Dairemizin geri çevirme ilâmında istenen hususların yerine getirilmemesi sorumluluk doğurabileceği gibi, işin bir an önce sonuçlanmasını da engellediğinden Dairemizin anılan geri çevirme ilâmında istenen hususların en kısa sürede Dairemize gönderilmesinin sağlanması için dosyanın yeniden mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu duruma göre, yerel mahkeme ile ilgili Özel Yüksek Yargıtay Dairesi ara-sındaki uyuşmazlık; İdari yargıda dava açan asillerin yanında davaları vekil olarak takip eden avukatların da idari yargı kararının uygulanmaması (yerine getirilmemesi) nedeni ile kendi adlarına tazminat davası açma, aktif davacı olma sıfatlarının olup olmadığı ve imar planlarında değişiklik yapmaları nedeni ile Başbakan ve Bayındırlık Bakanı'nın eylemlerinin idari yargı kararını uygulamamak (yerine getirmemek) olup olmadığı, bunun sonucu olarak tazminatla sorumlu tutulup tutulmayacakları konularında toplanmaktadır. 1- İdari yargı kararının yerine getirilmemesi nedeni ile bir kişinin tazminat davası açabilmesi için, idari yargıda kendi adına açılmış bir dava olması ve bu dava sonunda verilmiş kararın davalı kamu görevlilerince yerine getirilmemiş olması gerekir. Somut olayda; avukatların kendi adlarına idari yargıda açılmış bir davaları yoktur....
Mahkemece, verilen ara karar gereğinin kesin süre içerisinde yerine getirilmemesi üzerine davanın mevcut delillerle sonuçlandırılmasına karar verilmesi bazı somut olayda yerinde olmakla birlikte eldeki davadan dosyada bulunan diğer deliller incelenmeden karar verilmesi doğru değildir. Zira maluliyet raporu alınması için davacının bizzat başvurmasının mutlak zorunluluk olduğu belirlenmiş değildir. Diğer bir anlatımla davacı bizzat muayene edilmeden, diğer delillerle dosya üzerinden maluliyet raporu alınması olasıdır. Taraflarca dayanılan bir delilin sunulmasına ve buna dair eksikliklerin giderilmesine ilişkin işlemlerin yerine getirilmemesi sadece o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılması sonucu doğurmakta olup bu durum diğer deliller açısından da aynı sonucu doğurmaz. Davacı tarafça delil olarak 07.12.2015 tarihli ......
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/425 değişik iş esas, 2015/424 karar sayılı 16/03/2015 tarihli ihtiyati haciz kararını sunarak infazını istediği, memurlukça, ihtiyati haciz kararının Adli yargı adalet komisyonu kararı gereğince tevziye tabi tutulması gerekip aynı dosyadan infazının istenemeyeceği gerekçesiyle talebin reddedildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun 261. maddesi uyarınca alacaklı ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. İhtiyati haciz kararı takip başladıktan sonra ise, ihtiyati haciz kararının takip dosyasından infazının istenmesi gerektiği gibi asıl takip dosyası yerine başka bir takip dosyasından infaz edilmesi takip hukuku kuralları ile bağdaşmaz.İcra müdürlüğü İİK hükümlerine göre işlem yapması gerekir. İdari nitelikli Adalet Komisyonu kararı gerekçe gösterilerek yasaya aykırı olmayan talebin yerine getirilmemesi söz konusu olamaz....
İİK'nun 261. maddesi uyarınca alacaklı ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. İhtiyati haciz kararı takip başladıktan sonra ise, ihtiyati haciz kararının takip dosyasından infazının istenmesi gerektiği gibi asıl takip dosyası yerine başka bir takip dosyasından infaz edilmesi takip hukuku kuralları ile bağdaşmaz. İcra müdürlüğü İİK hükümlerine göre işlem yapması gerekir. İdari nitelikli Adalet Komisyonu kararı gerekçe gösterilerek yasaya aykırı olmayan talebin yerine getirilmemesi söz konusu olamaz. Hal böyle olunca, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bir başka deyişle; mahkeme, tarafların yasal olarak ileri sürdüğü delilleri toplamadan yargılamaya devam edip hükmünü veremez....
Bu kez konu üzerinde titizlikle durularak Kadastro Mahkemesinde bir dava var ise dava dosyasının onaylı suretinin getirtilerek evraka eklenmesi yok ise bunun belgelendirilmesi yine çekişme konusu 1082 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kayıtlarının getirtilip evrakına eklenmesi Geri çevirme kararının yerine getirilmemesi halinde ilgililerin sorumlu olacakları gözetilerek istenen hususların yerine getirilip getirilmediğinin bizzat mahkeme hakimi tarafından denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.0.5.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dairemiz ilamı gereğinin yerine getirilmemesi sorumluluk doğurabileceği gibi işin uzamasına da neden olduğundan Dairemizin bozma ilamının ihale alıcısı ... vekiline ivedi olarak tebliğ edilip, tebligat mazbatası ve verilmesi halinde karar düzeltme dilekçesi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın yeniden mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları sonucunda, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesi ve bu satış sözleşmesinin davalı tarafça haklı nedene dayanılarak feshedildiği, davacının talep etmiş olduğu manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat taleplerinin ise sözleşmenin taraflara yüklemiş olduğu edimlerin davacı tarafça yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşme kapsamında kalan 9.446,58 TL davacı alacağı yönünden kabulüne, diğer alacak kalemlerinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Davanın 2918 sayılı KTK m.97 kapsamında zorunlu ön başvuruya tabi olduğu halde davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde sigorta şirketine başvurulmaması nedeniyle davanın dava şartı olan KTK m.97 gereği sigorta şirketine başvuru tutanağının yerine getirilmemesi nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....