Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13/05/2015 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK 725. maddeye dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ... ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.03.2011 gün ve 491/109 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, ortak miras bırakan ...'...
Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı vekili davacıya ait 173 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın davalı taşınmazına taşan bölümünün, TMK 725. maddesi uyarınca tapusunun iptaliyle adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi gereğince temliken tescil" isteğinde ve davasında haklı olduğu" gerekçesiyle; Davanın KABULÜ ile, 1- Edirne İli, Havsa İlçesi, Oğulpaşa Köyünde bulunan davalıya ait; 3647 parsel sayılı taşınmazın, dosyadaki 04/01/2019 tarihli fen bilirkişi raporunda açıklanıp ekli krokisinde A ve B harfleriyle gösterilen toplam 40,66 metrekare miktarındaki yerin, ifraz edilmek suretiyle tapu kaydının iptali ile davacıya ait aynı yerdeki 3649 parsel sayılı taşınmaza tevhit ve tesciline, 2- Belirlenen taşkın inşaat bedelinin (1.016,50 TL) davalıya ödenmesine karar verilmiştir....
TMK'nun 725. maddesi hükmünün, taşkın yapı malikine tanıdığı hak "kişisel hak" olup bu hak ancak, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise; ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir....
Bu durumda davacının TMK 724 gereği temliken tescil şartlarının birincisi ve ön koşulu olan iyi niyetli olma şartını sağlamadığı görülmektedir. Az yukarıda bahsedilenlerden de anlaşılacağı üzere davacı iyi niyetli değildir. Bu haliyle davacının temliken tescil talebinin reddine karar vermek gerekmektedir. Ayrıca öncelikli koşul olan iyi niyet koşulu gerçekleşmiş olsaydı dahi, 11.02.2019 havale tarihli inşaat bilirkişisi raporundan da anlaşılacağı üzere TMK 724. maddesine dayanarak temliken tescilin ikinci koşulu olan yapı değeri inşaat değerinden açıkça fazla olma koşulu yine gerçekleşmemiştir. Bu nedenle de davanın reddi gereklidir....
Taşkın inşaatla ilgili olarak Yargıtay kararlarında da belirtildiği şekilde; ahır, garaj, tandır yeri gibi geçici yerler için tapu iptali ve tescil talebinde bulunulması mümkün değildir. Bu nedenle H harfi ile gösterilen yerin niteliğinin belirlenmesi verilecek karar açısından önem taşımaktadır. Davalılar-karşı davacılar ve davalı-birleşen dosya davacısı vekili cevap-karşı dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde taşkın yerlere dikilmiş ağaç ve sebzelerin bulunduğu yerlerin ve bazı inşai faaliyetlerin terk edilip davacının kullanımına bıraktıklarına ilişkin beyanda bulunmuşlar ise de ilk derece mahkemesi tarafından bu hususta da gerekli inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Dosya muhteviyatı itibarıyla davalı-birleşen dosya davacısı ve davalılar-birleşen dosya davacılarının istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanunu m. 684/1 ve 718/2 hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf ... o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar....
Somut olaya gelince; İncelenen tapu kayıt örneğinden davacının çekişme konusu taşınmazı 01.08.2001 tarihinde tapuda satın aldığı görülmektedir. Başka bir ifadeyle, 579 ada 49 sayılı parsel davacının satın aldığı 01.08.2001 tarihinde tapuda kayıtlı olup çapa bağlanmıştır. Türk Medeni Kanununun 719.maddesi hükmü gereğince satın alınan taşınmazın sınırları tapu planları ile belli edilir ve asıl olan plandaki (çaptaki) sınırlardır. İddiaya göre, 61 sayılı parsele taşkın yapı bu tarihten sonra 2002 yılında yapılmıştır. Çapa bağlı taşınmazı satın alan bir kişiyi yaptığı taşkın yapı sebebiyle iyiniyetli kabul etmek 5.7.1944 tarihli ve 12/26 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere olanaklı değildir. Kısaca davada, davacının mülkiyeti kazanabilmesi için aranan iyiniyet koşulu yoktur. Davanın açıklanan bu sebeple reddi gerekirken, istemin hüküm altına alınması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....