Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ... yerinde uygulanan personel yönetmeliğinin 91. maddesinde çalışılan her tam yıl için son aylık ücretinin otuzbeş günlüğü üzerinden kıdem tazminatı ile şartların tahakkuku halinde feshi ihbar tazminatı ödeneceği hükmü mevcut iken, davalı işverenin 12.07.2004 tarihli iç tamimi ile 91. maddedeki otuzbeş günlük süreyi otuz güne indirdiği, personel yönetmeliğinin değiştirildiği ancak çalışma şartlarında esaslı değişiklik niteliğindeki bu iç tamimin davacıya tebliğ edilmediği, kıdem tazminatının otuzbeş gün üzerinden hesaplanması gerektiği, davacının fark kıdem tazminatı alacağına hak ettiği gerekçesiyle, fark kıdem tazminatı alacağı yönünden davanın kabulüne, ihbar tazminatı ve ikramiye alacağı taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA :Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir....
ve ihbar tazminatı alacağından mahrum kaldığını, ayrıca tutuklandığı süredeki ücretini de alamadığını belirterek 39.925 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur, Mahkemece yapılan yargılama sonunda, hukukçu bilirkişiden rapor almak suretiyle, davanın kısmen kabulü ile '10.009,90 TL ücret alacağı, 8.352,31 TL kıdem tazminatı ve 1.779,47 TL ihbar tazminatı olmak üzere toplam 20.141,58 TL maddi, 12.000 lira manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur, işçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı definin ileri sürülmesi halinde önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem 10 yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz....
Davacının önceki çalışma döneminin ihbar tazminatı ödenerek tasfiye edildiğine dair dosyaya ibraname ve ihbar tazminatı bordrosu sunulduğu görülmekte olup davacıya önceki dönemde ilgili ihbar tazminatı ödemesi ile dosyada yer alan imzalı ibraname gereğince kıdem ve ihbar /tazminatı ödemelerinin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, davacı isticvap edilerek ödeme makbuzu hakkındaki beyanı alınmalı ayrıca 21/04/2009 tarihinde davacı hesabına 3.086,53 TL ihbar tazminatı ödenip ödenmediği işyeri kayıtları ve varsa banka kayıtları getirtilerek araştırılmalı, önceki dönem tasfiye edilmiş ise SGK kayıtlarına göre belirlenen son çalışma dönemi üzerinden 4857 sayılı Yasanın 17. maddesinde belirlenen ihbar önelleri göz önünde bulundurularak ihbar süreleri hesaplanmalı varsa 21/04/2009 tarihinde yapılmış ödemede gözetilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Somut uyuşmazlıkta, davacı özelleştirme sonrası davalı şirkette çalışmaya devam etmiştir. 22.04.2015 tarihinde "4/c ye geçmek istiyorum gereğinin yapılmasını arzederim" şeklinde bir dilekçe vermiştir. Davalı işverenin yönetim kurulu bu işçilerin devam etmelerini taleplerinde ısrarcı olanların iş akitlerinin 657 sayılı Yasanın 4/c maddesi gereği kamu kurumlarında istihdam edilebilmeleri için geçerli nedenle feshedileceğine karar verilmiştir. Davacının iş akdi bu doğrultuda 30.04.2015 tarihinde geçerli nedenle feshedilmiştir. Kendisine kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin ücreti ödenmiştir....
Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı definin ileri sürülmesi halinde, önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz. İşçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli nedenlerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar yasal faiziyle birlikte mahsup edilmelidir. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır (Yargıtay 9.HD. 2008/18826 E, 2008/14859 K)....
İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır....
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekili istinaf dilekçesinde ; Davacının iş sözleşmesinin 03/04/2017 tarihinde performansının yetersiz olması nedeni ile yasal hakları ödenerek feshedildiğini, Davacının ihbar tazminatı farkı talebinin yerinde olmadığını, kıdem tazminatına ilişkin farkın hesaplanarak ödendiğini, davacının faiz talebinin bir dayanağı bulunmadığını, Davacının kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki alacaklarına ilişkin zaman aşımı süresinin 5 yıl olduğunu, Davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı alacağı, boşta geçen süre alacağı ve izin alacağı bulunmadığını, tüm ücretlerin eksiksiz ödendiğini, Kabul anlamına gelmemekle birlikte kısmi ödeme yapıldığı varsayımında dahi ihtirazi kayıt konulmaması nedeni ile tam ifa sonucunun doğduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Davacı işçi tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının kabulüne dair kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Buna göre kıdem tazminatı tavanını öngören kuralın mutlak emredici kabul edilmelidir. Öğretide kıdem tazminatı tavanını bertaraf eden sözleşme hükmünün batıl olduğu görüşü ileri sürülmüştür (Akyiğit, Ercan: İş Kanunu Şerhi, 2. Baskı Ankara 2006 s. 2486; Mollamahmutoğlu, Hamdi: İş Hukuku, 3. bası, Ankara 2008, s. 838; Çelik, Nuri: İş Hukuku Dersleri, 21.bası, s. 316. ; Şahlanan, Fevzi: Kıdem Tazminatı Tavanının Mutlak Emrediciliği, Sicil, Sayı 12, s. 44). Dairemizce de kıdem tazminatı tavanının yasada emredici şekilde düzenlendiği ve işçi yararına olsa da tavanı arttıran ya da tümüyle ortadan kaldıran sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak yasayla aksine imkan veren hallerde tavanın aşılması, geçersizlik sonucunu doğurmaz....