TARİHİ : 02/07/2019 NUMARASI : 2018/373 ESAS - 2019/423 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Yolavo İli Çınarcık İlçesi Kanburdere mevkii 3930 sayılı parselde kayıtılı taşınmazın orman sınırları içersinde bulunduğunu ileri sürülerek müvekkillerin murisi Mustafa Derviş Güngöre ait tapunun iptali için Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/225 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, sonrasında dosyanın Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/183 e. sayılı dosyası ile birleştirildiğini ve Yalova 2....
ın ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii, 1065 sayılı parselin maliki olduğunu, müvekkilinin belirtilen taşınmazı ... adına kayıtlı iken 04/10/1995 tarihinde satın aldığını, satın aldığı dönemde üzerinde "Orman" olduğuna dair herhangi bir şerh olmadığını, taşınmazın tarım, özel ormancılık, inşaat v.b. her türlü kullanıma elverişli bir gayrimenkul olduğunu, tapuya tescilli gayrimenkuller üzerindeki mülkiyet hakkının başta Anayasa olmak üzere iç hukuk tarafından korunduğu gibi Devletin imzalamış olduğu Uluslararası Sözleşmeler ile de mülkiyet hakkının korunduğunu, müvekkilinin tapu sicillerinin hatalı tutulması nedeniyle zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL'nin müvekkilinin zarara uğradığı satın alma tarihinden itibaren faizi ile birlikte zarara sebebiyet veren davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 30/06/2015 havale tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesiyle de tazminat isteğini 45.839,00 TL’ye yükseltmiştir...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/43 Esas KARAR NO: 2023/868 DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ: 16/01/2023 KARAR TARİHİ: 26/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ---------- numaralı ve 22.02.2021 - 2022 vade tarihli --------- ZMM Sigorta Poliçesi ile sigortalı --------- plakalı araç 25.12.2020 tarihinde -------- --------- -------- -------- sevk ve idaresinde iken başvuru dışı -------- Şti.'nin sorumluluğundaki elektrik iletim direğine çarpmak suretiyle zarar verdiğini, meydana gelen kazada hasar nedeniyle 30.000,00....
Ancak, davacılar murislerine ait taşınmazların dava dışı ...’a verdiği vekaletnamenin kötüye kullanılarak davalıya devredildiğini belirterek taşınmazlardaki tapunun iptali ile murisin terekesine iadesini talep etmişler, mahkemece talep gibi karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca hüküm kısmında isteklerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Oysa, tapusu iptal edilen taşınmazlar yönünde verilen terekeye iade kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığı kuşkusuzdur. Tapu sicillerinin tutulması ve doğru sicil oluşturulması kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece bu hususun re'sen gözetilmesi gerekmektedir. Hâl böyle olunca; mahkemece infaz kabiliyeti olacak şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi isabetsizdir. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir....
Bilindiği üzere, tapu sicillerinin tutulması ve oluşturulması kamu düzeni ile ilgili olup hakim doğru sicil oluşturmakla görevlidir. Nevar ki, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılamaksızın neticeye gidilmiştir. O halde, davalıların bu yöne değine temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,16.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yerel mahkemenin ilk kararı davacının temyizi üzerine araştırmaya yönelik olarak bozulmuş olup, bozmadan sonra yapılan incelemede davalının kusuru daha az oranda tespit edilerek ödediği tazminat miktarı ve kusur oranına göre davacının 30.205,00 TL rücuen alacak isteminde bulunabileceği hesaplanmış ise de, mahkemece davacının yaptığı ödemeye göre değil, idare mahkemesince hükmolunan miktara göre hesaplama yapılarak daha az miktarda rücuen alacağa hükmedilmiştir....
Adı geçenin, 27/04/2016 tarihinde temyiz harcını yatırdığı anlaşıldığından ek kararın kaldırılmasına karar verilerek asıl kararın temyiz incelemesine geçilmiştir. 2-Dava, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’a dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalılar arasında yaşanan kavgaya müdahale eden dava dışı polis memurunun, davalılarca 10 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı için 2330 sayılı Kanun gereğince anılan polis memuruna ödeme yapıldığını belirterek ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsilini istemiştir. Davalı ..., kasten yaralama eylemini gerçekleştirmediği için ceza yargılaması sonucu beraat ettiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Çeşme Tapu Müdürlüğünün 118 cilt numaralı zabıt defterinin 60. Sayfasında kendilerine iskan hakkı olarak tescil edilen taşınmazların maliki olan ''Kareferya muhacirlerinden Derviş Mehmet bin Demir, Derviş oğlu Demir, karısı Fatma ve oğlu Bektaş'ın mirasçıları olduğunu, Çeşme Tapu Müdürlüğünün 118 cilt nolu zabıt defterinin 60. Sayfasının 59. Sırasındaki ve 61....
Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda somut olay incelendiğinde, davalının tapusunun iptal edilerek taşınmazın kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmayıp, tapu sicillerinin tutulmasının kamu düzeni ile ilgili olması ve Devletin, tapu sicillerinin tutulmasından kusursuz sorumlu olduğu gözetilerek ve davalının tapu taydının iptalinden dolayı ancak, tazminat talebinde bulunabileceğinden usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.80.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taşınmazı satın alan ve tapusu iptal edilen ...... tarafından taşınmazı satan ...... ve ... aleyhine Medeni Kanunun 1007. maddesine dayalı açılan asıl tazminat davasında, ......'ın kayıtları kontrol etmemesi nedeniyle 1/3 oranında bölüşük kusuru olduğu gözetilerek hazinenin 1/3 oranında indirim yapılan tazminat tutarından sorumluluğuna, satan ......'ın ise zararın tamamından sorumluluğuna dair verilen karar yargısal denetimden geçerek kesinleşmiştir. Davaya konu edilen 219 ada 4 parselin 2.300.000 m2'lik 1403 parsel nolu kök tapudan imar uygulaması sonucu oluştuğu, kök tapunun 5000 parsele bölünerek yaklaşık 8000 civarında tapu maliki oluştuğu anlaşılmaktadır....