KARAR Davacı, davalılardan ... ile düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, adı geçen davalının murislerinden hissesine düşecek taşınmazları 10.000TL bedel ile aldığını, zilyetliğin de geçmesiyle taşınmazlar üzerine birtakım yapılar yaptığını ancak devrin gerçekleşmesinin imkansız olması nedeniyle, taşınmazların muacceliyet tarihindeki rayiç değerlerini istediğini, davalının hissesine düşen değerin ise 65.000TL olduğunu, .... ... 2010/151E. sayılı dosyası ile 10.000.00TL'yi almış olduğundan bu bedelin mahsubu ile talebinin 55.000TL olduğunu, taşınmaz üzerine yapılan yapıların bedelinin ise 15.000TL olduğunu ileri sürerek, 70.000TL'nin faizi ile davalılardan tahsilini istemiş; 17/12/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile de 55.000,00TL'lik taşınmaz bedeli talebini 65.000,00TL olarak, yine 15.000,00TL'lik muhdesata yönelik talebini de 24.000,00TL olarak artırmıştır. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 sayılı Kanunda, kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda; eldeki davada uyuşmazlık, 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından, davanın HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Parselde kayıtlı taşınmaz kaydındaki 250.000-TL'lik ipoteğin fekki müvekkiline teslim ettiğini iddia ettiği teminat senetlerinin iadesi olduğunu, davacı ile imzalanan Bayilik Sözleşmesinin kontrol edildiğinde sözleşmenin yetki hususunu düzenleyen 26.16 maddesinde açıkça bu sözleşmeden doğan hukuki ihtilaflarda İstanbul Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkili olduğunu, Mezkur dava ile davacı tarafından müvekkiline sözleşmenin teminatı olarak verildiği belirtilen ipoteğin fekki ile teminat senetlerinin kendilerine iadesinin talep edildiğini, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan inceleme ve araştırmalarda ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığının tespit edildiğini, Davacının sözleşme dolayısıyla müvekkiline olan bir kısım borçları halen devam ettiğini, bu durumun yargılama neticesinde ortaya çıkacağını, davacı tarafın teminatların çözülmesi için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 33. maddesi gereği ve diğer hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili bankaya teslimi için davalıya ihtarname keşide edilmesine rağmen temerrüde düşülen borçların bugüne kadar ödenmediği gibi Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu ve FKS gereği mülkiyeti müvekkili bankaya ait olduğu tartışmasız olan finansal kiralama konusu malların da müvekkili bankaya teslim edilmediğini beyanla taraflar arasında imzalanan 06/04/2016 tarih ve ... sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve 26/05/2016 tarih ve ... sayılı Finansal Kiralama Ek ve Tadil Sözleşmelerinin feshinin tespitine, FKS’de yazılı finansal kiralama konusu; 3 Adet ......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayete konu icra emrine dayanak ilamın hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin feshi talepli ilam olduğunu, bu hususa yerel mahkeme kararında da "dava hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve sözleşme uyarınca davalı tarafa ödenen bedelin iadesi..." şeklinde yer verildiğini, açılmış olan takibe konu karara esas ve asıl dayanak taleplerinin tapu iptali olmayıp, geçersiz sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesi olduğunu, bahse konu davanın temelinin mülkiyet hakkı olmayıp, mülkiyete ilişkin herhangi bir uyuşmazlık ya da tartışmanın söz konusu olmadığını belirterek şikayetin ve takibin iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Alaplı İcra Müdürlüğü'nün 2021/149 esas sayılı icra dosyası....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 04/04/2013 tarih ve 2755 yevmiye numaralı resmi senet içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, teminat (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 04/04/2013 tarih ve 2755 yevmiye numaralı resmi senet içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, teminat (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....
fabrika arsası 10.340.000,00TL bedel ile 1....
Hükmü, davacı ve birleşen davanın davalısı ... ile davalı ve davacı ... temyiz etmiştir. 1-Gerçekten, kaynağını Türk Medeni Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen sözleşme türlerinden olup, mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcı edimini yerine getirmezse edimin hükmen yerine getirilmesi vaat alacaklısı tarafından açılan davada istenebilir. Kural olarak, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin satış amacı ile değil muvazaalı olarak yapıldığının savunulması her zaman olanaklıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse; muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır....
Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının terditli talepleri hakkında bir karar verilecektir. Davacının istemi taşınmazın aynına yönelik tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki olup dava konusu 653 bağımsız bölüm nolu taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlıdır. Yerel mahkemece tensip tutanağı ile ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu taşınmaz davalı adına kayıtlı ise tedbir konulmasına karar verilmiş ve davacının tapu iptali ve tescil istemi yönünden geçici hukuki koruma sağlanmıştır. İhtiyati tedbir kararının en önemli özelliklerinden biri de dava konusu ile ilgili tesisi gereken bir geçici koruma önlemi olmasıdır. Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada konut satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki talebinde bulunulmuştur. Ancak ipotek alacaklıları davada taraf değildir....