"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I-Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26.maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, II- Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise; Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 30/09/2013 tarihinde oybirliğiyle...
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği, cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden tazminata ilişkin kurulan hükmün bu yönüyle BOZULMASINA, 08.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Mahkemesi Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar ... ve ...'...
İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık ...'...
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün bu yönüyle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, resmi memura yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında resmi memura yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Sanığa yüklenen ve 765 sayılı TCK’nın 343....
a atılı hırsızlık, Görevli Memura Aktif Direnme, Resmi Evrakın Düzenlenmesi sırasında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçlarının gerektirdiği cezanın miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4.maddesine göre hesaplanan 5 yıllık asli zamanaşımının karar tarihi olan 18.07.2006 ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında kamu davasının 5271 sayılı CMK.nun 223/8.maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli karar başlığındaki iftira olarak hatalı yazılan suç adının mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. 1- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu ile ilgili olarak verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar,5271 sayılı CMK.nın 223. madde kapsamında verilmiş temyizen incelemeye kabil bir hüküm bulunmadığından sanık ve katılan vekilinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Sanık ve katılan vekilinin başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyizlerine gelince: İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK.nın 268. maddesinde tanımlanan "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait...
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....
İİK'nun 89/4 . maddesine göre "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali de tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Açıklamalar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; Asıl borçlu ...'un birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edilen ... San.ve Tic....