III.İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk derece mahkemesi kararında özetle; 1-Davacının davasının kabulü ile davalının % 70 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı isteyebileceği alacağının 104.376,65 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı isteyebileceği alacağının 38.894,86 TL ve yapılan tedavi masraflarından kaynaklı isteyebileceği alacağının 3.307,78 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 2.000,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 900,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan tedavi masraflarından kaynaklı alacak olarak 100,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir....
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 12/06/2008 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu 50. ve devamı maddeleri kapsamında pazarlık usulü ile gerçekleştirilen 14/12/2000 tarih ve 2414 sayılı ihale ile ......
İş Mahkemesi'nin 2013/297 Esas 2015/411 Karar sayılı dosyası ile rücuen tazminat dosyasından 15.178,43 TL kurum zararı çıkarttığı, iş bu dosyayla ilgili olarak davalı kurumun alacaklı kurum vekili olarak dosyadan verilen kararın temyiz edilmemesinden dolayı tarafına zararın çıkarıldığının belirtildiğini, yargılaması yapılan Adana 1....
hükme esas alınan bilirkişisi raporuna göre davacının 28.184,40 TL değer kaybından ve 4.400,00 TL araç mahrumiyetinden kaynaklı zararının bulunduğu, davalı ------ kazaya tam kusuruyla sebebiyet vermesi nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre, davalı ------ kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren aracın işleteni olması nedeniyle KTK 85....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili şirket aleyhine haksız olarak başlatılan icra takibi nedeniyle Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/135 Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, söz konusu menfi tespit davası sırasında tedbir kararı verilebilmesi için icra dosyasına 7.635,00 TL değerinde teminat mektubu sunulduğunu, ayrıca icra dosyasına 69.992,35 TL yatırıldığını, Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/135 Esas sayılı dosyasının müvekkili lehine sonuçlandığını, müvekkilinin dosyaya yatırmış olduğu meblağı yargılama süresince yaklaşık 10 yıl boyunca kullanamadığını, ayrıyetten teminat mektubu nedeniyle de zarara uğradığını ileri sürerek haksız takip nedeniyle uğranılan zarara binaen fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve belirsiz alacak davası babında şimdilik 9.107,00 TL maddi zararın 14.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.' şeklinde ifade edildiği, menfi zararın; maddenin 2.fıkrasında ifade edilmiş olup; daha açık anlatımla uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zararı, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zararı, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zararı, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderleri kapsadığı, işbu dosya kapsamında davacının menfi zararının davalı ile sözleşme yapmamış olsaydı en yakın hangi fiyatla yaptırabileceğinin tespiti ile, bu miktar ile eksik kalan işlerin makul sürede başkasına yaptırılması nedeniyle ödenen tutar arasındaki fark olarak kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay 15....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davranıldığı iddiası ile davalı Kurum tarafından gerçekleştirilen fesih işleminin haksız olmakla iptali gerektiğinin mahkeme kararı ile tespit olunduğu olayda, davalının fesih nedeniyle davacının uğradığı iddia olunan kâr mahrumiyetinden sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasındaki 13.07.2005 tarihli sözleşme ile davacı şirket davalı Kurum sigortalılarına gözlük, cam ve çerçeve satışı sağlamaktayken Kurum müfettişlerinin 04.06.2008 tarihli inceleme raporuna istinaden sözleşmeye aykırı davranıldığı gerekçesiyle 30.10.2006 tarihinde Kurum tarafından tek taraflı olarak sözleşme feshedilmiştir. Söz konusu fesih cezasının iptaline dair açılan davada Yargıtay 13....
Zararı öğrenme olgusu, gelirler yönünden Kurumun yetkili organının onay günü, giderler için sarf ve ödeme tarihleri itibarıyla gerçekleşmekte, zararı gerçekleştirenin öğrenilmesi olgusunun ise her somut olayın özelliğine göre saptanması gerekmektedir. Kurum ceza davasına müdahil olarak katılmadığında rücu davalarında Borçlar Kanunu'nun 60. maddesindeki ceza zamanaşımı ise uygulanmamaktadır. Motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin rücu davalarında; zamanaşımı süresi yönünden 2918 sayıl..... maddesinin uygulanması gerekir. Anılan maddede; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin istemlerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı; tazminat yükümlüsüne karşı kesilen zamanaşımının, sigortacıya karşı da kesilmiş olacağı hüküm altına alınmıştır....
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. bendinin “Davacının davasının kabulü ile, Davacı tarafın davalıdan % 60 kusur nedeniyle geçici işgöremezlik ödemesinden kaynaklı 3.931,15 TL ve yapılan masraftan kaynaklı 355,72 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla birlikte, taleple bağlı kalınarak,” kısmı silinerek yerine "Davacının davasının kabulü ile, davacı tarafın davalıdan %50 kusur nedeniyle geçici işgöremezlik ödemesinden kaynaklı 3.275,96 TL ve yapılan masraftan kaynaklı 296,44 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla birlikte, taleple bağlı kalınarak," yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi. .......
Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/32 Esas sayılı dosyada dava konusu sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zararın tazmini istenmiş, talebe ilişkin kabul kararı kesinleşmiştir. Eldeki davada ise müspet zarar kapsamındaki kar kaybı talep edilmiştir. Davacı sözleşmenin feshi neticesinde hem ifanın devamını talep niteliğindeki müspet zararı hem de sözleşmeden dönmenin bir sonucu olan menfi zararı isteyemeyeceğinden mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir. 3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....