WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda "Davanın kabulüne; Batman İli, Hasankeyf İlçesi, Irmak Köyü, Çay Mevkii, 123 nolu parselde kayıtlı davalıların hissesine düşen toplam 2.365,41m2 taşınmazın kamulaştırma bedelinin 53.481,92TL olduğunun tespitine, dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek, haciz ve şerhlerin bedele yansıtılmasına, tespit edilen mülkiyet kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu md.10/9 uyarınca kamulaştırma davasının dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedeniyle dört ayın bitim tarihi olan 21/04/2017 tarihinden karar tarihi olan 01/03/2019 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, söz konusu yasal faizin davacıdan alınarak davalılara verilmesine; Kıymet takdir raporunda takdir edilen (davalıların toplam hisse payına düşen) 31.360,31 TL'lik kısma işletilecek yasal faizin davacı kurumdan tahsili ile davalılara tapu kaydındaki hisseleri oranında ödenmesine, tespit edilen kamulaştırma bedeli...

Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 14/04/1997 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır....

    Hemen belirtilmelidir ki; davanın kabulü ile tapu kaydı iptali edilerek davacı adına tescile karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Ne var ki; taşınmazda lehine haciz konulan lehtarın davada taraf olmadığı, mahkemece oluşturulan tüm takyidat ve şerhlerin de iptali ve kaldırılması suretiyle davanın kabulüne karar verildiği açıktır. Bilindiği üzere, tapu kaydındaki şerhin terkin edilmesi istekli davada pasif davalı sıfatı şerh lehdarına aittir. Bu nedenle tapudaki şerh lehdarı davada yer almadan talep doğrultusunda haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, davacıya süre verilerek haciz lehtarı hakkında da dava açması ve eldeki dava ile birleştirilmesi ve haciz şerhinin kaldırılıp kaldırılmayacağının değerlendirilmesi, dava açılmaması halinde sadece iptal tescile karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydındaki Zilyetlik Şerhin Terkini Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacının da paydaş olduğu imar uygulaması ile oluşan 4337 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında imar uygulaması öncesi Hazine adına kayıtlı olan 4124 parsel sayılı taşınmazında katıldığı ve bu taşınmazın tapu kaydında "Bu Yer ... Oğlu ...'ün Zilyedindedir" şerhinin mevcut olduğu, bu şerhin işlevsiz kaldığı gibi hukuksal dayanağı da kalmadığı, yeni maliklerin tasarruf haklarını kısıtladığı ileri sürülerek şerhin terkini istenmiştir....

        Köyü 617 parsel sayılı taşınmazın kısmen yörede ilk kez yapılan ve 10/10/2008 - 10/04/2009 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili, üzerindeki şerhlerin kaldırılması ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 918,34 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tesciline, davalının bu alanlara elatmasının önlenmesine, dava konusu yer üzerindeki davalı ... lehine konulmuş olan şerhin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.9.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki irtifak hakkı şerhinin kaldırılması ve Hazine adına tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 8.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davada, 9.3.1998 tarihli görev verilmesine ilişkin İmtiyaz Sözleşmesi hükümlerine dayanılarak, bir kısım taşınmazlardaki davalı yararına tesis edilen intifa ve irtifak haklarının da kaldırılması istenmiş, mahkemece bu istek de kabul edilmiştir....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tapu sicilindeki bir yanlışlığın tapu memuru tarafından düzeltilebilmesi için ilgililerin rızası bulunmadığı takdirde bir mahkeme kararının varlığının şart olması, tapu memurunun ancak basit yazı yanlışlarını tüzük kurallarını da gözeterek kendiliğinden düzeltebileceği, dosya kapsamına göre; davaya konu taşınmazlara ait tapu kaydında taşınmazların evveliyatında bahsi geçen şerhlerin yer almadığı, sonradan konulan şerhlerin ise tapuda yapılan tek taraflı işlem ile gerçekleştirildiği, bu şerhin ilgilisinin rızasına göre yapılmış bir işleme de dayanmadığı anlaşıldığından usulsüz konulan bu şerhlerin terkinine karar verilmesi yerinde olup somut olayda lehine şerh konulmuş bir lehdar mevcut olmadığından davalılar yasal hasım sıfatında olup aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı bulunduğundan davalılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kısmen esastan kabulüne karar...

              Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın tapu kaydındaki "1969 yılından beri ... oğlu ... kullanımında" olduğuna dair şerhin iptal edilerek yerine "taşınmazın veraset ilamındaki ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/80 Esas ve 2013/97 Karar 12.04.2013 tarihli veraset ilamında belirli olan payları oranında kullanıcı oldukları, geri kalan paylar yönünden ise diğer mirasçıların dava açmadıkları gözetilerek ... oğlu ... kullanımında olduğu" hususunun beyanlar hanesine şerhine; davacıların muhdesatlara yönelik dava açmadıkları gözetilerek beyanlar hanesindeki diğer şerhlerin aynen korunmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                C-İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; davalı tarafın tapu müdürlüğüne gönderdiği yazıda parsellerin tapu kaydındaki 31/b şerhinin terkin işlemlerinin ivedilikle yapılarak taşınmazların kaydı üzerine "kesinleşmiş mahkeme kararı vardır." beyanının konulmasını istediğini, tapu müdürlüğünün de bu şekilde şerhi kaldırdığını ancak kesinleşmiş mahkeme kararı vardır ibaresini tapu kaydına bıraktığını, bu ibarenin her ne kadar tapu devrine engel değil ise de davacı arsalarını sattığında bu ibareyi gören alıcıların almaktan vazgeçtiklerini, bu durumun davacının mülkiyet hakkını kullanmasını kısıtladığını, tüm şerhlerin kaldırılması gerektiğini, sadece 31/b şerhi kaldırılarak davanın konusuz kalmadığını, dava konusu taşınmazın ifraz edilerek bir kısmının başkalarına devredildiğini, sonradan bu şerh konulduğunda bu arsaları satın alan kişilerin bu şerhin davacıdan kaynaklandığını gerekçesiyle davacıdan arsaların bedelini alarak iade etmek istediklerini, davacının menfaati...

                Davacı Orman Yönetimi, orman olan taşınmazın beyanlar hanesinde davalılar lehine "1980 yılından beri... kullanımındadır." şerhi ile "07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye T...lehine tesis edilen irtifak hakkının'' bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağını iddia ederek, tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; .... ili, ...beldesi, ....mahallesi ....ine karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye ...Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın hükmen orman olduğu tarihten önce davalı ... lehine irtifak hakkı kurulduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna ve davalı ......

                  UYAP Entegrasyonu