DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı Maliye Hazinesi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa İli, Soma İlçesi, Turgutalp Mh....
T14 Dava : Tazminat (tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda: Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı adına tapuya kayıtlı Yalova ili Altınova ilçesi, Tavşanlı Beldesi 476 parsel sayılı taşınmazın tapusunun Yalova 3....
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/32 Esas 2016/231 Karar sayılı kararının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve kararın 26/12/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....
Davacı vekili 24.11.2015 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 477066,00 TL‘ye artırmıştır. Mahkemece dava davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne, 477.066,00 TL'nin davacıların dosyadaki miras payları oranında eşit olarak ödenmek üzere, tapu iptali ve tescil kararının kesinleşme tarihi 24/02/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava,TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir....
Dava, 4721 sayılı TMK 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, arsa niteliğindeki taşınmazın, emsaline göre üstün ve eksik yönleri belirlenip karşılaştırma yapılmak suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan 43.914.00.- TL değer üzerinden ve bu değere dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı, faize de bu tarihten itibaren hükmedileceği, ıslah suretiyle arttırılan miktara ise -somut olayda olduğu gibi, ıslah dilekçesinde başkaca bir tarih belirtilmemişse- ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiği kabul edilmektedir....
Mahkemenin 28/09/2017 tarih ve 2017/4 E. 2017/160 K. sayılı ilk kararının istinaf edildiği, dosyanın Dairemize gönderildiği, Dairemizin 09/03/2018 tarih ve 2017/1694 E. 2018/370 K. sayılı ilamı doğrultusunda Maliye Hazinesinin davaya dahil edilerek yargılamaya devam edildiği görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava 4721 sayılı Tük Medenî Kanununun 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdürü ya da memurun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulması nedeniyle, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin memuruna rücuu halinde, iç ilişkide etkili olmaktadır. Tapu sicilinin tutulması görevini üstlenen Devlet, bu sicile tanınan güvenden ötürü, hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlenmiş olmaktadır....
DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların Kargı Köyü, Kocaçalış mevkiinde kain 82 ada 10 parselde kayıtlı 22.820,00 m2 tarla vasıflı gayrimenkulde hissedar olduklarını, Fethiye Orman İşletme Müdürlüğünün, müvekkillerine karşı Fethiye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/505 Esas sayılı dosyası ile, dava konusu parselin kesinleşmiş bulunan orman tahdit sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile dava açtığını, yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiğini, taşınmazın ilk olarak 1946 yılında Tarımsal Başarılar Kooperatifi adına tescil gördüğünü, daha sonra 19/09/1953 tarih ve 181 yevmiye no lu satış işlemiyle o zaman ki satın alan hissedarlara ve davacıların murisi Hüseyin Avcı'ya...
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....