WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : 765 s.TCK'nın 343/2,59 mad.ge. 1 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "resmi belgenin düzenlenmesinde memura yalan beyanda bulunmak" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 07.07.2003 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden...

    Ceza Dairesi’nin 2015/110 E-2015/703 K. sayılı ilamıyla " iddianamede nüfus cüzdanı düzenlendiğine yönelik bir anlatım bulunmadığı ve eylemin görevli memura yalan beyanda bulunma suçunu oluşturduğu" belirtilerek bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen; sanığın gerçekte var olmayan ... isimli çocuğu nüfusa kaydettirmekten ibaret eyleminin görevli memura yalan beyanda bulunmak suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Avrupa Yakası Posta İşleme Merkez Müdürlüğü’nde şoför dağıtıcı olarak görev yapan sanığın, çalıştığı kurumuna kızı Ceyda (Sakarya) Yılmaz'ın evli olmasına rağmen 25.01.2006 tarihinde vermiş olduğu "tedavi yardım beyannamesi"nde bu yardımdan faydalanacaklar arasında göstermesi şeklinde gerçekleşen eyleminde; dosya içerisinde mevcut nüfus kayıt örneğinden ve diğer belgelerden gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu iddia olunan kızının 21.02.2006 tarihinde yani sanığın çalıştığı kuruma beyannameyi verdiği tarihten sonraki tarihte evlendiği, ayrıca evlendikten sonra sağlık karnesini kullanmadığı, karnenin en son 31.08.2005 tarihinde kullanılmış olması nedeniyle sanığın hileli bir hareket veya zarar doğuracak bir eylemi bulunmadığı gibi beyanname tarihi itibariyle kızının evli olmadığı gözetildiğinde yalan beyanda bulunma suçunun da gerçekleşmediğine dair mahkemenin kabul...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma, hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1) Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 647 sayılı Yasanın, 5275 sayılı Yasanın 122. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olması ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK.nun 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın türü ve miktarına göre, 1412 sayılı CMUK'nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1 maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince sanık ... müdafinin temyiz talebinin istem gibi REDDİNE, 2) Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara...

          ın temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, B-Sanık hakkında "Kimliği hakkında yalan beyanda bulunma" suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 343/2. maddesinde tanımlanan suçun aynı Yasanın 102/4.maddesine göre 5 yıllık asli dava zamanaşımı süresine bağlı olup sanığın hükümlülüğüne karar verildiği 14.03.2006 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadan bu sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, Kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak, Mala zarar vermek, görevli memura mukavemet HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanık ... savunmanının temyiz isteminin incelenmesinde: Yokluğunda verilen ve 25.02.2011 günü usulünce tebliğ edilen hükme karşı, yasal süresinden sonra 14.03.2011 günü temyiz başvurusunda bulunan sanık ... savunmanının bu konudaki talebinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 2-Sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre sanık ......

              Sarıömeroğlu; "Sayın çoğunluk ile aramızdaki sorun; sanığın üzerine atılı eylemin 5237 sayılı TCK'nun 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu mu, yoksa 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenmiş olan kimliği bildirmeme kabahatini mi oluşturduğu noktasında toplanmaktadır. TCK'nun 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunda; resmi belge düzenleyecek bir kamu görevlisinin huzurunda ve resmi belge düzenlenirken yalan beyanda bulunmanın gerekliliği açıktır. Belge düzenleme, belgenin içeriğine göre bir çok şekilde gerçekleşebilir. Belge düzenleme; ifade alma, herhangi bir fiilin, olayın veya olgunun kamu görevlisince tutanağa bağlanması şeklinde olabilir. Suçun failinin, belge düzenlenirken ifade almaya, olaya, olguya, tespite yönelik beyanı tutanağa geçilirken yalan beyanda bulunması gerekmektedir....

                Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Sanık ...’in, sanık ... yerine motorlu taşıt sürücü adayları sınavına girip “Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınav Cevap Kağıdını" doldurduktan sonra sınav sonunda yakalandığından bahisle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan açılan kamu davasında, sanıkların üzerlerine atılı suçun unsurları oluşmadığından beraatlerine hükmedilmiş ise de; sanık ...’in soruşturma aşamasındaki beyanında “...... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını ve sınav giriş belgesini bina girişindeki görevlilere gösterek sınava girdim. ... adına düzenlenmiş formu doldurdum....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Suç tarihinde görevli polis memurlarınca yapılan kontrolde durdurulan sanığın aramaları olmasından dolayı akrabasına ait kimlik bilgilerini verdiği, polislerin sanığın parmak izini alarak gerçek kimliğini tespit ettikleri, bu aşamada düzenlenen tutanakların sanığın gerçek kimlik bilgilerini göre tanzim edildiği anlaşılmakla; üzerine atılı "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı, ancak eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca...

                      UYAP Entegrasyonu