AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2015 NUMARASI : 2013/439-2015/9 Taraflar arasındaki nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin iadesi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 600.30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın davalı tarafından haksız yere bozulması nedeniyle 5.000.00 TL maddi, 5.000.00 TL manevi tazminatın tahsili ile edinme amacıyla karşı tarafa verilen hediyelerin aynen veya bedeli 18.902.00 TL'nin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Karşılık dava dilekçesinde ise; nişanın davacı ( karşı davalı ) tarafından haksız yere bozulduğu için 10.000.00 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın nişan hediyelerinin iadesi istemi yönünden kısmen kabulüne; maddi manevi tazminatın reddine ve karşılık davanın kısmen kabulü ile 5.000.00 TL manevi tazminatın davacıdan ( karşılık davalıdan ) tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davacı ( karşılık davalı ) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda; davacı(kadın) dava konusu edilen ziynet eşyalarının ve kişisel eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek iadesini talep etmiş; mahkemece, dava TMK'nın 122.maddesine göre nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması istemi olarak nitelendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen, dava dilekçesinin içeriğine göre, ziynet ve kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece dava türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın ziynet ve kişisel eşya alacağı olarak nitelendirilmesi gerekirken, nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir. O halde, mahkeme, taraflarca ileri sürülen delilleri toplayıp, yukarıdaki madde hükümleri de gözetilerek tümünü birlikte değerlendirerek bir sonuca varmalıdır....
Davalı, aralık ayının 19 ve 20'sinin düğün günü olarak kararlaştırıldığını, düğüne az bir süre kala davacı tarafça nişanın bozulduğunu, nişanda gelen hediyelerden bir kısmı olan 2 yarım ve 16 çeyrek altının bozdurularak bir bilezik yaptırıldığını, kalan kısmının davacı tarafından alıkonulduğunu, nişanı bozma sebebi olarak davacının istemediğinin söylendiğini, sonradan davacının başkası ile nişanlandığını, davacı nişanı kendisi bozduğundan ve zararını ispat edemediğinden asıl davanın reddi ile karşı davası ile; nişanın davacının kusuru nedeniyle bozulmuş olması ve nişanın bozulması sebebiyle yaşadığı psikolojik çöküntü, duyduğu elem ve ızdırap neticesinde 15.000 TL manevi tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Asıl davada nişan hediyelerinin aynen, mümkün olmaması halinde ise bedelinin iadesi; birleşen davada ise nişanın bozulması nedeniyle ... 15.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı- (birleşen dosyada davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Asıl davada, nişan hediyelerinin aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise bedeli olan 15.000 TL nin tahsili; birleşen davada ise nişanın haksız bozulması nedeniyle 15.000 TL manevi tazminatın faizi ile tahsili talep edilmiştir....
Mahkemece, uyuşmazlığın TMK'nın 121. maddesine dayalı nişanın bozulması nedenine dayalı olduğu belirtilerek, davanın esası hakkında karar verilmiştir. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle davalı ...'e verilen hediyelerin iadesi ile kişilik haklarının zedelendiğinden bahisle manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; tarafların nişandan önce ve sonra gayri resmi şekilde bir araya geldikleri anlaşılmakla taraflar arasındaki ilişkinin aile hukuku prensiplerine göre değil, borçlar hukuku kurallarına, özellikle de haksız eyleme ilişkin hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03.06.2009 tarih, 2009/3-174 E., 2009/235 K. sayılı ilamında; "…davacı ile davalı nişanlandıktan sonra düğün yaparak gayri resmi şekilde bir araya gelmişler ve uzun süre birlikte yaşamışlardır. Bu durumda nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilmesi mümkün değildir....
Ancak; 1-Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, olaya ilişkin görgü tanığının bulunmaması ve olayda kullanıldığı iddia olunan bıçağında ele geçmemesi karşısında; müştekilerinin beyanlarının ne suretle sanık savunmasına üstün tutulduğu açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; dosya kapsamından olayların sanığın kız kardeşinin nişanın bozulması ve alınan hediyelerin geri verilmesi konusunda başladığının anlaşılması karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asıl dava, nişanın bozulması nedeni ile TMK 122 maddesi uyarınca mutad dışı hediyelerin bedellerinin tahsiline ilişkin olarak başlatılan takibe itirazın iptali istemine, karşı dava ise nişanın bozulması sebebine dayalı maddi ve manevi tazminata ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi - manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, her iki davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili dilekçesinde; tarafların 08/01/2013 tarihinde nişanlandıklarını, davalı karşı davacının sebep göstermeden nişanı bozduğunu, “Mevlit bana tecavüz etti “ şeklinde iftira attığını, nişanın bozulması ve atılan iftira nedeniyle müvekkilinin psikolojik bunalıma girdiğini belirterek 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, ayrıca 6 adet altın bilezik, altın set ve bohçaların aynen iadesini, olmadığı takdirde bedeli olan 15.000 TL'nın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; nişan hediyesi olarak müvekkili tarafından verilen taşınmaza yönelik talebin reddinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; nişanın bozulması nedeniyle müvekkilinin kişilik haklarının saldırıya uğradığını, manevî tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek manevî tazminatın reddi ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, nişanın bozulması nedeniyle tazminat ve hediyelerin geri verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun' un 120 nci, 121 inci, 122 nci maddeleri. 3....