Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır. TBK'nun 479. maddesinde; "İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur." TBK'nun 480. maddesinde;"Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar,taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici,hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir."...
Şt. vekili sunmuş olduğu 06/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya genel mahkemelerin görevli olduğunu, dava konusu cihazda ayıp ve arıza bulunmadığını, yetkili servis incelemesinde herhangi bir ayıp ve arıza görülmediğini, kabul anlamına gelmemekle malın ayıplı olması durumunda, Tüketici Kanun'da belirtilen seçimlik hakların kullanabileceğini, tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona erdiğini, davacı tüketicinin, ithalatçı olan müvekkili şirkete karşı bedel iadesi talebini yöneltemeyeceğini, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin tüketici ile akdi ilişkinin tarafı olan satıcı firmalara karşı talep edilecek bir hak olduğunu, bedel iadesi seçimlik hakkının tüketici işleminin tarafı olmayan ithalatçı firmaya karşı kullanılamayacağını, tüketicinin seçimlik haklarını tükettiğini, yeniden seçimlik hak talep edebilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığını, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini...
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı ev satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelinin iadesi ile tazminat istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı, ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yargı çevresi ile aynı olup, bu kapsamda hem tüketicinin yerleşim yeri, hem kararına itiraz olunan ... Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin, ... Tüketici Mahkemeleri yetki alanı/yargı çevresinde olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 9. Tüketici Mahkemesi ise ...'nın 19/03/2014 tarih ve 129 sayılı kararı gereğince ... ilçesinin, ... Tüketici Mahkemeleri yetki alanına alındığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir....
Davacı yapılan eserin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ve iptali ile ödenen bedelin iadesini, ayıplı ürünün kullanılmaması nedeniyle 1.000,00 TL işletme zararı ve itibar kaybı nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Davaya konu eserde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davalı tarafın sözleşme ile "Sistem termoblok iç ısısını kontrol atında tuttuğundan dolayı termobloğun içindeki ısısının aşırı yükselmesine müsaade etmemektedir. Dolayısıyla aşırı sıcaklık görmeyen termoblok daha uzun olmaktadır. Bu ısı kontrolünü yaparken minimum 9620 gaz tasarrufu sağlamaktadır....
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. ...... plakalı çekici kamyonun genel bakım-onarım ve arızaların giderilmesi için davalı şirketten tamir için malzeme alıp almadığı, araçtaki hasarın söz konusu malzemeler nedeniyle oluşup oluşmadığı, tamir süresince kazanç kaybı ve aracın tamirdeyken çalışamadığı gün nedeniyle zararı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir. Ayıp, aynı cins ve kategoriye giren eşyaya nispetle satılan maldaki değer ve elverişliliği kaldıran veya azaltan noksanlıktır (TBK.m.219). TTK.m.23/c hükmünde ticari satışta maldaki ayıpla ilgili ayıbı ihbar süresi düzenlenmiştir. Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise (aşikar ayıp), alıcı 2 gün içinde ayıbı satıcıya bildirmelidir. Maldaki ayıp açıkça belli değilse (açık ayıp), alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelemeli veya incelettirmeli ve bu inceleme sonunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, bu sürede satıcıya bildirmelidir....
Mahkemece, davacıların en geç satın alındığı tarihten 15 gün sonra olumsuzluklardan haberdar oldukları, bu tarihten itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarında bulunmadıkları, bu nedenle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalının aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca taahhütlerini yerine getirmediğini, sunulan hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptali ve ödedikleri bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece davacıların ayıptan haberdar oldukları tarihten itibaren 30 günlük sürede ayıp ihbarında bulunmamak suretiyle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp nedeniyle alacak istemine ilişkindir....
Dava, araç satış sözleşmesi nedeni ile ayıplı maldan kaynaklı sözleşmenin feshi ile bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacının dava konusu aracı davalı Çetaş Otomotiv...A.Ş.'den 29/06/2013 tarihinde 41.934,75 TL'ye satın aldığı anlaşılmıştır. Mahkemesince makina yüksek mühendisi ve kimyager bilirkişi heyetinden alınan raporda; aracın gizli ayıplı olduğu, aracın boyasının tamamen sökülerek yeniden fırın boya ile tamirinin mümkün olabileceği belirtilmiş, ek raporda ise 28/10/2013 tarihine karıştığı trafik kazası sonrası onarımda takılan parçalar üzerinde aynı boya ayıbının bulunması halinde boyanın ayıplı oluşunun tüketiciden kaynaklanma ihtimalinin bulunabileceği belirtildiği anlaşılmıştır. Rapora itiraz edilmesi üzerine; bu defa mahkemesince İTÜ yüksek makina mühendisi, Prof. Dr. Metin Ergeneman ve Doç. Dr....
Buna göre gizli ayıp mahiyetinde ayıpların ortaya çıkması halinde alıcı derhal ayıp ihbarında bulunma yükümlülüğü altındadır. Aksi halde satılanı ayıplı olarak kabul etmiş sayılır. 6098 Sayılı TBK'nun 227. maddesinde ise ayıp halinde alıcının seçimlik hakları şu şekilde düzenlenmiştir: "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....