İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava, davacı tarafından davalılar aleyhine arsa payı karşılığı konut teslimine ilişkin muvafakat senedine istinaden davalıların yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle muvafakat senedi ve eklerine dayalı olarak tüketici ilişkisi nedeniyle açılan Ayıplı malın benzeri ile değiştirilmesi ve tazminat talebine ilişkindir. Her ne kadar davacı davasına dayanak olarak arsa payı karşılığı konut teslimine ilişkin muvafakat senedine dayanmış ve dava dilekçesi ekinde ibraz etmiş ise de, bu muvafakat senedinin imzalı olmadığı görülmüştür. Bu tespite rağmen davacı ile davalılar arasında arsa payı karşılığı konut teslimine ilişkin ilişki ve işlemler devam etmiş, davacının iddiasına konu eksiklikler nedeniyle arsa payı karşılığı olan bağımsız bölüm davacının kabulünde olduğu gibi davacı tarafından teslim alınmamıştır....
Dava, satın alınan taşınmazın projeye aykırı şekilde eksik ifa edildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilinin, eksik ifa olarak ileri sürdüğü sosyal donatı alanları ve tesislerin davaya konu taşınmazın bulunduğu mimari proje kapsamı dışında kaldığı, keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde anlaşılmıştır. Söz konusu eksikliklerin tamamı davalılar değil dava dışı Belediye tarafından imar planı çerçevesinde yerine getirilecek eksikliklerdendir. Taraflar arasındaki sözleşmede de bu hususta açık herhangi bir düzenleme yoktur. Buna göre, davanın reddi gerekirken kısmen kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar lehine BOZULMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya ait spor salonunda bulunan saunanın zemin döşemesinin kırılarak çökmesi sonucunda yaralandığını, olay sebebiyle uğradığı zararından, ayıplı hizmet veren davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 5.000,00 TL manevi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, kusur ya da ihmallerinin olmadığını, davacını kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak maddi manevi tazminat istemine ilişkindir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre ayıplı olduğunun belirlenmesi halinde misli ile değişiminin somut olaya uygun düşüp düşmediği olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....
Dava, ikinci el araç alım satım ilişkisinden kaynaklı ayıplı araç satışı iddiasına dayalı araç satış bedelinden indirim yapılması talebine ilişkindir. Davacı vekili 3....
Davalı taraf ürünlerin geç ve ayıplı teslim edilmesi nedeniyle uğranılan zararlar için reklamasyon faturası kesildiğini savunmuştur.Mahkemece bilirkişi incelemesine karar verilmiş, 03.04.3029 tarihli inceleme tutanağında davacı şirket yetkilisi ayıplı olduğu iddia edilen kumaş parça örneklerinin kendilerine ait olmadığını ileri sürmüştür.Davacı taraf, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında, davacının tekstil ürünü olan 158.017.10 TL'lik ficari emtia satış faturası düzenlenerek teslim edildiği, davalı tarafın toplam 138.994,59-TL'lik borçtan mahsup ile bakiye 19.022,51-TL alacağı kaldığını ileri sürmektedir. Davalı taraf ise, davacının satım bedelinden bakiye alacağının bulunmadığını, yurt dışı teslimde gecikmeler ve ayıplar bulunması nedeniyle, yurt dışındaki müşterinin iptal ve reklamasyonları nedeniyle zarara uğradığını savunmaktadır....
GEREKÇE: Dava, satıma konu malların ayıplı olduğu iddiasıyla satım bedeli olarak verilen çekin bir kısmından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekilli tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re'sen yapılmıştır. Davacı taraf, satım konusu bir kısım malların ayıplı olduğu iddiasıyla davalıya verdiği 50.000USD tutarlı çekin, 16.09.2015 tarihli iade faturası bedeli kadar olan 32.538,65 USD'lik kısmından borçlu olmadığını ileri sürmüş, davalı ise, satım sözleşmesini kabul etmekle birlikte teslim yerinin Afyon olması nedeniyle mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ayrıca malların ayıplı olmadığı gibi süresinde yapılan ayıp ihbarının da bulunmadığını savunmuştur....
Mahkemece usul bozmasına uyularak yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında satım akdine dayalı ilişki olduğu, davalının bakiye borcun ödenmemesinin ayıplı ve eksik ifadan kaynaklandığına dair iddiasını TTK ve TBK gereği usulüne uygun ihbar bulunmadığından kanıtlayamadığı, davacının, davalı tarafından verilen çekin başka hukuki ilişkiye dayalı olarak alındığı iddiasına karşılık davalının davacıya verdiği 21.500 TL ‘lik çek borcunun kaynağının hangi borç sebebine ilişkin olduğuna dair ispat yükünü yerine getirmediği ve davacının yasal faiz isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle asıl alacak üzerinden davanın kabulü ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satın alınan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı iade ve alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Dava; dava konusu ticari aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değişim talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 10/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....