Somut olayda olduğu gibi doktorlar ile hasta arasındaki uyuşmazlıkların vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiği konusunda, öğreti ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması arasında paralellik bulunmaktadır. Somut olayda, davacı ile davalı doktor arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümleri uygulanmalı ve doğal olarak, uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Tüketici yasası ile güdülen amaç tüketicinin tüketime yönelik satışlarda mal ve hizmetlerdeki ayıplara karşı korunması olduğundan, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında; "...Dava maddi ve manevi tazminat davasıdır....
Somut olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek mahkemece manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenle, davacı-karşı davalının diğer temyiz itirazlarının reddine ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, 30/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ameliyatta doktor hatası ve hastane kusuru bulunup bulunmadığı konusunda, bünyesinde Tıp Fakültesi bulunduran bir üniversiteden uzman bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sadece doktorun eylemini değerlendiren, davalı hastanenin durumunu irdelemeyen savcılık raporu doğrultusunda davanın reddedilmesi eksik inceleme nedeniyle bozma nedenidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, murislerinin davalı hastanede diğer davalı doktor tarafından gerçekleştirilen doğum sonrası kan kaybından vefat ettiğini, davalıların gerekli özeni göstermediğini ve kusurlarının bulunduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, bir kusurlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, doğum sonrası gerçekleşen ölüm nedeni ile mirasçılar tarafından açılan maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir. Davacılar, davalıların gerekli özeni göstermediğini ileri sürmüş, davalılar ise bir kusurlarının olmadığını savunmuştur....
Ok Meydanı Hastanesi'ne sevk edildiğini, bu hastanede yapılan araştırmalar sonucunda yanlış teşhis konulduğunun ve kanser olmadığının anlaşıldığını, yaşanan olaylar nedeniyle büyük acılar çektiğini, maddi ve manevi kayba uğradığını ileri sürerek 100YTL maddi ve 3000 YTL manevi tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, doktor ... ve ...'nun kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine ve ... Lab. LTD.ŞTİ'i aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 1.60 YTL maddi ve 750 YTL manevi tazminatın 23.11.1995 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ......
Davacı, davalı doktor tarafından, belindeki eğriliğin düzeltilmesi amacıyla ameliyat edilen dava dışı ....'ın ameliyat nedeniyle felç ve %100 malul olduğunu, bu sebeple mağdur tarafından idare mahkemesinde açılan maddi ve manevi tazminat davası sonucu davacı tarafından mağdura tazminat ödendiği belirterek, kusuruyla mağdurun maluliyetine neden olan davalıdan ödenen bedelin rucuan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 50. ve 51. maddelerinde düzenlenmiş bulunan teselsül kuralları, birden çok kişinin birlikte bir zarara yol açmaları ve aynı zarardan dolayı sorumlu olmaları durumuna ilişkin olup zarara yol açanlar ile zarar gören arasındaki ilişkinin düzenlenmesine yöneliktir. Eldeki davada, zarar görene ödenen tazminat, zarar verenden rücu yoluyla istendiğine göre zarar veren kendi kusuru oranında sorumludur....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle; dava konusu manevi tazminat talebinin meslek hastalığı iddiasına da dayalı olup olmadığı bakımından dava dilekçesindeki açıklamalar net değil ise de; davacı vekilinin yargılama safahatında sunduğu diğer dilekçelerinde, davanın meslek hastalığına dayalı tazminat davası olmadığını ifade ettiği, davalı işverenin davacı işçiye maddi ve manevi işkence ile mobbing uyguladığını, yıldırma politikası izlediğini, istifaya zorlama amaçlı haksız eylemler gerçekleştirdiğini açıklamak suretiyle, dava konusu manevi tazminat talebinin dayanağı iddialarını netleştirdiği dikkate alınarak; dosya kapsamına göre iddiaların usulünce kanıtlanamadığı anlaşıldığından; davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun...
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle; dava konusu manevi tazminat talebinin meslek hastalığı iddiasına da dayalı olup olmadığı bakımından dava dilekçesindeki açıklamalar net değil ise de; davacı vekilinin yargılama safahatında sunduğu diğer dilekçelerinde, davanın meslek hastalığına dayalı tazminat davası olmadığını ifade ettiği, davalı işverenin davacı işçiye maddi ve manevi işkence ile mobbing uyguladığını, yıldırma politikası izlediğini, istifaya zorlama amaçlı haksız eylemler gerçekleştirdiğini açıklamak suretiyle, dava konusu manevi tazminat talebinin dayanağı iddialarını netleştirdiği dikkate alınarak; dosya kapsamına göre iddiaların usulünce kanıtlanamadığı anlaşıldığından; davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun...