Davalı arsa sahibi ..., yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/391 Esas sayılı dosyasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini belirterek, konusuz kalan tapu iptali tescil davasının reddini savunmuştur. Davalı yüklenici ... dava konusu olan sözleşmenin dayanağı bulunan kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki hükümleri yerine getiremeyeceği için ... Asliye Hukuk Mahkemesinde sözleşmenin feshi için açılan davayı kabul ettiğini, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacının yükleniciden tazminat istemi bulunmadığından aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali, tescil ve cezai şart isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizce "...Dosya içinde mevcut ......
Hukuk Dairesi'nin 02.10.2013 tarih 2013/10223-13867 Esas ve Karar sayılı ilamı ile; " Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, 122 ada 12 sayılı parselin davacı adına kayıtlı olduğu, davacının muvafakati üzerine, davalının taşınmazın bir bölümüne binalar yapmak suretiyle kullandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, TMK'nin 725. maddesi uyarınca taşkın inşaat halinde savunma yoluyla temliken tescil istenebilir ise de, TMK'nin 724. maddesi uyarınca haksız inşaat durumunda açılacak dava ile temliken tescil istenmesi zorunludur. Somut olayda, temliken tescil konusunda davalı tarafından açılmış bir dava bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davalının taşınmazı muvafakate dayalı olarak kullandığı, dava açılmakla muvafakatin geri alındığı gözetilerek elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir " gerekçesiyle hükmün bozulmasına dair karar verilmiştir. Bozma kararından sonra davalı vekili ......
Davalı-karşı davacı vekili,asıl davanın reddini ve binaların taşan kısmının tapusunun iptali ile müvekkili adına tescil edilmesini istemiştir. Mahkemece; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı-karşı davalı ... vekili temyiz etmiştir. TMK’nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK’nın 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir....
iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti. aleyhine açılan alacak davasının davacı lehine sonuçlandığı ve ilgili kararın icraya konulduğu, icra takibinin kesinleştiği, ancak tapuya yazılan müzekkereye verilen cevapta aynı taşınmazın davalı T5 satıldığının öğrenildiği, taşınmazın tapuda halen arsa vasfında gözüktüğü ancak üzerinde binanın yapıldığı ve dava konusu 2. kattaki 4 nolu dairede davacının ikamet ettiği, bu dairenin iç ince inşaat işlerinin davacı tarafından yaptırıldığı ve bedelinin davacı tarafından ödendiği, tüm bu hususların, davalı T5 tarafından bilinmesine rağmen, taşınmazın, davalı (borçlu) KGB İnşaat Bilgi Oto Ltd....
Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14/02/1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....
İSTEM: Davacı avukatı tarafından verilen 13.03.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının Muğla İli Ula İlçesi Kızılağaç Mahallesi Mezaraltı Mevkii 18 pafta 734 parselde kayıtlı 520 m2 taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise Muğla İli Ula İlçesi Kızılağaç mahallesi Mezaraltı Mevkii 874 parselin 1980'li yıllarından bu yana maliki olduğunu, davaya konu davacıya ait taşınmazın davacının babası Ali Kınacı tarafından 1955 yılında daha önceki maliki Salih Uçurtmaz'dan satın aldığını ve 1955 yılından bu yana itirazsız ve aralıksız kullanılmaya devam ettiğini ve devamında müvekkili davacı adına tapuda tescil edildiğini ve aynı şekilde kullanılmaya devam edildiğini, davalının ise, söz konusu taşınmazı 1980'li yıllarda önceki maliki Hakkı Uçurtmaz'dan satın aldığını ve ve kullanılmaya başladığını, müvekkiline ait taşınmazın, babası tarafından satın alındığı tarihten bu yana çevresinin duvarlarla çevrili ve içerisinde ev olan ve ağaçlarında olduğu şekilde kullanıldığını davalının...
Davacı binasını imar uygulaması öncesi iyiniyetle yaptığını iddia ederek taşkın inşaat hükümleri gereğince tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalı ise binanın imar uygulamasından önce 1 parsele tecavüzünün bulunmadığını, imar uygulamasından sonra ilave inşaat sureti ile binanın taşkın hale geldiğini iddia etmektedir. Bu durumda öncelikle davacının binanın inşası ve mevcut haline gelinceye kadar ekleme yapıp yapmadığı, ekleme yapılmış ise eklentilerin iyiniyetli olup olmadığının tespiti gerekir. Davalılar-karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Asıl dosyada İDM'ce taşkın yapı alanı olan 7.33 m2'lik alanın değerinin 15.393 TL olarak tespit etmiştir. Hüküm fıkrasında ayrıca 41,18 m2'lik bahçe kısmının da davacı adına tesciline karar verilmiştir....
ndan bir adet 3+1, bir adet 2+1 ve bir adet 1+1 normal daire ile müvekkiline ait taşınmazın takas edileceğinin kararlaştırıldığını, 3 adet dairenin tapusunun müvekkiline verilmediğini, anahtar tesliminin de yapılmadığını, müvekkiline ait yerin, şirketin belirttiği ...'a tapusunun devredildiğini, davalılar arasında iyi niyetli 3. kişi yaratmak adına tapunun el değiştirildiğini, tanımadığı kişilerin gayrimenkulün tahliye edilmesi için müvekkiline gelmeye başladığını, davalıların birbirlerini tanıdığını, yakın ilişki içerisinde olduğunu, satışları bilerek ve tasarlayarak yaptıklarını, müvekkiline sözleşme gereği verilmesi gereken üç adet taşınmazın tapusunun teslim edilmesini, bunun mümkün olmaması halinde takas sözleşmesinin ve yapılan satışların iptali ile taşınmazın yeniden müvekkili adına kayıt ve tescil edilmesini talep ve dava etmiştir....
Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 22. Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması hâlinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. 23....