İdari Dava Dairesinin ...tarihli ve E:..., K:...sayılı kararının gereğinin süresi içerisinde yerine getirilmemesi nedeniyle 25.000,00 TL manevi tazminatın 10/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline, terör eylemleri ve terörden kaynaklı güvenlik sorunları nedeniyle uğradığı maddi zararların karşılığı olarak şimdilik 175.000,00 TL maddi tazminatın 26/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda; davacı şirketin anılan mahkeme kararlarının uygulanması talebi üzerine davalı idarece ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi ve belge temin edilmek suretiyle davacı şirket nezdinde bir zarar doğup doğmadığının araştırılması yoluna gidilmiş ise de; ...Bölge İdare Mahkemesi .......
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 254/2 maddesinde "Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def'aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231'inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." şeklinde belirtilmektedir. Söz konusu olayda edimin takside bağlanması nedeniyle sanıklar hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar verilmesi gerekirken Çanakkale 2....
TMSF cevabında, adli yargı kararlarının yerine getirilmediği iddiasıyla İYUK 28/4. maddesi uyarınca tazminat davası açılmayacağını, davacının tazminat davası olarak açsa da takip konusu borcun ana parası olan 500.000 TL'nin talep edildiğini, bu yönüyle davanın reddi gerektiğini, kaldı ki dava tarihinde ödeme yapılmamasının nedeninin icra müdürlüğünden mehil vesikası alınması olduğunu, ilam alacaklıları ile takip alacaklısının aynı olmadığını, ilam alacaklılarının temlikinin adi yazılı şekilde olup Fondan mal kaçırmaya yönelik olduğunu, davacının Fonun ve Fon yöneticilerinin icra emrini kasten yerine getirmediklerini ispatlaması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur....
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın haksız ihtiyati tedbir sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, 6100 Sayılı HMK’ın 399. maddesi uyarınca, haksız olarak aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmiş olan tarafın uğradığı zararı karşı taraftan talep edebileceği, tazminat koşullarının oluşabilmesi için ihtiyati tedbir talebinin haksız olduğunun kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla tespit edilmesi gerektiği, somut olayda, davalı bankanın devam eden bir uyuşmazlıkta yargılama makamının vermiş olduğu talimata göre işlem yaptığı, kanun gereği mahkemece verilen talimatın ilgili kurumlarca yerine getirmesinin zorunlu olduğu aksi takdirde mahkemece verilen talimatın yerine getirilmemesi sebebiyle dava dışı kurumların sorumluluklarının doğacağı, davalı bankanın yerine getirmekle yükümlü olduğu mahkeme kararının uygulanmasında herhangi bir kusurunun olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
- KARAR - Dairemizin 14.12.2017 tarih ve 2016/14470 E., 2017/7978 K. sayılı kararı ile heyetçe incelenmesine gerek görülen dava konusu bononun aslı ve tasdikli suretinin eklenerek gönderilmesi için davanın geri çevrilmesine karar verilmişse de, geri çevirme kararı yerine getirilmeksizin dosyanın iade edildiği anlaşılmış olup, mahkemece geri çevirme kararının yerine getirilmemesi, eksikliğin yerine getirilmemesi sebebiyle yargılamanın uzamasına sebebiyet verilmesinin, sebebiyet verenlerin hukuki ve cezai sorumluluklarının doğacağının gözönünde tutulması, yine temyiz dilekçesinde belirtilen ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/428 E. sayılı dosyasının da bu dosya içerisine eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyasının yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Öldürme, Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi Hüküm : 1- Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi suçundan; Beraat, 2- Taksirle öldürme suçundan; TCK'nın 85/2, 62, 52/2-4, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyet Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçundan sanığın beraatine, taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekilinin temyiz isteminin sanık hakkında yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçundan verilen beraate ilişkin hükmü de kapsamasına karşılık, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede beraat hükmüne ilişkin temyiz ile ilgili olarak görüş bildirilmediğinden, dosyanın incelenerek bu hususta görüş bildirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.06.2013 tarihinde...
Gerekçe: Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve yerine getirilmesi istenilen hususlar kapsamında, yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine, tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde, özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir. Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri eksiksiz yerine getirilmemiştir. Mahkemece verilen işe iade kararı davalı temyizi üzerine Dairemizce "Davalı ... AŞ.'...
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır..." şeklindeki düzenleme ve Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği'nin 27/2. maddesinde yer alan "Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi hâlinde; sanık hakkında, Kanunun 231 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarca üzerinde anlaşılan, uzlaşılan hususlarda davalı kurumun kamulaştırma bedelinin fazla ödendiği gerekçesi ile vekil edenden talepte bulunması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, uzlaşma zaptı ile hükmolunan tazminat tutarının kamulaştırma bedeli yerine geçecek miktar olarak kabul edildiğine dair taraf iradesinin yerel mahkeme kararı kısıtlanarak, Danıştay incelemesi neticesinde hükmolunacak faiz tarihinin değiştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Her ne kadar 5237 sayılı TCK'nın 50/6.maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır....