"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,10/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal satım sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 11.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, davacı şirketten satın alınan Fan-Coil cihazlarının müvekkiline teslim edildiği tarihten itibaren aynı nedenlerden dolayı birden fazla arızalandığını, cihazların ayıplı olduğunu, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, taraflar arasında ticari ilişki olup davacının davalıdan faturadan kaynaklı 6.000,01 TL alacaklı olduğu, davalının borcu olmadığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe vaki itirazının iptali ile 6.000,01 TL alacak yönünden takibin devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı yanca yapılan icra takibinde davalı, borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir....
Asıl davada davalı vekili, fatura konusu ayakkabıların üretimden kaynaklı ayıplı olduğunu, davacıya iade faturası düzenlendiğini, davacının ürünleri iade almadığını savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. Karşı davada ise, karşı davalının teslim ettiği ürünlerin ayıplı olması nedeniyle kar kaybının, ayakkabıların iadesi neticesinde de cari hesap alacağının oluştuğunu ileri sürerek, alacağın faiziyle karşı davalıdan tahsilini ve zararının tazminini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, eksik ve ayıplı iş bedeli hakkındaki hüküm Yargıtayca bozulmadığından bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, geç teslim nedeniyle kira tazminatı yönünden; Belediyeden kaynaklı mücbir sebep nedeniyle dairenin teslim tarihinin ........2008 tarihine uzadığı, davacının teslim tarihinden ... gün önce, ........2008 tarihinde, dava konusu gayri menkulü sattığı, bu nedenle kira tazminatı talep edemeyeceği gerekçesi ile kira tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Noterliğinin 31.07.2012 tarihli ihtarnamesi ile aracın yenisi ile değiştirilmesi istendiği halde bu ihtarnameye cevap verilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayıplı aracın iadesi ile yenisi ile değiştirilmesine veya ayıplı araç bedeli 76.943,00 TL ile arızanın giderilmesi için yapılan işçilik ve parça değişim bedeli karşılığı 5.739,93 TL olmak üzere toplam 82.682,93 TL nin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı...Pazarlama ve Satış A.Ş vekili, davacının derhal ayıp ihbarında bulunmadığını, araçtaki arızaların üretimden doğmadığını, kullanım hatası olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Davalı ...Tic. ve San. A.Ş vekili, dava konusu araçta üretim kaynaklı hasar bulunmadığını, arızaların kötü kullanıma bağlı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacının aracı 07.04.2008 tarihinde sıfır kilometre olarak satın aldığı, aracın 2 yıl garanti kapsamında olduğu, bu itibarla zamanaşımı def'inin yerinde görülmediği, araçtaki arızanın üretim ve imalattan kaynaklı gizli ayıptan kaynaklandığı, garanti kapsamında arızanın giderildiği, mevcut hali ile kullanılabilir vaziyette ve ayıplı olmadığı, somut olayda bedel iadesi şartlarının oluşmadığı, ancak araçta 4.000 TL. değer kaybı meydana geldiği, yine davacının onarım süresince araçtan faydalanamaması nedeniyle 750 TL. zarara uğradığı, bu durumda semen tenzilinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 4.750 TL'nin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir....
SAVUNMA : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; taraflarına herhangi bir ayıplı mal ihtarı yapılmadığını, davacı tarafça her ne kadar 20.000 TL manevi tazminat talebi ile tüketici mahkemesinde dava açılmış ise de; aslında dava değerinin 2.216,31 TL olduğunu ve Tüketici Hakem Heyetinin görevli olup, zarar tazmini talebinin tüketici heyetine müracaat ile yapılması gerektiğini, bu sebeple tüketici mahkemesinin görevli olmadığını, sunulan faturalardan anlaşılacağı üzere bacadan duman sızmasından kaynaklı alındığı iddia edilen söz konusu malların baca tamiratında kullanılmayacağını, faturaya konu malların dava konusu taşınmazdaki yapılan tamirat işlerine kullanıldığına delil teşkil edemeyeceğini, davalı tarafça müvekkilin ayıplı tesliminden kaynaklı 2.216,31 TL masraf edildiği iddiasında bulunulmuş ise de söz konusu fatura miktarı KDV dahil 1,103,30 TL’ olduğunu, ayrıca söz konusu faturaya ilişkin malların fatura irsaliydi fatura olmasına rağmen...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1077 Esas KARAR NO : 2022/196 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/05/2018 KARAR TARİHİ : 09/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin davalı firmadan 17/08/2015 tarihinde 1 adet ......