WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile yaptıkları 27.2.2007 tarihli devre tatil sözlemesinin ...'daki bir otelde yapılan toplantı sırasında imzalandığını, tatil hakkını kullanmadığını belirterek, bu davayı açmıştır. Davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, sözleşmenin ...'daki işyerinde imzalandığını, bu nedenle cayma hakkının kullanılamıyacağını savunmuştur. Mahkemece davalının savunmasına itibar edilmiş, ayrıca davacının tatil hakkını da kullandığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davalı her ne kadar sözleşmenin ...'da ki işyerinde 2007/15470- imzalandığını savunmuş ise de, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi ...'...

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hisseli gayrimenkul satışından kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

      A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmelerinin feshine, davacının yararlanamadığı 2004 yılı devre tatil bedeli olan 6.469.00 YTL ile dava tarihinden sözleşme süreleri sonuna kadar devre tatil bedeli olan 45.998.00 YTL’nin reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı ......

        KARAR Davacı, davalı ...Ş. den 19.09.1996 tarihli sözleşme ile ...... tatil köyündeki E 73 ve 74 nolu studyo lux dairelerin her yılın 37. haftasına karşılık gelen devre tatil hakkını 01.08.1997 tarihinden itibaren 31.12.2026 tarihine kadar kullanmak üzere anlaştıklarını, satış bedelini ödeyerek 05.08.1997 tarihinde sertifika aldığını, bu hakkın tapuya irtifak hakkı olarak tescil edildiğini, devre tatil ünitesini diğer davalı Voyage’nin 1999 tarihi itibariyle 12 yıl süre ile kiraladığını, her iki davalının da sözleşmeden kaynaklanan hakların devam edeceğini yazılı olarak bildirdiklerini,2004 yılına kadar bu haklarını kullandıklarını ancak 2004 yılında kendilerinden fahiş ödemeler talep edildiğini, bu talebin kabul edilmemesi nedeniyle tesislere sokulmadıklarını,bu nedenlerle; Tatil hakkının bulunduğunun tespiti ve tapunun beyanlar ve şerh sütununa tescilini, 4.620 YTL maddi ve 15.000 YTL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden tahsil tarihine kadar temerrüt faizi ile davalılardan dayanışmalı...

          A.Ş tarafından işletildiğini, 2004 yılındaki devre tatil haklarını kullanmak için tesise gittiklerinde içeri alınmadıklarını, bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, 2020 yılına kadar dava konusu tesiste devre tatil hakkı sahibi olduklarının tesbitine, bu konudaki muarazanın giderilmesine, 2004 yılı devre tatil haklarının kullandırılmamasından doğan zararları nedeniyle de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.000.000.000 TL maddi ve 5.000.000.000 TL de manevi tazminatın zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

            A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

              Davacı 23.07.2009 tarihinde davalı şirketin temsilcileri tarafından Kuşadası HLC Termal isimli tesise devre tatil tanıtımı amacıyla götürüldüklerini, hiç niyeti yokken psikolojik baskı uygulanarak toplam 4.950 Euro bedelli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, devre tatil hakkını hiç kullanmadığını, sözleşme yapılırken satın aldıkları hakkın başkasına satılmasına yardımcı olacaklarını belirtmelerine rağmen daha sonra böyle bir birimin olmadığının söylenmesi nedeniyle şirkete karşı güveninin sarsıldığını ileri sürerek sözleşmenin iptali ile ödediği 2.140 Euro bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Tatil Sitesinde I bölgesinde bulunan 2.tip 386 nolu evin 15. döneminde devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalı tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000 TL. tutarında harcama yapıldığını, bu miktarın yenileme katkı payı adı altında devre sahiplerinin hisselerine düşen tutarlarda ödemeleri gerektiğinin bildirildiğini, oysa ki sözleşmenin 10. maddesinin c fıkrası gereğince, devre sahipleri olarak ödemekle yükümlü oldukları miktarın, işletme servis bedellerinden ibaret olduğunu ve bu bedeli de ödediğini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların devre sahiplerinden talep edilemeyeceğini, bu talebin 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine ve hakkaniyet ilkelerine de aykırı olduğunu ileri sürerek, davalının talep ettiği 746,25 TL....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/147 KARAR NO : 2022/914 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BEYPAZARI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2021/535 ESAS - 2021/858 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davanın bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 382,92 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu