun muvazaalı olduğu, borçlu ile diğer davalının uzun yıllara dayalı aile dostlukları ve sosyal medya arkadaşlıkları olduğunu ileri sürerek, söz konusu tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14729 E (Kayseri Genel İcra Dairesi 2020/79723) sayılı dosyasındaki alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini müvekkili adına saygılarımızla arz ve talep ederim dedi....
İcra müdürlüğünün 2016/16947 Esas sayılı dosyasında alacağı karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul malvarlığı ile başkaca hak ve alacak bulunamadığını, borçlu adına dosyada taraflarınca haciz edilen taşınmaz bulunmuş ise de söz konusu taşınmazın kamu alacakları ve diğer alacaklarla haciz olup alacağı karşılayacak malvarlığının olmadığını ve aciz halinde bulunduğunu, davalının taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini ileri sürerek, öncelikle İİK. 277. ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptaline, olmazsa TBK. 19. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesini talep etmiştir HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İİK.nın 277. Maddesi Uyarınca Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK 19. Maddesi uyarınca Tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça öncelikle İİK.nın 277. Maddesi Uyarınca Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK 19. Maddesi uyarınca Tasarrufun iptali talebinde bulunulmuştur....
Maddesinde belirtilen 5 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı yönündeki itirazı bakımından ise davacının muvazaa iddiasının aynı zamanda TBK 19....
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2022 NUMARASI : 2021/310 ESAS 2022/184 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19 ve İİK 277 ve Devamı Maddelerine Dayalı) KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur. Davacı taraf dava dilekçesinin 3.sayfasında özellikle bu davanın TBK.nun 19.maddesi muvazaa sebebi ile açtıklarını, belirterek, davanın TBK.nun 19.göre değerlendirilmesini talep etmesine rağmen tasarrufa iptale konu araç dava dışı 16/08/2017 tarihinde MUHAMMET AĞAN'a devredildiği tespit edilmesi üzerine dosyaya sundukları 30/06/2018 tarihli beyan dilelekçesi ile davanın bedel tazmin davasına dönüştürdüklerini ve eldeki davanın İİK nun 227 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış bulunan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen dava dilekçesinde belirtildiği gibi eldeki bu davanın TBK.NUN 19.MADDESİ MUVAZAA SEBEBİ İLE açılan tasarrufun iptali davası olduğu sonucuna ulaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık mahkeme tarafından Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemi olarak vasıflandırılmış ve bu yönde hüküm kurulmuş bulunmakla, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.12.2013 (Pzt.)...
Ayrıca muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabilecek olup, muvazaa iddialarında hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olamaz. (Yargıtay 17 hukuk 2016/10467E,2019/1972K, 4 hukuk 2020/1254E-2021/1330K) Mahkemece her ne kadar dava İİK 277 ve devamı maddelerine ilişkin olarak gerekçelendirilse de bu anlatılanlara göre davacı TBK 19 maddesine göre dava açmakla aciz vesikası almasına gerek yoktur. Zamanaşımı da sözkonusu olmayacaktır. Davanın TBK 19....