Müdürlüğü'nün mamul yemek alımı, dağıtımı ve sonrası hizmetler ihalesi nedeniyle uğradığı kâr kaybının 25.553,28-TL olduğunun belirtildiği, anılan raporun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, davacının 25.553,28-TL maddi tazminat isteminin kabulü, fazlaya ilişkin istemin ise reddi gerektiği; Davacı şirket hakkında bir yıl süreyle ihalelere katılmaktan yasaklanmasına yönelik tesis edilen işlemin hukuka aykırılığının yargı kararıyla ortaya konulduğu görülmekte olup, anılan işlem nedeniyle şirketin ticari itibarının ve saygınlığının zedelendiğinin kabulü ile oluşan manevi zararın tazmini amacıyla 10.000,00 TL manevi tazminatın da davacıya ödenmesi gerektiği; Bu durumda, davacı şirket hakkında tesis edilen ancak hukuka aykırılığı yargı kararıyla ortaya konulan bir yıl süreyle ihalelere katılmaktan yasaklanma kararı nedeniyle davacının uhdesinde kalan ihaleden kaynaklı olarak oluşan 25.553,28-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi tazminatın .......
Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulunda müdürlük görevini ifa ederken 01/01/2010 – 31/05/2011 tarihleri arasında sigortasız işçi çalıştırdığını, bu hususun Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tespit edildiğini, davacı kurum hakkında sigortasız işçi çalıştırılması nedeniyle aleyhinde idari para cezası tahakkuk ettirildiğini, idari para cezasının kurum tarafından ödendiğini, davaya konu alacağın davalının şahsi kusurundan kaynaklandığını belirterek ödenen bedelin tahsilini talep etmiştir. Davalı, dava konusu alacağın sigortasız işçi çalıştırılmasına ilişkin olmayıp yevmiyeli işçi çalıştırılmasına ilişkin olduğunu, davaya konu olay nedeniyle aleyhinde idari işlem tesis edildiğini, idari işlemin iptali için idare mahkemesinde iptal davası açtığını, idare mahkemesince işlemin iptaline karar verildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; kurum zararının oluştuğu müfettiş raporu ile sabit bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2019/283 2020/78 DAVA KONUSU : Rücuen Tazminat KARAR : Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı kurum vekili ve T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 19.09.2017 TARİHLİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "1- Davacının davasının KABULÜNE, Davalının % 50 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 38.809,32 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı isteyebileceği alacağının 26.578,62 TL, yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 1.521,99 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 7.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 2.250,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 250,00 TL'nin sarf tarihlerinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir....
ayıplı" vasfında olması nedeniyle, öncelikle İİK 72....
Bu gider kalemlerinde artış olması ya da benzeri yeni gider kalemlerinin oluşması hallerinde, teklif edilen fiyatın bu tür artış ya da farkları karşılayacak payı içerdiği kabul edilecektir." hükmü ile söz konusu ihaleden doğacak karar pulunun isteklilerce teklif fiyata dahil edileceğinin açık bir şekilde karara bağlandığını ve taraflarca imza altına alınmış iken yaşanan hukuki süreç sonunda sözleşme hükümlerine aykırı olarak söz konusu ihaleden kaynaklı karar pulu ve buna bağlı olarak ortaya çıkan faiz tutarının şirketilerince ödenmek durumunda kalındığını, söz konusu ihaleden doğacak karar pulunun isteklilerce teklif fiyata dahil edileceğinin açık bir şekilde karara bağlandığı ve taraflarca imza altına alınmış iken yaşanan hukuki süreç sonunda sözleşme hükümlerine aykırı olarak söz konusu ihaleden kaynaklı karar pulu ve buna bağlı olarak ortaya çıkan faiz tutarının şirketlerince ödenmek durumunda kalındığını, müvekkil şirketçe ödenen toplam 92.635,57 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek...
Ancak mahkemece davacının talep ettiği zararın hangi nedenle doğduğu, icra müdürlüğünce yapılan ihaleden 2 gün sonra ihtiyati tedbir kararının icra müdürlüğüne tebliğ edildiği ve alıcının ihale bedelini yatırmaması nedeniyle ihale iptal edildiğinden zarar ile ihtiyati tedbir arasında bir illiyet bağı olup olmadığı, durdurulan icra satışı sırasında 430.000.00 TL'ye davacı şirkete ihale edilen malların ihaleden alınamaması nedeniyle hangi kıstas uyarınca 2.625.500.00 TL zarar edildiği hususu tartışılmamış, aynı malların daha sonraki tarihte 116.500.00 TL'ye dava dışı başka bir kişiye ihale edildiği halde bu hususta irdelenmemiştir....
Mahkeme, menfi tespit istemli davada davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiğini ve bu tespit ile birlikte kararın kesinleştiğini, menfi tespit davasında aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmeyen davalının, eldeki tazminat davasında da kötü niyetli kabul edilemeyeceğini, bu nedenle ortada bir haksız fiil olduğunun kanıtlanamadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Dosya kapsamından, davacının, davalı aleyhine Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/146 esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açtığı, yapılan yargılama neticesinde; davacının davalıya Bozkır 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/99 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği, bu kararın derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı, eldeki tazminat davasında, aleyhine başlatılan icra takibinin haksız olduğunu ve bu haksız eylem nedeniyle zarara uğradığını ileri sürmüştür....
Sözleşmenin feshi halinde menfi zararı aynı işlerin fesihten sonra makul süre içerisinde yaptırılabileceği bedel ile davalı şirketle imzalanan sözleşmeden dolayı o tarihte bir başka yüklenici ile sözleşme yapılamaması nedeniyle kaçırılan fırsat arasındaki farktır. Bu kural uyarınca davacı iş sahibi davalı şirkete gönderdiği 28.01.2000 tarihli ihtarnamede ödediği iş bedelinin iadesini isteyeceğini açıkladığına ve tanınan bir aylık süre içerisinde de davalı yüklenici şirket edimini yerine getiremediğine göre, ihtara makul süre de eklendiğinde sözleşme konusu işlerin 2000 tarihi itibariyle yaptırılabileceği bedelinin ve davalı ile yapılan sözleşme tarihi itibariyle bu işlerin davalı dışındaki başka bir yükleniciye verilmesi halinde ödenecek bedelinin belirlenmesi, aradaki farkın davacı iş sahibinin menfi zararı olarak karar altına alınması gerekir....
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; Sözleşmenin feshi nedeniyle idarenin uğradığı menfi zararın hatalı ve eksik hesaplandığını, ihaleye teklif veren, akabinde en avantajlı 1.Teklif sahibi olarak sözleşmeyi imzalayan davalının işi bitirseydi, idarenin 2.972.000,00.-TL ödeme yaparak işin tamamlanacağını, 2. İhaleyle işin 3.580.110,14.-TL bedelle sözleşmeye bağlandığını, aradaki fark kadar idarenin zarara uğradığını, 17.382.TL gecikme bedeli konusunda karar verilmediği belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLER : Dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı vekili tarafından açılan davada, sözlemenin feshi nedeniyle gecikme tazminatı olarak 17.382,00.-TL menfi zararın tazmini talep edilmiştir....