Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, işyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince, her iki tarfında tacir olduğu ve davnın her iki tarfın ticari işletmesi ile ilgili olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Haksız fiil 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, tazminatın mahiyeti ve kapsamı hakkında çeşitli hükümlere yer verilmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/137 KARAR NO : 2022/614 DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/09/2019 KARAR TARİHİ : 19/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından ... nolu trafik poliçesi tahtında davalının sigorta akidi olarak sigortalanan ... plakalı mikser/kamyon aracın dava dışı sürücüsü ...'nun olay yerinden firar ettiği ... tarihinde kusurlu şekilde sebebiyet verdiği trafik kazasında, ... plakalı araçta bulunan küçük ...'...
Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2010/12244 2011/7030 Finansal Kiralama Kanunu’nun 17/2. maddesi uyarınca, kiralayan şirket, mülkiyeti kendisine ait olan finansal kiralama konusu malı sözleşme süresince sigorta ettirmek zorundadır. Sigorta primlerinin ödenmesi kiracıya aittir. 2918 Sayılı KTK.’nun 91. maddesinde ise, işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Finansal kiralama şirketinin KTK.’nun 3. maddesinde tanımlanan işleten sıfatını taşımadığı, aracın işleticisinin kiracı olduğu açıktır....
Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 Sayılı KTK.’nun 91. maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı yasanın 94.maddesinde, "sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde fesh edebilir. Sigorta fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı", aynı Yasa’nın 95. maddesinde ise, "sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemez....
Davalı vekili, olay günü bölgede aşırı yağış meydana geldiğinin ortada mücbir sebep olduğunun,müvekkilinin tüm önlemleri almış ve bina bakımından tüm sorumluluğu yerine getirdiğinin, sigorta şirketi sigorta yaparken binanın durumuna, bulunduğu bölgeye ve sair istatistiklere bakarak sigorta yaptığının, haziran ayında aynı bölgede pek çok yaralanma ve maddi kayıba yol açan yağışın mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiği, meydana gelen hasardan müvekkiline rücu edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, kazanın dikkatsizlik nedeniyle oluştuğu, kazada istiap haddinin aşılmasının bir etkisinin bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; alınan raporda bu hususun belirlenmesi için ceza dosyasının getirtilmesi istenildiği halde, bu sağlanarak ek rapor alınmamış, ceza dosyasındaki ifadelerle yetinilmiştir. Oysa, Poliçe Genel Şartları'nın Sigortacının İşletene Rücu Hakkı başlığı altında 4/e maddesinde, “tazminatı gerektiren olay, yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmişse” ibaresi yazılı olup bu ifade biçimine göre, rücu hakkının doğabilmesi için araca istiap haddinden fazla yük veya yolcu alınmasının kazanın oluşumuna etken olması gereklidir....
Yargıtay İBK'nın 22.03.1944 gün ve 37 E, 9 K sayılı kararında, "...Sigortacının, sigortacılık mutlak bir ticari muameledir diye kanuni halefiyetine istinaden açacağı rücu davası için dava ikamesi icap eder, denecek olursa, menşei, mahiyeti ve illeti aynı olan ve haksız fiil faili için tecezzisi mümkün bulunmayan bir borç için, iki ayrı kaza merciinde birden dava açılmış olabileceği kabul edilmiş olur. Bu ise kanuna ve hukuka uygun düşmez. Bu itibarla, sigortacının, sigorta poliçesinden münbais olmayıp, kanundan aldığı selahiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği davada hukuk mahkemesine başvurulması gerekir." denmiştir. Buna göre, TTK'nın 1472. maddesine dayalı rücuen tazminat davaları sigorta poliçesinden doğmayıp, ödeme suretiyle sigorta şirketince sigortalının halefi sıfatıyla açılır. Bu davalarda görevli mahkeme davacı sigorta şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre belirlenir....
Mahkemece, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, İMSS poliçesinden kaynaklanan 10.382 TL yönünden davanın kabulüne, bu miktarın 01.03.2008’den itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline; ZMSS poliçesinden talep edilen 7.109,07 TL yönünden ise bu ödemenin dava tarihinden sonra yapılan bir ödeme olduğu ve dava tarihi itibariyle talep edilebilecek bir rücu alacağı bulunmadığından açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, karşı aracın hasarı için ZMSS poliçesinden talep ettiği hasar bedeli bakımından ödeme makbuzu sunmuştur. Mahkemece, buna ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yapılan ödemenin davadan sonra yapılan bir ödeme olduğu gerekçesiyle talebin reddedilmesi isabetli olmamıştır....
Mahkemece, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, zorunlu trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde zorunlu mali mesuliyet sigortası düzenlenmiştir. Bu sigortanın amacı trafik kazaları nedeniyle 3. kişilerin uğrayacakları zararların kolayca temin edilmesini sağlamaktır. Bu sigorta işleteni değil, aracı takip etmektedir. Zorunlu mali mesuliyet sigortası işletenin Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır....