Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sigorta ettirenin onayı ile aracı kullanan kimsenin kastı dışında hata ve kusuruyla sigortalı mala zarar vermesi halinde, sigortalıya bedelini ödeyen sigortacının, zarar neden olan kişiye karşı rücu hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. TTK.’nun 1278. maddesi uyarınca, sözleşmede aksine hüküm olmadıkça sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukuken mesul bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarları tazmin ile mükellef olup, sigorta ettirenin veya faydalananın kastından doğan zararlar ile sorumlu değildir....
Davalı vekili, mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, davaya konu edilen kazanın, davacı şirketin açık saha ambarında yükleme yapılırken meydana gelmiş olması nedeniyle karayolunda ve aracın işletilmesi sırasında gerçekleşmiş sayılamayacağını, bu sebeplerle de sigorta teminatı kapsamında kalmadığından taraflarına rücu edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte taraflarının sorumlu olduğu sonucuna varılsa dahi şirketlerinin ancak hasar bedeli olan asıl alacak ile kendilerine yapılan ihbardan sonra işleyecek faizden sorumlu olacaklarını, davacı ile ...... Sigorta A.Ş. arasındaki rücu davası gereği hükmolunan masraf, vekalet ücreti vs. ile icra takip dosyasından kaynaklanan harç, vekalet ücreti, masraflarlardan sorumlu olamayacaklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nun 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, konut sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığına ilişkin dava olduğu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarına göre kat mülkiyetine tabi taşınmaz olup görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut uyuşmazlık; davacının düzenlediği sigorta poliçesi ile sigortaladığı konutta davalının konutundan kaynaklanan su sızıntısı sebebiyle oluşan hasar nedeniyle ödediği tazminatın rücuan tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır....
TTK'nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....
Mahkemece, davanın halefiyete dayalı sigorta şirketinin rücuan tazminat istemine ilişkin olduğu, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 tarih 1939/37 Esas 1944/9 Karar sayılı kararında bu husus "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı ... şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır....
nın kastı veya ağır kusuru bulunmadığından ödenen bedelin rücu edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, 1.437,50 TL'sinin davalı ...'dan, 4.312,50 TL'sinin davalı ...'dan olmak üzere toplam 5.750 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin, davalı ...'ya ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalılar vekilinin, davalı ...'ya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki poliçeye göre sigortalı olan davalı ...'dır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesi, dava konusu ihtilafın haksız fiile dayalı olarak açılan tazminat davası mahiyetinde olup, ticari dava niteliğinde bulunmadığı, 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesi gereğince görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varıldığından, görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, somut olayda, uyuşmazlık 6102 sayılı TTK'nun 1472. maddesi uyarınca kasko sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren dava dışı sigortalının zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalı ... şirketinden rücuan tahsili isteminden ibarettir....
Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda, davacı ... şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı... plakalı araca, davalı ...'ın sürücüsü olduğu, ... adına kayıtlı aracın çarpması nedeniyle, 6102 sayılı TTK'nın 1472 (6762 sayılı TTK'nın 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, davalılardan rücuan tahsiline karar verilmesi isteminden kaynaklanmaktadır. Davacı, sigorta şirketi ise de davalılar tacir olmadığından meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat davasının asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava, trafik sigorta (...) poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Şu halde, davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Somut olayda, davacı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında 3.kişiye ödediği tazminatı sigorta ettiren davalı ... ...'den tazminini talep etmiş olup, dosya kapsamında bulunan ve geçersizliği ileri sürülmemiş olan poliçeye göre davalı ... ... sözleşmenin tarafıdır....