WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesine gönderilmiş, iş bölümü nedeniyle Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir. Dava, boşanma kararında hükmedilen boşanmanın feri niteliğindeki maddi tazminat alacağının icra takibinden kaynaklı menfi tespit davasıdır. Dava, İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yargılama yapılarak karara bağlanmıştır. Menfi tespit davasına konu, icra takibinin dayanağı alacak boşanmanın feri niteliğindeki maddi tazminat alacağından kaynaklı olmakla uyuşmazlık, 4787 sayılı Türk Medenî Kanununun 09/01/2003 kabul tarihli - 18/1/2003- 24997 sayılı yasa ile Resmi Gazetede yayınlanan 4787 s.lı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun Geçici 1. Maddesi de dikkate alınarak 4787 s.lı Kanun 4....

Ayrıca alacaklı uğradığı bu zararı ispat etmek zorundadır. Soyut olarak alacağın zamanında ödenmemesi nedeniyle munzam zarara uğranıldığı iddiası munzam zararın tazmini için yeterli değildir. Yine ülkenin içinde bulunduğu ekonomik olumsuzluklar tek başına munzam zararın ispatı olarak kabul edilemez. Dolayısıyla davacının munzam zarara uğradığını genel ekonomik koşullar dışında somut vakalarla ispatlaması gerekir. Somut olayda; davacı vekili yalnızca davalıya başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını ve başvurunun sürüncemede bırakıldığını belirterek munzam zararı olduğunu iddia etmiştir. Ancak davalı tarafından zamanında ödeme yapılmış olsaydı ödenen miktarın ne şekilde değerlendirileceği hususunda açıkça bir beyanda bulunulmamıştır. Yine davacı vekili, davalı tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle müvekkilinin somut olarak ne şekilde bir zarara uğradığını da açıklamamıştır....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2019 NUMARASI : 2017/1109 ESAS-2019/134 KARAR DAVA KONUSU : Rücuan Tazminat KARAR : Davacı Kurum vekili tarafından rücuan tazminat istemiyle açılan davada, davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması ve başvurusunun süresinde olduğunun anlaşılması üzerine, Üye Hakim Sevilay Yaralı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra, dosyadaki mevcut delil durumu ve yasal hükümlere göre istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılmak suretiyle karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşılmakla işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

    İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı Kurum vekili, Mahkeme tarafından aldırılan bilirkişi raporunda 15 PC 358 plakalı kamyonet sürücüsü ...'ın dikkatsizliği ve tedbirsizliğinin olduğunun, davacı Kurum sigortalısı ...'...

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29/03/2022 tarih ve 2020/285 E., 2022/222 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davalı SGK Başkanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı'nın 25/03/20199 tarih ve 1 soruşturma sayılı rapor düzenlendiğini, sözleşmeye istinaden müvekkil eczane ile ilgisi olmayan iki hastanın reçetelerinin sahte olduğunu, sahte olduğu anlaşılan reçetelerin kuruma fatura edildiğini, davalı kurum tarafından müvekkiline gönderilen 14/10/2020 tarihli 19966705- 118.10.02- 12348752 sayılı kurum zararının yersiz ödeme ve para cezası işleminden kaynaklandığı bildirilerek, hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilen toplam 3.459,28 TL'sinden dolayı borçlu bulunmadığını tespitine ve kurum zararı/yersiz ödeme ve para cezası işleminin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29/03/2022 tarih ve 2020/285 E., 2022/222 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davalı SGK Başkanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı'nın 25/03/20199 tarih ve 1 soruşturma sayılı rapor düzenlendiğini, sözleşmeye istinaden müvekkil eczane ile ilgisi olmayan iki hastanın reçetelerinin sahte olduğunu, sahte olduğu anlaşılan reçetelerin kuruma fatura edildiğini, davalı kurum tarafından müvekkiline gönderilen 14/10/2020 tarihli 19966705- 118.10.02- 12348752 sayılı kurum zararının yersiz ödeme ve para cezası işleminden kaynaklandığı bildirilerek, hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilen toplam 3.459,28 TL'sinden dolayı borçlu bulunmadığını tespitine ve kurum zararı/yersiz ödeme ve para cezası işleminin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....

      Tüm dosya kapsamı itibariyle; davacı tarafça araç kiralama sözleşmesi kapsamında verilmiş olan senetten kaynaklı olarak menfi tespit talebiyle iş bu davanın açıldığı, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanıyor olması nedeniyle davaya bakmaya görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu, mahkememizin görevsiz olduğu, benzer mahiyetteki uyuşmazlıklara ilişkin olarak verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında da davada görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunun belirtildiği, ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi'nin 2023/975 Esas 2023/599 karar sayılı kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi'nin 2021/305 Esas, 2021/446 karar sayılı kararı ) anlaşılmakla görev dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine, davaya bakmaya görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        Haksız fiillin varlığı, eş söyleyişle aralarında önceden bir münasebet bulunmaksızın veya önceden mevcut münasebet ihlal edilmeksizin birisinin hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar vermesi halinde tazminat borcu ortaya çıkabilir. Hukuka aykırı fiiller, hukuk düzeninin onaylamadığı fiillerdir. Bu gibi fiilleri gerçekleştirenlere hukuk düzeni meydana gelen zararı tazmin mükellefiyeti yükler, yani bunların failleri fiillerinden sorumlu olurlar. Şu halde hukuk düzeninin hukuka aykırı fiillere izafe ettiği hukuki netice, fiilden meydana gelen zararı tazmin borcunun doğmasıdır. Fail bu neticeyi önceden düşünmez ve düşünse bile bunun meydana gelmesini arzu etmez. Failin iradesi tazminat ödeme hukuki neticesine değil, hukuka aykırı bir neticeye (kast halinde) veya maddi bir neticeye (ihmal halinde) yönelmiş bulunmaktadır. Fakat hukuk düzeni tazminat borcunun doğması neticesini, fail arzu etmese ve hatta önceden düşünmese veya göze almasa dahi, onun fiiline terettüp ettirir....

          O halde mahkemece davalı vekilinin zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir..." temel gerekçesiyle bozma kararı verilmiş olup, mahkememizce uyma kararı verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde: Dava trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir. Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuştur: 2918 sayılı KTK'nın 109/1. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." denilmektedir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/38 Esas KARAR NO : 2023/319 DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 13/01/2022 KARAR TARİHİ : 05/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 23.11.2020 tarihinde saat 10:00 sıralarında, İstanbul İli, ......

              UYAP Entegrasyonu