WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda uygulanması gereken 6098 sayılı TBK'nın 223/2. maddesine göre ise, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır....

    Davalı vekili, 6102 sayılı TTK'nın 23/c maddesine göre davacıya 09.12.2015 ve 14.12.2015 tarihlerinde teslim edilen ürünlerin 21.03.2016 tarihli ihtarname ile ayıplı oldukları bildirildiğinden davacının ayıp ihbarının süresinde olmadığını, davacının keşide ettiği çekin karşılıksız çıkması üzerine alacağın tahsili için dava konusu icra takibinin başlatıldığını savunarak, davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, uyuşmazlığın ticari satım konusu malın ayıplı olması sebebiyle satım bedeli olarak verilen çekin bedelsizliğine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, dava konusu ürünleri 09.12.1015 tarihinde aldığını bildiren davacının bu ürünlerin ayıplı olduğunu davalıya ... 3....

      Hukuk Dairesi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun (2797 sayılı Kanun) 40 ncı ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 18 nci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının ticarî nitelikteki satım sözleşmesi kapsamında davacının davalıdan aldığı pirinçlerin ayıplı olduğu iddiasından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin ... bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanunun 60 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        -KARAR- Davacı vekili, davalı ...’nin imalatçısı, diğer davalı .... ’nin satıcısı olduğu fayansların müvekkili şirketin işlettiği işyerinin tabanını döşemek için davalı .... ’nden satın alındığını, 2011 yılı Haziran ayında teslim edilen fayansların döşendiğini, ancak fayansların zaman içerisinde renk değiştirmeye başladığını, malın ayıplı olduğunu, bu durumun davalılara şifaen bildirilmesine rağmen bundan sonuç alınamadığını ileri sürerek ayıplı fayansların ayıpsız fayanslar ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine, ayrıca yapılacak işçilik ve malzeme masrafı olarak fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL’nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          (III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER: Davacının davası, taraflar arasında satış sözleşmesine konu iddia edilen emtianın ayıplı olduğu iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Tarafların bağlı oldukları vergi müdürlüklerine yazılan müzekkere cevaplarına göre her iki tarafın da tacir oldukları anlaşılmıştır. Davacı taraf, davalıdan satın alınan kol saatlerinin ayıplı olduğundan bahisle zarara uğradığını iddia etmiştir. Davacı taraf, ayıplı olduğu iddia edilen akıllı kol saatlerinin bulunduğu yeri bildirmemiş, bu ürünlerin davacının elinde olmadığını, saatlerin e ticaret yolu ile satılması nedeniyle ilgili e ticaret platformlarından bilgi alınmasını talep etmiştir. Tarafların tacir olduğu, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklandığı hususu tartışmasızdır....

            (III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER: Davacının davası, taraflar arasında satış sözleşmesine konu iddia edilen emtianın ayıplı olduğu iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Tarafların bağlı oldukları vergi müdürlüklerine yazılan müzekkere cevaplarına göre her iki tarafın da tacir oldukları anlaşılmıştır. Davacı taraf, davalıdan satın alınan kol saatlerinin ayıplı olduğundan bahisle zarara uğradığını iddia etmiştir. Davacı taraf, ayıplı olduğu iddia edilen akıllı kol saatlerinin bulunduğu yeri bildirmemiş, bu ürünlerin davacının elinde olmadığını, saatlerin e ticaret yolu ile satılması nedeniyle ilgili e ticaret platformlarından bilgi alınmasını talep etmiştir. Tarafların tacir olduğu, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklandığı hususu tartışmasızdır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İş bu dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklı ayıplı ifa sebebine dayalı tazminat davası olup,.Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı taraf dava dışı şirket ... firması için ürettiği 2.699 adet kot pantolonun yıkama işleminin davalı tarafından yapıldığı sonrasında ... tarafından ihraç edildiği ,kot pantolonların kullanıcılarından yırtılma şikayeti gelmesi üzerine ihraç edilen firma tarafından iade edilen ürünlerden kaynaklı davacı taraf 13.750,00 USD (kdv hariç) lik reklamasyon faturasının davalı tarafından ödenmesi talepli açılan davada; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir....

                CEVAP:Davalı --------- Vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ------- dâhilinde araç satım, araç kiralama ve araç satım sonrası servis hizmetleri işleri ile iştigal eden sektöründe öncü ve güvenilir bir firma olduğunu, davacı tarafından ikame edilen davanın, süresi içerisinde açılmadığını, bu nedenle öncelikle zamanaşımı yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davaya konu aracın ayıplı olduğuna ilişkin iddiayı katiyen kabul etmemekle birlikte, aracın ayıplı olduğunun varsayılacağı durumda dahi, davacı tarafından Türk Ticaret Kanunun 23. maddesi ve Türk Borçlar Kanununun 223. maddesi gereği ayıp ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden davanın esasa girilmeden reddi gerektiğini, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayıldığını, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunması ve bu ayıbın açıkça belli olmaması halinde alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içerisinde incelemesi veya incelettirmesi ve bu inceleme sonucunda...

                  Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı tazminat talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, satıcı tüketiciden alınan aracın ayıplı olduğu iddiası ile açılan iş bu davada alıcının galerici olup taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemlerinden kaynaklanması nedeni ile mahkemenin görevsizliğine ilişkin davanın usulden reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- KAYSERİ 12....

                  makinanın iadesini istediğini, davacının maddi tazminat talebine ilişkin herhangi bir delilinin mevcut olmadığını, farazi olarak tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu