Bu açıklamalar altında somut olay ele alındığında; dava dilekçesinin netice-i talep kısmında sözleşmenin feshi, araç bedeli olan 64.000,00 TL’nin iadesi, araç tamiri için yapılan 8.500,00 TL ve diğer masraflar toplamı 2.000,00 TL’nin iadesi istenilmiş; 5.bendinde ise maddi ve manevi tazminata ilişkin tüm hakların saklı tutulduğu bildirilmiştir. Bu haliyle talebe konu dava değerinin 74.500,00 TL olduğu, davacı bu değer üzerinden 13.07.2018 tarihli sayman mutemedi alındı makbuzuna göre 1.272,28 TL tutarında peşin harç yatırdığı anlaşılmaktadır. Davacı açıkça manevi tazminat talebine ilişkin tüm hak ve alacaklarını saklı tuttuğunu bildirdiği gibi 74.500,00 TL dışında da bir harçlandırma yapılmamıştır....
Davacı tarafın istinafında maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü gerektiği ileri sürülmüşse de manevi tazminat istemine ilişkin somut bir sebep ileri sürülmediğinden ve dosya kapsamı itibariyle manevi tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından, mahkemenin kararında bu yönüyle de usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi-manevi tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı maddi ve manevi tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı yandan 10.05.2008 tarihinde LCD TV satın aldığını, satın alınan ürünün daha ilk günden itibaren arıza yapmaya başladığını, tamir amaçlı servise gönderilmiş ise de, arızanın bir türlü giderilemediğini, ürün değişimine karar verildiği halde değişimin yapılmadığını, ürün bedelinin ödenmediğini, ürünün 05.03.2009 tarihli servis formu ile davalıya teslim edildiğini, ayıp ve giderilemez arıza nedeni ile iade edilen ürün bedelinin iadesi için davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak bugüne kadar bedelin iade edilmediğini ileri sürerek 2.800.-TL ürün bedelinin ödeme tarihi olan 10.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Araç üzerindeki haciz kaldırılmadan, araç ayıptan ari hale getirilmeden davacı ayıp iddiasına dayalı olarak davalılardan talepte bulunamaz. Maldaki ayıp iddiasına dayalı bedel iadesi ve tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmaması nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda araçta meydana gelen gürültü motor arızası, camların açılıp kapanma arızaları olmak üzere 3 temel arızadan dolayı aracın alındıktan sonraki ilk yıl içinde 12 kez servise götürüldüğünü, aracın buna rağmen problemlerinin giderilemediği, davacının bu arızalar ortaya çıktıktan sonra süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, aracın iadesi şartıyla yenisiyle değiştirilmesini talep edebileceği, ancak maddi tazminat talebini inandırıcı belgelere dayandırmadığından maddi tazminat isteyemeyeceği, olayda manevi tazminat isteme koşullarının ise oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu aracın davalıya iadesi koşuluyla yenisiyle değiştirilmesine, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Davalı iş sahibi 12.08.2007 tarihinde teslim aldığı halde ayıp ihbarına 30.10.2007 tarihinde ihtarname ile yapmıştır. Teslim tarihi ile ayıp ihbarı yapıldığı tarih arasında geçen 3 aya yakın sürenin BK'nın 359. maddesine göre makul bir süre olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle açık ayıpların giderilme bedeline ilişkin istemin yüklenicinin iş bedelinden mahsubu hatalı olmuştur. 4-İş sahibi şirket karşı davasında maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur. Mahkemece bu istemlerin reddine karar verilmiş, toplam miktar üzerinden davacı yüklenici yararına vekâlet ücreti karar altına alınmıştır. Bir davada maddi ve manevi tazminatın reddine karar verilmesi durumunda, vekâlet ücretlerinin ayrı ayrı hesaplanması gerekir....
KARAR Davacı ... konutları 2.etap projesinden 22.05.2008 tarihli sözleşme ile daire satın aldığını ve 22.11.2010 da teslim edilmesi gerekirken geç teslimle 21.04.2011 tarihinde de konutun teslim edildiğini, tanıtım ve projesi ile broşürlerde olmasına rağmen sosyal donatı alanlarının yapılmadığını, yeşil alanın bir kısmının site dışındaki kayalık alanda bırakıldığını, bu şekilde sitenin ortak kullanım alanında ve bağımsız bölümde yapılacağı vaat edilen hususların yerine getirmeyerek davalının edimini eksik olarak ifa ettiğini ve bundan dolayı kendisinin zarara uğradığını ileri sürerek, ayıp ve eksiklikler nedeni ile şimdilik 100,00 TL bedel indiriminin, 100,00 TL. maddi ve manevi tazminat ile 100,00 TL. kira kaybı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile de talebini artırmıştır. Davalı, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup ayıplı ifa nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
mahkememize sunulan raporun usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiği anlaşılarak hükme esas alınarak açılan maddi ve manevi tazminat davanın ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça ispat edilemediğinden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....