Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2015/616 Esas KARAR NO : 2021/1023 DAVA: Yönetici Sorumluluğundan Doğan Tazminat DAVA TARİHİ: 11/06/2015 BİRLEŞEN------ ESAS DOSYASI DAVA : Yönetici Sorumluluğundan Doğan Tazminat DAVA TARİHİ : 05/12/2027 KARAR TARİHİ: 24/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE : Davacı vekili, müvekkili şirkete---- davalının yönetici kayyımı atandığını; davalı tarafından hazırlanan --- tarihli raporda, mevcut kayıtlarda kasa ve kasada çıkan paranın uyuşmazlığının ortaya çıktığını ve bu uyuşmazlığın --- tarihinde---- atandığını; onun tarafından hazırlanan --- çıktığını böylece aradaki ----- yönünden davalı ----tahsili için iş bu dava ve birleşen dava açılmıştır....
Şti'nde iş akdi ile çalışan müvekkillerinin iş akidlerinin sona erdirilmesi üzerine şirket aleyhine ödenmeyen tazminat ve alacakların tahsili için .... Mahkemesi'nde davalar açıldığını, davalar devam ederken şirketin tasfiye haline girdiğini ve davalı ...'in tasfiye memuru olarak atandığını, davalının davalar derdest iken tasfiyeyi tamamlayarak şirketi ticaret sicilinden terkin ettirdiğini ileri sürerek, şirketin tüzel kişiliğinin ihyasını talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davalı ... vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı ......
Gerekçeli kararın ve davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin tasfiye memurlarına tebliğ edilmediği anlaşıldığından; gerekçeli kararın ve istinaf dilekçesinin tasfiye memurlarına tebliği ile tasfiye memurlarının istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesi sunma süresi beklendikten sonra, şayet tasfiye memurları katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunur ise davacı vekiline tebliği ile davacı tarafın istinafa cevap süresi beklendikten sonra, dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere 6100 Sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİ gerektiği kanaatine varılmıştır....
... tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı olacağı, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ......
Bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün tespit etmesi mümkün olmadığını, TTK M. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapılmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olduğunu, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğunun düzenlendiğini, Müvekkil davanın açılmasına sebep olmamıştır, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkillerinin Ticaret Sicili Müdürlüğü, dava açılmasına...
Diğer yandan sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirketin ihyasını isteyebileceklerinden iş bu davayı açmasında da hukuki yarar bulunduğu saptanmıştır. Diğer yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. maddesi gereğince talebin kabulü halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekir. Mahkememizce terkinden önceki tasfiye memuru olan davalının, yeniden tasfiye memuru olarak atanması uygun bulunmuştur. Hal böyle olunca ek tasfiye koşulları mevcut olduğundan aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret sicilinin ... numarasında kayıtlı iken tasfiye yolu ile terkin edilen .......
nun 32. maddesinde ifade edildiğini, yasal şartlar oluşmuşsa tescil işleminin yapıldığını, aksi takdirde gerekçe gösterilerek reddedildiğini, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye sürecini eksik /erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicil müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını savunarak müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Tasfiye memuruna usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak tasfiye memuru davaya cevap vermemiştir....
Dava rücuan tazminat istemine ilişkin olup, gıyabi hükmün davalı şirketin ticaret ünvanı ... Petrol Nak. Müt. İnş. San. Tic. Ltd. Şti., olmasına rağmen temyiz başvuru dilekçesinin ... adına tebliğ çıktığı ve T.K. mad. 35 uyarınca tebliğ edildiği, yine gerekçeli kararın ise davalı şirket temsilcisi ...'a T.K. mad. 21/2 uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, tüzel kişilere tebligat yetkili temsilcilerine yapılır. Gıyabi hükmün davalı ... Petrol Nak. Müt. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.'...
, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkilinin tespit etmesinin mümkün olmadığını, Mahkememizce davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkilinin uyacağını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü'nün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olduğunu, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olacağını, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğunun düzenlendiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan; tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye...