olduğu, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30 uncu maddesinde tasfiye halindeki kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye döneminin kaim olacağı, 31 inci maddede tasfiye beyannamesinin tasfiye memurlarınca tasfiye döneminin sonundan itibaren 21 inci maddede yazılı süreler içinde verileceği, 34 üncü maddede tasfiye memurlarının kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergileri ödemeden veyahut bu vergilerle diğer itirazlı tarhiyat için karşılık ayırmadan İcra ve İflas Kanunu'nun 206 ncı maddesinin 6 ncı sırasında yazılı alacaklılara ödeme ve paylaştırma yapamayacakları, aksi takdirde bu vergilerin asıl ve zamlarından ve vergi cezalarından şahsen ve müteselsilen sorumlu olacakları, davacı şirketin tasfiye dönemlerine ilişkin defter ve belgelerinin mahkemelerince incelenmesinden birinci ve dördüncü tasfiye dönemleri defterlerinin tasdik ettirilmediği, ayrıca 31.12.1990 tarihli...
Mahkemece, kooperatifin sicilden silinmesi işleminin kurucu değil, açıklayıcı nitelik taşıdığı, kooperatifin sicilden silinmesinin mücerret tüzel kişiliği sona erdirmeyeceği, tasfiye işlemleri tam olarak sona ermediği için davalı kooperatifin yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiği, TTK'nun 224 ve 445 maddeleri uyarınca tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumak zorunda olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, kooperatifin ihyasına karar verilmiştir. Kararı, davalı kooperatif tasfiye memurları temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı kooperatif tasfiye memurlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır....
S. tarafından kooperatifi temsilen tasfiye memuru sıfatıyla verilmiş bir vekaletname bulunmadığı anlaşılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi yollamasıyla TTK'nın 450 ve 219/1. maddeleri uyarınca, tasfiye halindeki kooperatif tüzel kişiliğini davalarda tasfiye memurlarının temsil etmesi gerektiğinden, Ticaret Sicil Memurluğu'ndan davalı kooperatifin son sicil kaydı getirtilerek, karar tebliğ tarihinde ve en son görevde olan tasfiye memurlarının isim ve adresleri sorularak, farklı tasfiye memurları bildirilir ise bildirilen tasfiye memurları tarafından adı geçen avukata kooperatifi temsilen verilmiş vekaletnamenin sunulmasının temini, sunulamaz ise tespit edilen tasfiye memurlarına kooperatif adına gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliği ile temyiz ve cevap süresinin beklenmesi ve hükmü temyiz etmeleri halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi, Aynı tasfiye memurlarının bildirilmesi halinde ise, tasfiye memurları C. T. ve S.S. tarafından Av....
TTK'nun 547. maddesinde "Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir....
Numaralı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, asıl alacak tutarı (101.381,15 TL) işlemiş faiz tutarı (111.028,50 TL) ve diğer fer'iler ile birlikte toplam takip çıkış tutarı, 231.747,72 TL olarak belirlendiğini, ilâmlı icra takibi dosyasından başlatılan icra takibi ile öğrenildiği üzere kooperatif tasfiye sürecine girmiş olduğunu, kooperatifin herhangi bir malvarlığının da kalmadığını, takip, tasfiye memurları tarafından Kooperatif Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu uyarınca semeresiz bırakılmış olduğundan; kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının kusurlu eylemleri ile sebebiyet verdikleri bu zarardan sorumlu olmaları gerektiğini, kooperatifin tasfiye sürecine girdiğinin öğrenilmesi üzerine, tasfiye memurları olarak ilan edilen kişiler ile irtibat kurabilmek ve tasfiye süreci hakkında bilgi alabilmek, alacağın ödenmesi için gerekli işlemlerin yapılıp yapılmadığını öğrenmek amacıyla davalılara, İzmir .....
Somut olayda davalı kooperatifin tasfiye halinde olduğu gözetilerek tasfiye memurlarının adresi olan “...........Ankara” adresine çıkarılan davetiyenin davalının adreste tanınmadığının belirlenmesi nedeniyle bila tebliğ iadesi, yani bu adreste tebligat yapılamaması üzerine yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemece yapılacak işlem, davalı kooperatifin tasfiye halinde olduğunu göz önüne almak suretiyle tasfiye memurlarının adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat çıkarmak yerine tebligatın davalı kooperatifin sicil adresi olan “........../Ankara” adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılması suretiyle Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde ve 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkına aykırı davranılması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
ın tasfiye memuru olarak seçildiği, bu itibarla, anılan genel kurul kararı üzerinde durulup, gerekirse ticaret sicil müdürlüğünden de sorularak son tasfiye kurulu üyelerinin kimler olduğu belirlenerek, dava dilekçesinin bu üyelere tebliği suretiyle taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, kooperatifin önceki tasfiye memurlarının bir kısmına tebligat yapılıp, yargılama yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, mahkemece, 29.09.2005 tarihli genel kurulda tasfiye kurulu üyesi olarak seçildikleri tespit edilen ... ve ...’e dava dilekçesi tebliğ edildikten sonra, davacı şirket tarafından açılan tazminat davasının görülebilmesi için kooperatifin ihyası gerektiği, bu bakımdan kooperatifin ihyasında davacının menfaati bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile ... Devre Mülk Konut Yapı Kooperatifi’nin ihyasına karar verilmiştir. Kararı, tafiye kurul memuru olarak belirlenen ... ve ... temyiz etmiştir....
tasfiye işlemleri için başka bir tasfiye memurunun atanmasına karar verilmesi istenmiştir....
Yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddettiğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerekmekte olduğunu, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili Müdürlüğün tespit etmesinin mümkün olamayacağını, ilgili yasada düzenlendiği üzere, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yaptığını, bu kapsamda herhangi...