"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, menfi tespit ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 7. Tüketici ve ... 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, menfi tespit istemine ilişkin olarak açılan davada ... 7. Tüketici ve ... 2....
İcra Müdürlüğünün 2020/1801 Esas sayılı dosyası kapsamında davacı tüketicinin menfi tespit talebinin yerinde olduğu, nama yazılı senetlerin iptali talebi yönünden yapılan incelemede menfi emre kaydı olması aranmaksızın nama yazılı ve 6502 Sayılı Kanunun 4/5. maddesine uygun olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçerliliğine ilişkin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 24/09/2020 tarih 2020/664 E. 2020/617 K. sayılı kararından anlaşılacağı üzere davacı tüketicinin menfi tespit talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Ayrıca Konya 2....
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu gereğince maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde; davacıların bilirkişi raporunda hesap edilen miktara göre maddi tazminat talebini 29/05/2015 tarihinde ıslah ettikleri ve davalı tarafından ıslaha karşı süresinde zamanaşımı defi'nde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK.’nun 60. maddesi gereği, haksız fiil nedeniyle tazminat talebiyle açılacak davada zamanaşımı, zarara ve failine ıttıla tarihinden itibaren 1 yıl ve her halde fiilin vukuundan itibaren 10 yıllık süreye tabidir. Eylemin aynı zamanda suç oluşturması durumunda uzamış (ceza) zamanaşımı uygulanacaktır. Davaya esas eylem suç niteliğinde değildir. Davacının açtığı menfi tespit davası kabulle sonuçlanmış ve karar Yargıtayca onanarak 27/04/2012 tarihinde kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'dan kaynaklanan devremülk sözleşmesinin feshi, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 07/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Uyuşmazlık 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında menfi tespit talebine ilişkin olup ve Tüketici Mahkemesince verilen hüküm ve kararlardan olduğu için dosyanın temyizen incelenmesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE 27.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davacının ödeme taahhüdünde bulunması takibe konu borcun kabulü niteliğinde olup bu aşamadan sonra davacının menfi tespit talebinde bulunması mümkün değildir. Nitekim Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde de davacının menfi tespit isteminin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anılan nedenlerle davacının menfi tespit talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. İİK'nın 72/5. Maddesine göre; dava (menfi tespit davası) borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz....
Davacının ödeme taahhüdünde bulunması takibe konu borcun kabulü niteliğinde olup bu aşamadan sonra davacının menfi tespit talebinde bulunması mümkün değildir. Nitekim Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde de davacının menfi tespit isteminin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anılan nedenlerle davacının menfi tespit talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. İİK'nın 72/5. Maddesine göre; dava (menfi tespit davası) borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/12/2013 NUMARASI : 2013/196-2013/105 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalının aleyhine icra takibine giriştiğini, davalıyı tanımadığını ve hiçbir borcunun bulunmadığını iddia ederek, Turhal İcra Müdürlüğü’nün 2008/1864 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının Turhal Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/75 Esas sayılı dosyası ile açtığı menfi tespit davasından feragat ettiğini ve kararın kesinleştiğini, feragatın kesin hüküm gibi hukuki sonuçlar doğurduğunu savunarak davanın reddi ile % 20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının ödemeye ilişkin dayandığı belgelerin davalıya verdiği başka bir bono nedeniyle açtığı menfi tespit davasında dikkate alındığı ve bonodan mahsup edildiği, bu kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacının teklif ettiği yeminin davalı tarafından eda edildiği, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, yasal koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....