WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta, taraflarca 25/8/2012 tarihli hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesi ile davacı tarafça 200,00.-TL peşin, kalan kısmın taksitlerle ödenmesi karşılığında toplam 32,750....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2022 NUMARASI : 2022/190 ESAS - 2022/107 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3342 KARAR NO : 2022/912 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BEYPAZARI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2021/643 ESAS - 2021/705 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 23/09/2018 tarihtarihli devremülk satış sözleşmesi imzalandığını, davacının 10.500,00- TL sözleşme bedelini ödediğini, tapu devri yapılmış ise de mülkün tamamlanamadığını beyanla sözleşmenin feshi ile ödenen 10.500,00- TL ile tapu masrafı 475,00- TL'nin ve ihtarname ücretinin avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....

    Dava, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan bakım onarım aidat bedellerine ilişkin alacak ve menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekilince asıl dosyaya (kabul edilen miktara) yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde; yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği 01/12/2020 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir," 6100 sayılı HMK'nun 341/4. maddesinde; "Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü Üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz," hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK'nun Ek 1. Maddesinin 1....

    KARAR Davacı, davalı ....ye ait taşınmazda kurulu bulunan tatil köyüne ilişkin olarak diğer davalı ...Ş. ile 9.6.2003 tarihinde 31.12.2020 yılına kadar geçerli olmak üzere devre tatil kullanım hakkı satın aldığını, davalı ....nin 10.2.2004 tarihli yazı ile tatil köyünü devir aldıklarını bildirerek, 2004 yılı aidatının kendilerine ödenmesini talep ettiğini, ancak davalı beyanlarından devre tatil sisteminin sona erdirildiğinin anlaşıldığını, sözleşmenin ... taraflı ve haksız şekilde fiilen feshi nedeni ile, zarara uğradığını ileri sürerek, devre tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile 2004 yılı dahil 16 yıllık maddi zararından şimdilik 4000 YTL .nin faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş ve 11.5.2007 tarihindeki ıslah dilekçesi ile de, sözleşmenin aynen ifasına, sözleşme sonu 2020 yılına kadar devre tatil hakknın varlığının tesbitine, kullandırılmayan 2005, 2006, yılları için 4000 YTL. zararın davalılardan 2008/11183-2009/5296 tahsiline karar verilmesini...

      Tatil Köyü’nden tarihi ve kodu madde 5’te yazılı devremülkün ... üyeleriyle ve yakınlarına satışının düzenlenmesidir.', 7. maddesinde ‘Şirket tarafından ... İli ... İlçesi... mevkii adresinde yapılacak ... Tatil Köyü’nde alıcıya 15 günlük devre mülk hakkı tanınacaktır.’ ve 8. maddesinde ‘Şirket, ......

        A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “Clup ... ...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmelerinin feshine, davacının yararlanamadığı 2004 yılı devre tatil bedeli olan 4.244.00 YTL ile dava tarihinden sözleşme süreleri sonuna yılına kadar devre tatil bedeli olan 30.158.15 YTL’nin reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı ......

          Mahkemece, 2009 yılına kadar tatil bedelleri belirlenip karar verildiği halde, 2010 yılı için davalı tarafça davacıya gönderilen 21.4.2010 tarihli ihtarla sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği bu nedenle 2010 yılı tatil bedeline hükmedilemeyeceği açıklanmıştır. Davaya konu devre tatil işletmesinin davalı ...'a devredilmesinden sonra, sözleşmenin davalı ... tarafından benimsendiği, 2004 yılına kadar tatil hakkının sorunsuz kullandırıldığı, 2004 yılından itibaren de davacının dönem sonuna kadar tatil hakkına sahip olduğunun tesbitine karar verilip kesinleştiği dolayısıyla davacının bu tesisten yararlanma hakkının mevcut olduğunun kabulü zorunludur. Davalının tesisi beş yıldızlı otel haline getirmiş olması, ifanın imkansız hale gelmesine neden olamayacağından, sözleşmeye bağlılık ilkesi gereğince dönem sonuna kadar devre tatil sistemi ile davacıya tatil hakkını kullandırması ya da aksi halde tatil bedeline hükmedilmesi gerekir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3341 KARAR NO : 2022/1035 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BEYPAZARI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2021/543 ESAS - 2021/724 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının babası arasında 10/12/2013 tarih ve 16373 nolu devre mülk satış sözleşmesi yapıldığını, 06/08/2015 tarihinde devir protokolü ile üyeliğin davacıya geçtiğini, 11.800,00- TL bedelin ödendiğini, mülkün kullanılamadığını, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını beyanla davalıya ödenen 11.800,00- TL 'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; Taraflar arasındaki dava, Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak istemine ilişkindir. Konu hakkındaki yasal düzenlemeler incelendiğinde, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; sağlayıcı; “ Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir....

            UYAP Entegrasyonu