TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2020/552 E - 2021/1194 K DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı aleyhine İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2019/10586 Esas sayılı dosyası ile 8.090- TL üzerinden ilamız takip başlatıldığını, tebliğ adresinde ikamet etmemesi nedeniyle ödeme emrinin eline ulaşmadığını, itiraz edemediğini, takipte kesinleşen aynı tutar üzerinden davalının İstanbul 20....
TTK'nın 5/A maddesi metni göz önüne alındığında, zorunlu arabuluculuğun "ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri" yönünden dava şartı olarak öngörüldüğü düşünülebilir ise de, anılan maddede "talep sonucu" olan alacak ve tazminat istemlerine değil "dava konusuna" vurgu yapılarak, "konusu bir miktar paranın ödenmesi olan davalar" için dava şartı olan arabuluculuğun öngörüldüğünü belirtmek gerekmektedir. Alacak ve tazminat davaları yanında, menfi tespit davalarının da konusu bir miktar paranın ödemesine ilişkindir. Bu husus, alacak ve tazminat davalarında bir miktar paranın ödenmesi olarak tezahür ettiği gibi, menfi tespit davalarında ise bir miktar paranın ödenmemesi olarak ortaya çıktığından konu itibariyle menfi tespit davasının da dava şartı olan zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekir....
Taraflar arasında görülen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, müdahelenin men'i, müspet zarar ve ayıplı işler bedeli nedeniyle tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 22.04.2015 gün ve ......
Dolayısı ile davacı zararı bu tarihte öğrenmiştir. Haksız fiilde zamanaşımı zarar ve faili öğrenmeden itibaren başlayacağına göre zamanaşımının başlangıcı tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesi olarak alınmalıdır. TBK 72. maddesine göre, tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Bu süre de, dava tarihi itibariyle geçmemiş bulunduğuna göre davanın zamanaşımı nedeniyle reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 16/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava, sigortalı Mesut Sapmaz’ın 30/03/2013 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle kazazede sigortalıya bağlanan gelirin ilk PSD gelirden kaynaklanan Kurum zararı ile kurumca sigortalı için yapılan tedavi giderlerinden kaynaklanan Kurum zararının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Dairemizce istinaf incelemesi, HMK'nın 355 ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır....
Dava; 27.9.2007 tarihli trafik kazasında ölen Emekli Sandığı iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan aylıkların davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece; davacı Kurumun, Kurum iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan dul-yetim aylığı ve dolayısıyla bağlanan aylıkların peşin sermaye değerinden oluşan kurum zararı nedeniyle zararı meydana getiren kişilere karşı bir rücu hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel...
Dava; 20.08.2007 tarihli trafik kazasında ölen Emekli Sandığı iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan aylıkların kazaya sebep olan araç sürücüsü davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece; davacı kurumun, kurum iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan dul-yetim aylığı ve dolayısıyla bağlanan aylıkların peşin sermaye değerinden oluşan kurum zararı nedeniyle zararı meydana getiren kişilere karşı bir rücu hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50, 54/1- 3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, tazminat yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilinin kalıcı maluliyetten kaynaklı tazminat alacağına ilişkin yapılan istinaf incelemesinde; Davacı vekili davacının kaza nedeniyle uğradığı kalıcı maluliyet için 2.687,74 TL zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Kaza nedeniyle %3 oranında kalıcı çalışma gücü kaybına uğramıştır. Bilirkişinin ödeme tarihindeki verileri esas alarak yaptığı hesaplamaya göre davacının zararı 21.994,65 TL’dir. Sigorta şirketi tarafından davacı tarafa 06.06.2016 tarihinde toplam 24.530,00 TL maluliyet tazminatı ödemesi yapılmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/359 Esas KARAR NO : 2022/411 DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/11/2018 KARAR TARİHİ : 18/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında ... İcra Müdürlüğü’ nün 2017/... Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde talep edilen elektirk aboneliğinden kaynaklı alacağın 2003 yılına ait olup, davalı tarafın bu alacağını 19.10.2017 tarihinde icra takibine konu ettiğini, davalı tarafın elektrik borcunun taahhuk ettiği 2003 yılından yaklaşık 14 yıl sonra bu borcu tahsil etme cihetine gittiğini, davalı kurum ile davacı arasında elektirk aboneliğinden kaynaklı alacağın " sözleşme" ye dayalı olduğundan BK nun genel hükümlerinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu iddia ederek .... İcra Müdürlüğü’ nün 2017/......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/359 Esas KARAR NO : 2022/411 DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/11/2018 KARAR TARİHİ : 18/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında ... İcra Müdürlüğü’ nün 2017/... Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde talep edilen elektirk aboneliğinden kaynaklı alacağın 2003 yılına ait olup, davalı tarafın bu alacağını 19.10.2017 tarihinde icra takibine konu ettiğini, davalı tarafın elektrik borcunun taahhuk ettiği 2003 yılından yaklaşık 14 yıl sonra bu borcu tahsil etme cihetine gittiğini, davalı kurum ile davacı arasında elektirk aboneliğinden kaynaklı alacağın " sözleşme" ye dayalı olduğundan BK nun genel hükümlerinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu iddia ederek .... İcra Müdürlüğü’ nün 2017/......