Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, özellikle nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminata ilişkin delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre ilk derece mahkemesince davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedil mesinde ve hükmedilen tazminat miktarında bir isabetsizlik görülmemiştir. Maddi tazminat bakımından yapılan istinaf incelemesinde; Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. (TMK. m. 120) Davacı yanın isteyeceği tazminat menfi tazminattır. Başka bir anlatımla, nişanlanma olmasaydı uğranılmayacak olan parasal zarar istenebilir....
Nitekim temyize konu karardan önce dosya Dairemizin 13.12.2012 tarihli ve 2012/18757 E.-2012/25776 K. sayılı ilamı ve yine Dairemizin 16.03.2015 tarihli ve 2014/11344 E.-2015/4170 K. sayılı ilamı ile iki kez bozma geçirmiş olup, söz konusu bozma kararlarında görev yönünden bozma yapılmamış olmakla mahkemenin maddi tazminata ilişkin talep yönünden görevli olduğu hususu kesinleşmiş bulunmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; maddi tazminat talebi yönünden de işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 3- Davalı tarafın manevi tazminata ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; 4721 sayılı TMK.nun 121. maddesine göre; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir."...
Uyuşmazlık ve hüküm *nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ve masraflara ilişkin maddi tazminat istemine yönelik olup inceleme görevi Yargıtay *3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2008...
Bu itibarla manevi tazminat koşullarının somut olayda bulunmadığı gözetilerek davanın reddine"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı taraf; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: TMK 121.maddesinde "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" hükmü düzenlenmiştir....
ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında maddi tazminat talep edebileceği, davacı Olcay'ın nişan nedeniyle davalı Merve'ye 5 bilezik, 1 çeyrek ,1 alyans, 1 tektaş yüzük, 1 kol saati, 1 tane 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyesi olarak verilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tazminat olarak ödenmesine ilişkin dava hakkında Ceyhan Aile Mahkemesi ile Ceyhan 2.Asliye hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep, nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyesi olarak verilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tazminat olarak ödenmesine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın haksız bozulması nedeniyle 6.500 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın, karşı davada 1000 TL maddi 4000+3000+8000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davacı ile karşı davacılardan ... ve ...'ın maddi-manevi tazminat talebinin reddi, karşı davacı ...ın tazminat talebinin kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı(karşı davacı ... ve ...) vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflarca süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 24/04/2014 NUMARASI : 2012/725-2014/117 Davacı taraf, davalı ile nişanlandıklarını, davacının yaşının küçük olması nedeniyle evlenmeye izin davası açıldığını, açılan davada alınan raporda evlenmeye hazır olmadığının tespit edildiğini, taraflar arasında düğün hazırlıkları başlamış olduğundan resmi nikahsız olarak düğün yapılarak yaşamaya başladıklarını belirterek nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Tarafların gayri resmi birlikte yaşadıkları anlaşıldığından uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 06.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, davalı tarafından nişanın haksız bozulması nedeniyle, evlilik olacağı inancı ile yapılan harcamalar karşılığı maddi tazminat ve bu nedenle duyulan üzüntü karşılığında da manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bu noktada, haksız eylem niteliğindeki kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri ile ilgili düzenlemeyi içeren ve kamu düzenine ilişkin olmayan özel yetki kuralı niteliğinde bulunan 6100 sayılı HMK' nun 16. maddesinde; haksız fiilden kaynaklanan davaların, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği öngörülmüştür....