Halefiyet ilkesi gereği işverenin Kurum karşısındaki sorumluluğunun kapsamı maddede açıklanmış olup; madde metninde sigortalı veya hak sahibinin “alabileceği” değil, “isteyebileceği” miktardan bahsedilmektedir. Sigortalı ya da hak sahibinin “isteyebileceği” tutar, işverenin yaptığı harici ödemeleri de içeren, dolayısıyla bu ödemelerin mahsup edilmesinden önceki toplam tutarı; “alabileceği” tutar ise tüm ifa amacını taşıyan ödemeler dışlandıktan sonra kalan tutarı ifade etmektedir. Bir başka deyişle; sigortalı veya hak sahibinin isteyebileceği miktar, açtıkları ve kesinleşen tazminat davasında belirlenecek gerçek zarardan ibarettir. Bu nedenle, sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazminat davası açılması halinde, maddi olgulara ve mevzuata uygun bulunan doneler dikkate alınarak belirlenen gerçek zarar miktarının eldeki rücuan tazminat davasında da Kurum yönünden bağlayıcı olduğunun kabulü gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/753 KARAR NO : 2024/693 DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı), Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) DAVA TARİHİ : 29/11/2021 KARAR TARİHİ : 01/11/2024 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı), Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;25/06/2020 günü saat 12:46 sularında, --- istikametine ---- plakalı aracı ile seyir eden müvekkili ---- kavşağından geçeceği esnada aracının ön kısmı ile sürücüsü----- olan -----plakalı davalı sigorta şirketine ----- poliçe nosu ile ZMM sigortalı aracın, ----caddesi ----- kavşaktan ----- istikametine katılım yapacağı esnada aracının yan kısmı ile çarpışması sonucu yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olay günü polis memuru marifeti ile tutanak tutulduğunu ve karşı araç ---- plakalı araç sürücüsü ----- KTK'nun 47/1 -C maddesini ihlal ettiğinden aynı kanunun asli kusurlar başlıklı...
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının daha önce aynı ayağının ateşli silahla yaralandığı, ...Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinde 2013/49 E. sayılı dosyası ile müvekkil kurum aleyhine açılmış olan tazminat davasında; davacının daha önce ateşli silahlanma nedeniyle aynı yerden kaynaklı %5 oranı üzerindeki maluliyet oranının %20,2 oranı üzerinden düşülmediğini, müvekkil Kurumun sorumlu olacağı tazminat miktarının, %15 maluliyet oranı üzerinden hesaplanması gerekirken, ...Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2013/49 Esas sayılı dosyasında aldırılan 03.03.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda müvekkil kurumun sorumlu olacağı miktarın %20,2 oranındaki maluliyet oranı üzerinden 94.376,98-TL olarak hesaplandığını, itirazları üzerine aynı dosyada aldırılan 12.10.2015 tarihli 2. hesap bilirkişi raporunda; hesap bilirkişisinin ikili bir ayrım yaparak; davacının %15 maluliyet oranına göre hesaplanan gerçek zararının 62.695,44-TL, %20 maluliyet...
dışında olduğu belirtildiğinden, aracın kullanılamamasından dolayı meydana gelen zarardan davalı sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı kanaatiyle aracın kullanılmamasından kaynaklı zararına dayalı maddi tazminat davası reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2012/7654 sayılı icra takibindeki borçtan ve ferilerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, alacağın varlığının bilirkişi raporu ile belirlenebildiğinden davalının takipte kötü niyetli olmadığından davacının kötü niyet tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, işyeri sigorta poliçesi nedeniyle rücuen alacak istemi ile başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde işyeri paket sigorta poliçesi gereğince sigorta şemsiyesi altına aldığı işyerinde davacının da maliki olduğu binada çıkan yangın nedeni ile meydana gelen zararı sigortalısına ödediğini ileri sürerek yangın çıkan kat maliklerinden biri olan davalıdan ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasından rücuen alacak isteminde bulunmuş, dosya borçlusu davacı ... icra takibindeki borçtan ve ferilerinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir....
Kural olarak, önce gerçek zararı bulmak gerektiğinden, zararla ilgili indirim sebepleri önce, tazminatla ilgili indirim sebepleri ise daha sonra uygulanmaktadır. Buna ilaveten, tazminat alacaklısına ilişkin indirim sebeplerinin önce, tazminat borçlusuna ilişkin indirim sebeplerinin de sonra uygulanması gerekmektedir. Tüm bu hususlar karşısında; davacı ...'nın yaralanması nedeniyle uğradığı gerçek zararın hesaplanmasından sonra, bu zarardan davacının kusuru düşülmeli, sonrasında bulunan tazminat miktarından tazminata hasren yapılan ödeme (dava tarihinden sonra yapıldığından güncelleştirilmeksizin) tenzil edilmelidir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; yaşanan kaza nedeniyle işverenin tam kusurlu olduğunu, bilirkişi tarafından eksik ve hatalı hesaplama yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı T7 istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen kusur oranlarının doğruyu yansıtmadığını, dava dilekçesinde belirtilen harcamaların dikkate alınması gerektiğini, tazminat davasında belirtilen miktarın Kurum açısından bağlayıcı nitelikte bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama neticesinde İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı Kurum ve davalı vekillerince istinafı üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davacı Kurum ve davalı vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....