"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Datça Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/07/2013 NUMARASI : 2012/83-2013/279 Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan (TMK 1007) tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 gün 2015/8 sayılı kararı uyarınca, Dairemiz görevi dışına çıkarıldığından; aynı kararın Ortak Hükümler Başlığı altında düzenlenen kısmının 1 nolu bendinin 2.paragrafı gereğince, dosyanın görevli 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet ve zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, gelir hesabı yapılırken ürünlerin verim miktarı ortalamanın üzerinde alındığını, objektif değer artışı sağlayacak hiç bir özelliğin mevcut olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava, mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle AİHS ek-protokl 1.md ve TMK 1007 md'ye dayanan tazminat ve karşı dava olarak T5nce davacılara karşı açılan tapu iptal tescil davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen 02.11.2017 tarihli kararın istinaf incelemesi neticesinde; Dairemizce 2018/736 Esas 2018/1244 karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Devlet ormanlarının mülkiyeti Maliye T3'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir....
Durum beyleyken, davalı-karşı davacı (kadın)'ın boşanmaya neden olaylarda davacı-karşı davalı (koca)'ya nazaran daha ziyade kusurlu olduğu yönündeki kusur belirlemesi ile bu hatalı kusur belirlemesi sonucu davalı-karşı davacı (kadın)'ın maddi (TMK. md. 174/1) ve manevi tazminat (TMK md. 174/2) istekleri ile yasal şartları oluşan (TMK md. 175) yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere tarafların mahkemece hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve Yargıtay'ın (denetim makamının) kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığını denetleyebilmesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür. Gerekçesi olmayan ya da görünürde gerekçeli olan kararların Yargıtay'ca denetimi yapılamaz. Somut olaya gelindiğinde; davacı tarafından terditli olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK 1007 hükmü kapsamında tazminat talep edildiği halde sadece tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin bir gerekçe yazılarak tazminat istemine ilişkin HMK 297. maddesine aykırı olarak hiçbir gerekçe gösterilmeden hüküm kurulmuştur. Bu itibarla terditi oluşturan talep (tazminat talebi) hakkında somut uyuşmazlıkla ilgili gerekçe içermeyen şekilde gerekçesiz olarak karar verilmiş olması HMK 297. ve Anayasanın 141. maddesi düzenlemelerine aykırıdır....
DAVA: Dava TMK nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dosya kapsamından dava konusu Güngören ilçesi 6894 parsel sayılı taşınmaz davacıların murisi Cevdet Erikel adına kayıtlıyken 19/09/1988 tarihinde sahte kimlik ve sahte veraset ilamı ile Halide Erikel adına hareket eden kişiler tarafından yolsuz bir şekilde önce T10 ardından sırasıyla T13 Alaaddin Kadayıfçıoğlu ve en son Alemdar Hilmi Albayrak adına tescil edildiği, davacılar tarafından yolsuz tescile dayalı olarak açılan tapu iptal davası sonucu Bakırköy 1. Asliye hukuk mahkemesinin 2007/196 esas ve 2013/280 karar sayılı ilamı ile Alemdar Hilmi adına olan tapu iptal edilerek davacıların murisi adına tesciline karar verildiği, davacıların dava konusu taşınmazın uzun süreden beri kullanılmaması ve yargılama sürecinde uğramış oldukları maddi ve manevi zararlar nedeniyle TMK'nın 1007 maddesi kapsamında tazminat talebinde bulundukları anlaşılmaktadır....
Davalı hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; 3402 sayılı Kadastro Yasasının 12. maddesi ile "bu tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmünün getirilmiş olduğunu, davada her türlü zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçmiş olduğunu, Yasal düzenlemeler ve Yargıtay uygulamaları duğrultusunda iş bu davaların zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, Yargıtayın son yıllarda verdiği kararlarında MK md. 1007'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 1 no.lu ek protokolü ile ve Anayasa ile koruma altına alınmış olan mülkiyet hakkı arasındaki doğrudan bağlantıya dikkat çekerek MK. 1007. maddeden doğan tazminat davalarında TBK md. 146'da düzenlenen 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, bu davada her türlü zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğinin açık olduğunu, Dava konusu taşınmazlardan Elbesan Mahallesi...
Hukuk Dairesi K A R A R Dava tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan (TMK mad. 1007) tazminat istemine ilişkin olup, ... Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin ... bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre TMK.1007 maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 5.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından tazminatların ve çocuk için hükmedilen nafakaların miktarı ve kendi reddedilen nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....