ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/187 KARAR NO : 2021/307 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/03/2021 KARAR TARİHİ : 02/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu ----. Asliye Ticaret mahkemesinin----. Sayılı dosyasında TTK'nın 553-555. Maddeleri gereği yöneticinin sorumluluğu nedeni ile tazminat davası, TTK'nın 630/2 ve 3....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/187 KARAR NO : 2021/307 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/03/2021 KARAR TARİHİ : 02/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu ----. Asliye Ticaret mahkemesinin----. Sayılı dosyasında TTK'nın 553-555. Maddeleri gereği yöneticinin sorumluluğu nedeni ile tazminat davası, TTK'nın 630/2 ve 3....
Maddesi kapsamında açılmış tasfiye memurunun sorumluluğundan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı tarafından dava dışı ... Lojistik Şirketi hakkında, kira alacağından kaynaklanan borcun ödenmesi için başlatılan icra takibi sırasında, şirketin tasfiyeye girdiğinin öğrenilmesi üzerine, alacak miktarının tasfiye masasına kaydedilmesi için, icra müdürlüğü tarafından, tasfiye memuru olan davalıya müzekkere yazılmasına rağmen, davalının müzekkereyi kötü niyetli olarak işleme koymayarak, zarara yol açtığı iddia edilerek, ....393,00.TL.nın davalıdan tahsili talep edilmiş, davalı ise, kira alacağına ilişkin davada görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olup, davanın 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, şirketin kira borcunun ortaklardan istemeyeceğini, icra müdürlüğü tarafından bu hususta müzekkere yazılmadığını belirterek, davanın reddini savunduğu, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın, zaman aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
nin ihyası ve ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. TTK'nin 547. maddesinde "Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezindeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir....
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/02/2023 KARAR TARİHİ : 15/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan şirket yöneticilerinin sorumluğundan kaynaklanan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Şirket yöneticisinin sorumluluğu uyarınca usulsüz işlemler sebebiyle oluşan zararların yöneticiden tahsiliyle şirkete ödenmesini, dava süresince tedbiren şirkete yönetim kayyumu atanmasını, şirkete ve şirket yetkilisi ...'ye ait menkul ve gayrimenkullerin 3.şahıslara satışına/devrine engel mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesini, şirketin ve şirket yetkilisi ...'nin banka hesaplarına tedbir konulmasını, Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1033 E. sayılı dosya ile de tensiben birleştirilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bursa 3....
Dr. .... tarafından mahkememize sunulan 04/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; '' Davanın, dava dışı şirketin tasfiye memurlarının sorumluluğuna ilişkin olduğu, davacının iddiasının, tasfiye sürecinin yavaş ilerlediği, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığı şeklinde olduğu, Yargıtay kararları ışığında, katılım hesaplarında hesap sahibinin alacak hakkını talep edebilmesi için tasfiye sürecinin tamamlanarak kar ve zararın tespit edilmesi gerektiği; bu tespit yapılmadan tasfiye memurlarının şirket nezdinde hesap sahibi olan kişilere ödeme yapmamasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan davacının şirketten olan alacağı devam ederken, alacak hakkının bütünüyle zarar kalemi olarak talep edilmesinin mümkün olmadığı; davacının zararın varlığı ve miktarı hususunda başkaca herhangi bir ispat faaliyetine girmediği tespit edildiğinden zararın mevcut olmadığı; yapılan mali incelemede; Tasfiye tarihinden 31.12.2021 tarihine kadar, 222.298 mudiden 202.417 mudiye ödeme...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı .... yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12'inci maddesine göre, tüzel kişilere tebligat yetkili temsilcilerine yapılır. Bir ticaret şirketinin taraf bulunduğu bir dava devam ederken şirket tasfiye haline girerse, şirketin taraf ehliyeti son bulmaz. Zira, şirketin tüzel kişiliği tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere devam eder. Şirket davada taraf olarak kalmayı sürdürür; yalnız, şirket davada tasfiye memurları tarafından temsil edilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. I, İstanbul 2001, s. 935, aynı yönde görüş için bkz. İlhan E....
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : 07/09/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 22/09/2021 KARAR SONUCU : USULDEN RED Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Tasfiye Halinde ....hakkında Kayseri Ticaret Mahkemesinin 2012/483 E 2016/1042 K sayılı kararı ile tasfiye kararı verilmiş ve tasfiye memuru olarak ... atanmış olduğunu, davalılar ..., ... ve ...; şirketin ortakları olup; aynı zamanda şirketin yönetim kurulu üyeliklerini yapmış olduklarını, ...; Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/483 E 2016/1042 K sayılı kararı ile 12.02.2019 TARİHİNDE tasfiye memuru görevini kabul ettikten sonra görevi gereği şirketin tasfiye işlemlerini yaparken şüphelilerin yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları dönemlerde bazı iş ve eylemleri ile şirketi zarara uğrattıklarını tespit etmiş...
(TTK.m. 32), yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı vereceğini aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkili ... nün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olacağını, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğu düzenlendiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını...
(TTK.m. 32), yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı vereceğini aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkili ... nün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olacağını, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğu düzenlendiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını...