Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde aracın istiap haddinin aşılmasının etkili olmadığı ve davacının rücu hakkı bulunmadığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalıya ait ... plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet (ZMSS) sigortacısıdır. Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4-e maddesi gereğince, tazminatı gerektiren olayın, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmesi halinde, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, özel işyeri paket sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davacı ... şirketinin sigorta dışı üçüncü kişiye açmış olduğu itirazın iptali şeklindeki rücu davasında davalı apartman yönetimi olmakla, Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan uyuşmazlık söz konusu olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesince, davacı sigortacının halefi olduğu sigortalı ve davanın taraflarının tacir olduğu ve dava konusunun tarafların ticari işletmesini ilgilendirdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Ankara 22....
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır. Somut olayda, davacı ile davalıların murisi arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi 27.04.2007 tanzim tarihlidir. Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili maddede "Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği hüküm altına alınmıştır....
Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nun 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....
Davacı, sigorta şirketi ise de davalılar tacir olmayıp, uyuşmazlık meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat davasının asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ... 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklanan ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.nun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile (hasara kusuru ile ) sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.3.1944 tarih 37 Esas - 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir....
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK'nın 1472 (6762 sayılı TTK'nın 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuan tahsili isteminden ibarettir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih ve 37E.-9K. R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de sözkonusudur." şeklinde vurgulanmaktadır....
Dava, 6762 sayılı TTK.’nun 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK'nun 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı ... şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.4.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Karar sayılı ilamı ile istinaf konusu kararın "tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil), haksız eylemden kaynaklanan(suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikayet vb. Dahil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," olduğundan bahisle dairemize yönelik görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak dava iş yeri sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. Antalya Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen kararın 11. Hukuk dairesinin görev alanını düzenleyen bölümünün 18. maddesine göre "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dahil) verilen hüküm ve kararlar, " 11. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisindedir....