K A R A R Hükmüne uyulan Dairemizin 24/02/2020 gün, 2019/3401 E- 2020/815 K sayılı ilamı ile “…Dosya kapsamından, davanın doktor hatası sebebiyle rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu, mahkemece ATK Genel Kurulundan alınan 17/12/2015 tarihli raporda işbu davada davalılar murisi doktor ...’ın davaya konu olayda kişisel kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda rapor tanzimi istendiği halde buna ilişkin herhangi bir belirleme yapılmadığı, yalnızca idare yönünden kusur belirlemesi yapıldığı, şu durumda mahkemece, davalılar murisi doktor ...’ın dava konusu olaydaki kusur durumu belirlenmeden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın reddine karar verilmiş; söz konusu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir....
GEREKÇE: Dava, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hekim ile hasta arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayalı olup, uyuşmazlığın temelini teşhis ve tedavi hizmetini üstlenen doktorun bu kapsamda mevcut sorumluluğu ve özen borcu oluşturmaktadır. Buna göre vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilememesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle vekil konumunda olan ve tedavi işlemlerini yapanların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmeleri gerekir. Vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur....
Konuya ilişkin diğer yerleşik Yargıtay uygulamalarında da yine; "...Dava hekim hatası iddiasına dayalı maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun vekâlet akdini düzenleyen 502 ve devamı maddeleri uyarınca davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır. Vekil vekâlet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. Vekil işçi gibi özenle davranmak zorunda olup,en hafif kusurunda bile sorumludur. Bu nedenle, doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları, hafif de olsa, sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir....
Buna göre ihbar olunan hekim ve davalının davacıyı rahatsızlığa ilişkin muhtemel komplikasyonlar konusunda detaylı aydınlatmadığı kanaatine varıldığı” yönünde tespitine rağmen ve aydınlatılmış onamın bulunmaması veya usule uygun olmaması kusurlu eylem niteliğinde olduğu ve manevi tazminat talebinin kabulü gerekçesinde olduğu gibi maddi tazminat hususunda da gözetilmesi gerektiği bu itibarla mahkemenin maddi tazminata ilişkin gerekçesinde davalı tarafın kusurlu olmadığından maddi tazminat talebinin reddine ilişkin kararının maddi ve manevi tazminat kararları yönünden çelişkili bir durum oluşturduğu kabul edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2020 NUMARASI : 2018/279 ESAS - 2020/272 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Hekim Hatası İddiasına Dayalı Maddi Tazminat) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların kızları olan 2008 Zehra'nın davalı hastanede çalışan davalı doktorun ihmali neticesinde kolunun kesildiğini, bu olayla ilgili ceza davası ve tazminat davalarının görüldüğünü, sözkonusu olayda ceza sorumluluğu yönünden Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/331 Esas-2015/898 Karar sayılı dosyası ile açılan davada sorumlu doktor davalı İlyas Tarık Katırcı hakkında ceza verildiğini, daha önce açılan maddi-manevi tazminat davasına ilişkin Samsun 4....
talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ayıplı diş ve implant tedavisi iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/248 ESAS-2021/85 KARAR DAVA KONUSU : Vekalet sözleşmesinden kaynaklı hekimin hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebi KARAR : Kdz. Ereğli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2017/248 E. 2021/85 K. sayılı dosyasından verilen 14/06/2021 tarihli karara karşı istinaf talebinde bulunulması ile dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderildiği, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Hukuk Dairesinin 02/12/2021 tarih, 2021/2155 Esas, 2021/2069 Karar sayılı kararı ile inceleme görevinin 5....
Dava, davacının memelerinin genetik olarak büyük olmasından duyduğu rahatsızlık nedeniyle meme küçültme operasyonu olduğu, operasyonun hatalı yapıldığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dosya içeriğinden; Davacının memelerinin genetik olarak büyük olmasından uyduğu rahatsızlık sonucu davalı hastaneye başvurduğu, operasyonun 24.04.2017 tarihinde genel cerrahi uzmanı olan davalı hekim tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu tıbbi müdahalenin bel ağrısının giderilmesi şikayetinin giderilmesine ilişkin işlemlerinin vekalet sözleşmesi, meme büyüklüğü nedeniyle olumsuz görünümünün giderilmesine ilişkin işlemlerin ise eser sözleşmesi kapsamında kaldığı, hukuki niteliği itibariyle vekalet sözleşmesinin sonuç taahhüdü içermemesine rağmen eser sözleşmesinin bir sonuç taahhüdünü içerdiği tartışmasızdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, hekim hatası (malpraktis) iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olduğunu ileri sürmüş ise de; dava dilekçesinde "sol burnunun kapalı olduğu," bu nedenle 11/01/2013 tarihinde hastaneye gittiğini, ameliyatın başarısız geçmesi sebebiyle nefes alamama durumunun meydana geldiğini ileri sürmüş olup, davaya konu yapılan operasyonun (septoplasti) tıbbi amaçlı ve taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 7....
Diğer taraftan davacı vekili tarafından dava dilekçesinde bakıcı ücreti dahil olmak üzere 15.000-TL maddi tazminat talep edilmiş olup, bedel artırılırken maddi tazminat talebinin iş göremezliğe dayalı olduğunun açıkça belirtilmesinin ve iş göremezliğe dayalı tazminat miktarının poliçe teminat bedelinin üstünde olduğunun anlaşılması karşısında davacı tarafın bakıcı giderine dayalı talebi ile ilgili ayrıca bir hüküm tesis edilmemesinde, yine davacının alacak talebinin sigorta hukukuna dayalı olması nedeniyle avans faizine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. ------------- Şartlarında bu sigorta poliçesinin 1219 sayılı Kanunun Ek 12 nci maddesi çerçevesinde, serbest ya da kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların poliçe kapsamındaki mesleki faaliyeti ifa ederken mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine, bu taleple bağlantılı...