TKHK nun 4/3 maddesine göre; İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin 5.fıkrasına veya 10/B maddesinin 9.fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Hal böyle olunca, imalatçı-üretici durumunda bulunan kişiye de husumet yöneltilebilir. Mahkemece, bu nedenle davalı yönünden yukarıda açıklanan şekilde işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın husumetten reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Muaf)...
CEVAP: Davalı T3 Sanayi Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya yetkili Mahkemenin Denizli Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın iddialarının zaman aşımına uğradığını, tüketici kanununa göre ayıplı mal nedeniyle açılacak her türlü davanın iki yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, araçta tekrarlayan, giderilemeyen, maldan yararlanmayı sürekli kılan bir durumun olmadığını, aracın ayıplı olmadığını, dava konusu aracın davacının ölen babası tarafından 2015 yılında satın alınmış olduğunu, aracın 80.000 km de olduğunu, bu zamana kadar herhangi bir şikayette bulunulmadığını, 5 yıl sonra ortaya çıktığı iddia edilen arızadan dolayı aracın ayıplı olduğunun iddia edilemeyeceğini, delil tespiti yapılan dosyada hazırlanan raporda aracın ayıplı olduğu kanaatine varılmış ise de keşfin yokluklarında yapılmış olduğunu, karşı yanın iddiaları ve beyanları ile tek yönlü işlem yapıldığından bu raporun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, raporda kurulan hükümde Volkswagen grubu...
Davacı, davalılardan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek misliyle değişim kararı verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, dava konusu araçta motordaki soğutma sisteminden kaynaklı arızaların oluştuğu, her ne kadar servis tarafından araca müdahale edilip onarımının gerçekleştiği görülse de aynı arızanın yıl içerisinde dört beş kez tekrarlandığı ve sonuç olarak çok sayıdaki servis kaydına göre onarımın bir türlü tamamlanamadığı, satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre de aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu tespit edildiği, 6502 sayılı yasanın 11....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." düzenlemesi ile TKHK'nın zamanaşımı başlıklı 12. maddesinde ise "(1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır. (2) Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz. (3) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." düzenlemesi yapılmıştır....
GEREKÇE: Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 4. maddesinde belirtilen ayıplı mal satışı nedeniyle üretici/ithalatçıya karşı açılmış, ayıp nedeniyle bedelsiz onarım olmadığı takdirde ayıpsız misli ile değişim talebine ilişkindir. Anılan yasanın 4/4 maddesinde, “bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye karşı teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresine tabidir” denildikten sonra, “ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz” şeklinde düzenleme yapılmıştır....
KARAR Davacı, davalıdan 8.7.2011 tarihinde ... araç satın aldığını, 13.3.2012 tarihinde yolda aniden arızalanarak durduğunu ve çekici ile servise götürüldüğünü, arızanın tesbiti ile onarım istemediğini bildirdiğini, gizli ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesine, mümkün olmazsa araç bedeli 80.174 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, basit bir onarımla aracın eski haline geldiğini ve davacının da tamir hakkını kullandığını, Yönetmelikteki şartların gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın Dairemizce bozulması üzerine, bu kez davalı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Davacı, 08.07.2011 tarihinde davalıdan satın aldığı ...aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın yenisi ile değiştirilmesini istemiştir....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince, tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Aynı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında da “Tüketici Onarım hakkını kullanmışsa, ... süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yaralanmasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir” hükmü bulunmaktadır. Öte yandan, 2008/936-6766 14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ......
Anılan Kanun’un 4’üncü maddesinin üçüncü bendine göre ayıplı mal teslim edilmesi hâlinde ayıplı maldan ve tüketicinin sahip olduğu seçimlik haklardan satıcı ile birlikte imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Bununla birlikte ayıpla ilgili seçimlik hakların kullanılması genel zamanaşımı (BK. 125) süresinden farklı düzenlendiği gibi tüketiciye ayıbın satıcıya bildirilmesi külfetini yüklemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı firmadan yatak odası takımı aldığını ancak ayıplı çıkması nedeniyle ödediği bedelin iadesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
nin de ithalatçı firma olduğunu öne sürerek, ayıplı aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı A... hakkındaki davanın reddine, aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı, davalılardan Ş... Otomotiv A.Ş. ve B... Otomotiv A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4822 sayılı Kanunla Değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....